Categories: Genel

Greenwashing: Yeşil Bir Yalan

Girdiğimiz herhangi bir mağazada, çoğu üründe muhakkak yeşil etiketler görüyoruz. Süt ve yumurtalarımız doğal, şampuan ve kremlerimiz bitki özleriyle süslenmiş. Böylelikle tüketiciler olarak gönül rahatlığıyla ürünlerimizi alıyoruz çünkü her şey çevre dostu, geri dönüştürülebilir. Ama aslında tam olarak böyle değil. Bu etik ve çevreci gözüken etiketlerin ardında büyük bir pazarlama oyunu var: Greenwashing. Şirketler ürünlerinin yeşil gözükmesi için gösterdiği çabayı ve harcadığı parayı, gerçekten çevreye verdikleri etkiyi azaltmak için kullanmayı tercih etmiyor.

Satışı yüksek oranla reklam ve pazarlama yönetir ve şirketler bunu çok iyi kullanır. İnsanların çevre bilinci arttıkça bu konuda talepleri de artıyor. Çoğu insan ya çevreci ya da zararlı diye iki seçenek üzerinden giderken gözleri yeşil boyayan greenwashing büyük bir yanlış bilgi havuzuna sebep oluyor. Mesela bir makyaj markası yeni çıkardığı koleksiyonun hayvanlar üzerinde deney yapılmadığını söylüyor. Ancak şirket cruelty-free (zulümsüz) değil yani üretim sürecinin herhangi bir aşamasında. Hatta ham madde testlerinde hayvanlar üzerinde deney yapılıyor. Yine de doğru satış taktikleriyle bu ürünler çevreci gözükerek tercih ediliyor.

Plastik şişelerde satış yapan şirketlerin geri dönüştürülebilir amblemi eklemesi, cam gibi alternatifleri tercih etmemesi de başka bir örnek. Oysa çözüm kökten olmalı. Dünyanın sıfır atık konusunda bilinçlenip aksiyon alması gerekiyorken şirketlerin geri dönüşümü baskılama sebebi sorumluluğu tüketiciye atmak. Büyük tekstil firmaları, üçüncü dünya ülkelerinde insanları köle gibi karın tokluğuna çalıştırıp, ucuz plastik hammaddeyle ürün üretip sürdürülebilir parçalar olarak bizlere sunuyorlar.

Peki, biz bir ürünün gerçekten çevreci olup olmadığını nasıl anlayacağız diye sorabilirsiniz. Öncelikle şüpheci olun. Mesela %100 geri dönüştürülebilir etiketi görebilirsiniz ama bunun için düzgün atılması ve doğru şekilde havalandırılması gerektiğinden bahsedilmez. Yani eksik bilgilerle tüketiciyi yöneltiyorlar. Doğa dostu, sürdürülebilir ve benzeri kelimeleri görünce bunların doğruluğundan emin olmayın; sertifikası var mı diye bakıp bu iddiaları doğrulatın.

Araştırma yapın. Eğer yeterli bilgi bulamıyorsanız ortada greenwashing olması oldukça olası. Şirketin web sitesine, zararlı kimyasallar için ürünün içindekilere bakabilir; sivil çevreci örgütlerin verilerini inceleyebilirsiniz.

Çoğu zaman doğa ve çevrecilik, bu iddiaları destekleyecek hiçbir destek olmasa da, çevre dostu bir ürün izlenimi yaratmak için kullanılır. Bu yüzden araştırmayla bilinçli alışveriş yapın. Çünkü tüketicilerin toplu eylemleri, şirketleri daha doğru ve etik ürünlere yönlendirebilir.

İlginizi Çekebilir: TikTok Dünyası ve Pazarlama Üzerine

Sezin Ateş

Recent Posts

Astral Seyahatin Bilimsel ve Spiritüel Boyutları

Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…

4 saat ago

Kintsukuroi’nin Felsefesi: Kırılmanın ve Onarımın Güzelliği

Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…

3 gün ago

Murphy Kanunları: Şanssızlık mı, Bilim mi?

Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…

1 hafta ago

Kapadokya’nın Tarihî Derinlikleri

Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…

1 hafta ago

Merkür Retrosu Bizi Gerçekten Etkiliyor Mu?

Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…

2 hafta ago

Kasım Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…

2 hafta ago