Kültür/Sanat

Kültür Korozyonu: Kaybolan Meslekler

Sokaklarda top oynayan çocuklar, evde yanan soba, camdan gelen “Sütçüü!” sesi… Çok değil, 10 sene öncesine gittiğimizde normal olan bu durumların kulağa nostaljik gelmesi mümkün. Köylerde hâlen devam eden bu kültür esintisine maalesef ki büyük şehirlerde rastalamamız neredeyse imkansız hale geldi. Peki, bu güzel nostaljik anlardan başka neler çıktı hayatımızdan? Teknolojiyle birlikte, değişen ve gelişen hayatımızdan çıkan bazı meslekler hakkında konuşacağız bugün 

Kutu kutu sütler hayatımıza girmeden önce sokakta kapı kapı dolaşıp süt satan sütçüler hayatımızdan tam olarak çıkmasa da bu mesleğin kaybolduğunu maalesef söylememiz gerekiyor. Fabrikasyon ürünler hayatımızın merkezine oturmuşken sütçülük mesleğinin kaybolmasına şaşırmamak gerek. 

Öyle bir hızlı tüketim çağına girdik ki bu sadece gıda sektörünü değil giysi sektörünü de etkilemeye başladı. Daha önce lostracılık mesleğini duymuş muydunuz? Pek çoğumuzun duymadığına eminim. İnsanlar eskiden aldıkları kıyafetlere, ayakkabılara çok değer verir; yenisini almanın maddi olarak ne kadar zorlayıcı olduğunu bilirlerdi. Eskiyen, yırtılan ayakkabılarını lostra salonlarına götürüp tamir ettirirlerdi. Ama maalesef gelişen teknoloji ve girmiş olduğumuz hızlı tüketim çağı sebebiyle bu kültür ve lostracılık da kaybolan değerler arasına girmiş oldu. Peki, evlerimizde sergilemenin dışında kilim kullanlar var mı içimizde? Olsa bile eskisi kadar sık kullanmıyoruz kilimleri. Kilimcilik de maalesef kaybolan ve yitip giden meslekler arasına eklendi. Sanayi devrimiyle hayatımıza giren fabrikalar da yine bazı mesleklerin kaybolmasına sebep olmaya başladı. Örneğin demircilik eskiden babadan oğula geçen bir meslekken artık demir, fabrikalarda büyük makinalarda üretilmeye başlandı. Haliyle demircilik de kaybolan meslekler arasına girmiş oldu. Hasırcılık, çömlekçilik gibi bazı meslekler de halen hobi olarak yapılmaya devam etse bile kaybolan meslekler arasına girdiğini söyleyebiliriz.

Evet, meslekler kaybolmaya devam ediyor olabilir ama mesleklerin yitip giderken peşlerinde geleneklerimizi de götürdüğünü çoğu zaman unutuyoruz. “Babadan oğula” deyimini yitirdiğimiz, anıların sadece dillerde kaldığı bir değişime tanık oluyoruz. Her ne kadar insan ihtiyacını karşılamak için seri üretime geçilmiş, fabrikalaşma artmış olsa da geleneklerimize ve atalarımızın mesleklerine veda ediyor oluşumuz içinde derin bir hüzün barındırıyor. 

İlginizi çekebilir: Online Sinema ve Dizi Piyasası

 

Ercan Çiçek

Recent Posts

Kintsukuroi’nin Felsefesi: Kırılmanın ve Onarımın Güzelliği

Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…

3 gün ago

Murphy Kanunları: Şanssızlık mı, Bilim mi?

Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…

7 gün ago

Kapadokya’nın Tarihî Derinlikleri

Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…

1 hafta ago

Merkür Retrosu Bizi Gerçekten Etkiliyor Mu?

Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…

2 hafta ago

Kasım Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…

2 hafta ago

Lovebombing, Ghosting ve Gaslighting

Modern ilişkiler, insan duygularının ve psikolojisinin derinliklerine dokunan çeşitli karmaşıklıklarla doludur. Şimdilerde bir ilişkinin başlaması,…

3 hafta ago