Yıllardır hayranları tarafından dört gözle beklenen Avatar serisinin ikinci filmi “Avatar: Suyun Yolu” 16 Aralık Cuma günü seyircilerle buluştu. On üç yılın özlemiyle yeni filme kavuşan seyirciler büyük bir heyecanla sinema biletlerini aldılar. Bizler de o seyircilerin arasındaydık.
Yönetmen James Cameron, ilk filmdekinin aksine bu filmde bir ekiple çalışmak istediğini söylemişti ve bununla birlikte gerek görsel efektleri gerek seslendirmeleri gerekse de jenerik müziğiyle bir başyapıt adayı ortaya koydu. Cameron, serinin bir dörtleme olmasını planladıklarını lâkin 4 ve 5. filmin serinin diğer filmlerine olan ilgiyle ilişkili olacağını söyledi. Birçok dalda ödüle şimdiden adaylığı koyulan film, akıllara durgunluk veren görsel efektleriyle övgüleri toplayacağa benziyor. Yapıtın görüntü yönetmeni Russell Carpenter; birinci filmdeki muhteşem görsel efektlerden kaynaklanan beklentileri boşa çıkarmamış ve ortaya koyduğu muazzam işle, bu zamana kadar görsel efektlerine övgü toplayan tüm filmleri tahtından edeceğe benziyor.
Ne yazık ki senaryo için aynı şeyleri söylemek oldukça zor. Film birinci filmin senaryosunun çizgisinden devam etmekle birlikte onun gölgesinde kalmış. Her ne kadar aksiyona doyuran bir film olsa da filmdeki olayların çeşitliliği beklenenden oldukça sığ. Filmde süreç her ne kadar hızlı ilerlese de olaylardaki tekdüzelik izlerken “Bu sahne ne zaman geçecek?” dememize sebep verdi. Film genel hatlarıyla birinci filmden duygusal olarak çok daha yoğundu. Senaryo Jake Sully’nin aile bağlarını işliyor. Yönetmen, birinci filmde olduğu gibi bizi o gezegende hissettirmek için oldukça zaman harcamış. Tüm görsel efektler ve verilmek istenilen duygular bu süreç içerisinde gayet iyi işlenmiş. Yeni su altı dünyasını tanıttıkları süreç oldukça uzun olsa da kullanılan üst düzey görsel efektlerle bu zaman sıkıcı bir hâl almıyor.
*Bu alan “spoiler” içermektedir.
Film Jake ve Neytiri’nin çocuklarının doğumuyla başlıyor. İlk filmin sonunda kendi gezegenlerine geri gönderilen dünya halkı ilk filmde enerji kaynağı bulmak için geldikleri Pandora’ya bu kez o dünyayı ele geçirmek için geliyor. Gönderilen ekiple birlikte hikâyeye ilk filmde öldürülen Quaritch dâhil oluyor. Bilim insanları Quaritch’in anılarını ve geçmişte yaşadığı duyguları Na’vi’nin bedenine aktarmayı başarıyor. Na’vi’lerin kendi gezegenlerine gelen orduyla çatışmaları sırasında Sully ailesinin oğlu zarar görüyor ve ana karakterimiz olan Jake Sully, çatışmalardan uzak durmak ve ailesini korumak istiyor.
Quaritch ve ordusu; Jake Sully’den intikam almak için Pandora’da onu ararken Sully ailesinin çocukları, Quaritch’in o gezegende hayatına devam eden Spider adındaki çocuğuna rastlıyor ve çatışmaya giriyorlar. Çatışmaya Neytiri ve Jake de dâhil olup çocuklarını kaçırmayı başarıyorlar fakat Spider dünya halkıyla beraber laboratuvara götürülüyor. Bu çatışmadan sonra kahramanlarımız filmin genelinde de bize oldukça hissettirilen aile bağlarını korumak amacıyla Pandora’daki su Na’vi’lerinin yanına gidiyorlar. Orman Na’vi’si olan Sully ailesinin su Na’vilerine adapte olma sürecini anlatılıyor. Filmin ortasında seyirciye Pandora’nın su kabilelerini anlatmak için akışa ara verilip uzun bir süre evren betimleniyor.
Bu süreçte Jake’in çocukları farklı canlılarla etkileşime giriyorlar. Mesela Lo’ak bir sürgün Tulkun’ı olan Payakan ile dostluk kurarken Kiri ise ruh ağacı ile bağlantı kuruyor. Jake ve ailesini arayan Quaritch ise Tulkun avcıları ile iş birliği yaparak su kabilelerini aramaya başlıyor. Na’vi halkı ise ruh kardeşleri olan Tulkunlara yapılan caniliğe karşı baş kaldırıyor. Ronal’ın ruh kardeşi olan Tulkun’ın avlanması ile halk galeyana geliyor. Buna karşın sakinliği korumayı başaran Sully, halka Tulkunları uyarmaları gerektiklerini söylüyor. Lo’ak kendi ruh kardeşini uyarmaya gittiğinde onun avlanmak üzere olduğunu görüyor. Kardeşleri Tsireya ve Aonung ile takip cihazını çıkarıyorlar fakat avcılar Sully’nin ailesinin burada olduğunu anlıyorlar. Bu sahnede gerçekleşen aksiyon sonucunda Jake’in büyük oğlu Neteyam ölüyor. Sully, diğer aile üyelerini korumak için Albay’la savaşıyor. Neytiri, Jake ve Albay suyun altında kalıyorlar ama çocuklarının su dünyasına adaptasyonları sayesinde Neytiri ve Jake kurtuluyor. Jake tarafından mağlup edilen Quaritch ise oğlu Spider tarafından kurtarılıp terk ediliyor. Film, hüzün dolu bir sahne olan Neteyam’ın cenazesi ile sonlanırken ailemiz gelecekte neyle karşılaşacaklarını bilmeden su halkıyla kalmaya devam ediyorlar.
*”Spoiler” içeren alan sona ermiştir.
Yönetmen James Cameron, Avatar 3 filminin çekimlerinin bittiğini duyurdu. Bizler de Avatar 3’ün vizyon tarihi olarak öngörülen 20 Aralık 2024’e kadar büyük bir merakla yeni filmi bekliyor olacağız. Filmi izleyeceklere iyi seyirler dileriz!
İlginizi çekebilir: Dünya Kupası Zaferi: Arjantin
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…
Modern ilişkiler, insan duygularının ve psikolojisinin derinliklerine dokunan çeşitli karmaşıklıklarla doludur. Şimdilerde bir ilişkinin başlaması,…