Özdemir Asaf’ın Hayatı

Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz… Özdemir Asaf; asıl adı resmi kayıtlarda Halit Özdemir Arun olarak geçen şair, çevirmen, yazar ve yayımcıdır. 

11 Haziran 1923 yılında dünyaya gelmiştir. Henüz 7 yaşındayken babasını kaybettiği için İstanbul’a gelmiştir. Fransız Erkek Lisesine başlamış, okul kapanınca Galatasaray Lisesine parasız ve yatılı bir şekilde geçmiştir. Galatasaray Lisesinde öğrenim görürken akciğer rahatsızlığından dolayı okula bir yıl ara vermiş ve son yılını Kabataş Erkek Lisesinde geçirmiştir. 

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde yüksek öğrenime başlamış ve fakültede ilk eşi Sabahat Selma Tezakın ile tanışmıştır. Hukuk alanından İktisat alanına ve oradan da Gazetecilik Enstitüsüne geçmiştir. 

İlk yazıları Servet-i Fünûn dergisinde çıkmıştır. Aynı zamanda Tanin ile Zaman gazetelerinde de çalışmıştır. 

 

1951 yılında kendi basımevini, Sanat Basımevini kurmuştur. Ve bu sayede matbaacılık işi ile de uğraşır olmuştur. Sanat Basımevi bazı edebiyatçıların gözünde matbaadan çok sanat evini andırmıştır. 

Özdemir Asaf’ın ikinci evliliği Yıldız Moran ile olmuştur. Yıldız Moran, Türkiye’nin ilk kadın fotoğrafçılarından birisidir. Yıldız Moran’ın fotoğraf stüdyosu vardır ve bir gün arkadaşının tavsiyesi üzerine Özdemir Asaf’ın basımevine gider ve tanışıp evlenirler. 

 

Herkesin Özdemir Asaf deyince aklına gelen Lavinia… Lavinia yani Mevhibe Meziyet Beyat. Özdemir Asaf’ın karşılıksız tek aşkı, şiirlerine ilhamı… Özdemir Asaf iki kez evlenmesine ve beş çocuk sahibi olmasına rağmen Lavinia’yı hiç unutamaz. 

1970 yılında Özdemir Asaf’ın bir şair arkadaşına kefil olması ile Sanat Basımevi kapatılır çünkü şaire kefil olmak haciz demektir.(Olgun Arun) 

Basımevi kapanan Özdemir Asaf’ın hayallerinden birisi de bir meyhane sahibi olmaktır. Gittiği meyhanelerde kurduğu hayalleri 1970 yılında gerçekleştirir ve Şimdi-Biblio adında Bebek’te bir meyhane/bar açar. Olgun Arun’un verdiği röportaja göre meyhanede, meyhane ile özdeşleşmiş objeler varmış. Dünya küresi, saat gibi. Saatin yelkovanı kendinden düşmüştür, Özdemir Asaf akrebi koparmıştır ve böylece saate her bakıldığında “şimdi”yi gösteriyormuş. Hatta Özdemir Asaf saatten ilhamla bir şiir yazmış: 

     “Gülüş bir yanaşımdır bir öbür bir kişiye 

      Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye 

      Anılarından kale yapıp sığınsa bile 

      Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye “ (AN-Özdemir ASAF) 

Dünya küresi ise meyhanedeki kitaplıkta durmaktan hep toz oluyormuş ve bir gün Özdemir Asaf kitaplığın orayı boyarken Olgun Arun’a “Bana ıslak bir bez verin, dünyanın tozunu alayım” demiş. Olgun Arun’un söylemine göre aslında bu söz, Özdemir Asaf’ın çıkarmayı planladığı ikinci etika kitabının adıymış. 

Özdemir Asaf eserlerinde “Sanat, sanat içindir.” anlayışı benimsemiştir. Şiirlerini serbest türde oluşturmuş ve ölçü kullanmamıştır. Ölçü kullandığı şiirleri ise hece ölçüsünden ibarettir. 

İlk eseri 1952 yılında yayımlanan “Dünya Kaçtı Gözüme” şiir kitabıdır. 

Şairin 21 adet eseri ve 400’den fazla şiiri vardır. 

Özdemir Asaf’a 1980 yılında beyin tümörü teşhisi konulmuş ve 1981 yılında Özdemir Asaf vefat etmiştir. Mezarı İstanbul Aşiyan Mezarlığındadır. 

 Özdemir Asaf’ın 100 yaşını kutlamak için 20 Şubat-30 Mart tarihleri arasında, 15 çağdaş sanatçının katılımı ile Maçka Parkı’nın girişindeki galeride “Yalnızlık Paylaşılmaz” dizesiyle bir sergi yapılacaktır. 

 

 İlginizi çekebilir: Mart Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda