Sevgili KalemlİK okuyucuları, İngilizlerin en eski destanı anonim bir eser olan Beowulf; MS. 700–750 yıllarında ortaya çıkmıştır. 11. yüzyılın başlarında tek parça olarak epik şiir türünde yazılan eser, İskandinav mitolojisinin tarihçesinin belirlenmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Eski İngilizcenin en büyük kahramanlık destanı olan bu eser, 6. yüzyılda Danimarka kralı olan Hrothgar’ın konuk salonunda başlar. Geceleri Hrothgar’ın sarayının topraklarına girip savaşçılarını yiyerek dehşet saçan Grendel adlı bir canavar vardır. Geatland’dan gelen genç bir prens, bir grup adamla çıkagelir ve canavarı yok eder. Bu prens Beowulf’tur. Bir zaman sonra Grendel adlı canavarın annesi oğlunun intikamını almak için geri döner ama Beowulf ve adamları bu canavarın da üstesinden gelirler. Beowulf yurduna döner ve 50 yıl boyunca kral olarak ülkeyi yönetir. Bir gün tekrardan doğaüstü bir varlık (ejderha) çıkagelir ve bu yaratığın karşısına çıkan ilk kişilerden biri yine Beowulf olur. Fakat bu karşılaşmanın sonucunda ikisi de hayatını kaybeder. Böylelikle Beowulf korkusuz bir kahraman olarak edebiyat tarihine adını kazır.
Beowulf efsanesi, eski Germen savaş kurallarının inançlarıyla Kuzey Avrupa’ya yeni yayılan Hristiyanlık unsurlarını harmanlamıştır. Bu efsane; mertliği, sadakati, gücü ve intikamı öne çıkarmıştır. Kimi araştırmacılara göre Beowulf, Homeros’un yazdığı İlyada ve Odyssey eserlerinden veya Virgil’in yazdığı Aeneid eserinden esinlenerek yazılmıştır. Bu eserlerde yapısal benzerlik bulunmasının yanında konu olarak da bir kahramanın büyük yolculuğunu anlatması bakımından benzerlik göstermiştir. Aynı zamanda İskandinav hükümdarlarının görünüş ve davranışlarıyla benzerlik gösteren efsane, Cermen mitolojisi ve dinine dayanmaktadır. Efsanedeki güçlü kral ve ona itaat eden halkının savaşa, canavara karşı direnmesi; İskandinav toplumunun sık sık istila edilme korkusuyla bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Canavar olan Grendel ise görünüşünden ve var oluş şeklinden dolayı toplumdan dışlanmış insanları temsil etmektedir. Beowulf’un yaratığı çıplak elleriyle öldürmesi ise onun kendine güveninin ve insanüstü gücünün bir göstergesi olarak ortaya çıkmıştır. Aynı adının ortaya çıkış şeklinin de bu olması gibi. Ataerkil bir dönemde hikâyeleştirilen bu efsanenin dünyasında kadının baskın özellikleri bir canavar ile sembolleştirilmiştir ve o da bir erkek kahraman tarafından yok edilmiştir. O dönemin özellikleri bunun gibi sembollerle karşımıza çıkmaktadır.
Eski İngilizcedeki en uzun eser olan bu efsane, farklı kültürler tarafından da uyarlanmıştır. Bu kadar çok uyarlanan, okunan ve ilgi gören bu efsaneye siz de bir göz atın.
İlginizi çekebilir: “Körlük” Kitap Analizi
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…
Modern ilişkiler, insan duygularının ve psikolojisinin derinliklerine dokunan çeşitli karmaşıklıklarla doludur. Şimdilerde bir ilişkinin başlaması,…