Hayatta büyük başarıların çoğu, cesurca alınan riskler sayesinde gerçekleşir. Ancak risk almak, beraberinde başarısızlık ihtimalini de getirir. Peki, neden bazı insanlar risk almaktan korkarken, bazıları bilinmezliğe atılmaktan çekinmez? Ve daha da önemlisi, başarısızlıkla karşılaştığımızda psikolojik olarak nasıl başa çıkabiliriz?
Bazı insanlar doğaları gereği daha maceracı ve cesurken, bazıları risklerden kaçınmayı tercih eder. Bunun sebeplerinden biri, kişinin yetiştirilme tarzı ve çevresel faktörlerdir. Örneğin, küçük yaşlardan itibaren hata yapmanın doğal olduğu ve başarısızlığın bir öğrenme süreci olduğu öğretilen kişiler, risk almaktan daha az korkar. Öte yandan, sürekli hata yapmaktan çekinerek büyüyen insanlar, risk almayı daha tehlikeli görebilir. Bir diğer önemli faktör ise kişinin geçmiş deneyimleridir. Daha önce risk alıp olumlu sonuçlar yaşayan bir kişi, tekrar risk almaya daha meyilli olurken, kötü bir deneyim yaşamış biri, benzer bir durumu tekrar yaşamaktan kaçınabilir.
Risk almak, her zaman düşünmeden hareket etmek anlamına gelmez. Tam aksine, başarılı insanlar riskleri enine boyuna değerlendirir ve bilinçli kararlar alır. Önemli olan, riskin olumlu ve olumsuz yönlerini tartmak, olası sonuçları analiz etmek ve en kötü senaryoya hazırlıklı olmaktır. Küçük adımlarla başlamak da risk alma konusunda kendine güven kazanmana yardımcı olabilir. Konfor alanının dışına çıktıkça, risk almak daha az korkutucu hale gelir ve zamanla daha büyük fırsatları değerlendirebilirsin.
Ancak risk almak başarısızlık ihtimalini de beraberinde getirir ve başarısızlık kaçınılmaz bir durumdur. Başarısızlık, çoğu insan için moral bozucu olabilir ama onu nasıl ele aldığımız, bizim ilerleyip ilerleyemeyeceğimizi belirler. Başarısızlığı kişisel bir yenilgi olarak görmek yerine, bir öğrenme fırsatı olarak değerlendirmek gerekir. Dünyada başarılı olmuş birçok insanın defalarca başarısız olduğu gerçeğini unutmamak lazım. Örneğin, ünlü yazar J.K. Rowling, Harry Potter serisini yayımlatmaya çalışırken birçok yayınevinden ret cevabı aldı. Ama pes etmek yerine devam etti ve sonunda büyük bir başarıya ulaştı. Eğer başarısızlık onu durdursaydı, bugün dünyanın en çok okunan kitaplarından biri belki de hiç var olmayacaktı.
Başarısızlıkla başa çıkabilmek için öncelikle zihniyetimizi değiştirmemiz gerekir. Hatalar, öğrenmenin en önemli parçalarından biridir ve yanlış yapmak, gelişmenin doğal bir parçasıdır. Bir şey yolunda gitmediğinde kendini suçlamak yerine, “Bu deneyimden ne öğrenebilirim?” diye sormak çok daha yapıcıdır. Hata yapmaktan korkmak yerine, onlardan ders çıkarmaya odaklanılmalıdır. Ayrıca, başarısızlık karşısında pes etmek yerine alternatif çözümler üretmek ve farklı yollar denemek gerekir.
Risk almak ve başarısızlıkla mücadele etmek, gelişmenin ve ilerlemenin en önemli parçalarındandır. Korkularımıza teslim olup yerimizde saymak yerine, yeni şeyler denemekten ve hata yapmaktan çekinmemeliyiz. Çünkü hayat, risk alabilenler ve başarısızlıklardan ders çıkarabilenler için daha fazla fırsat sunar. En büyük başarılar en cesur adımları atanlarındır!
İlginizi çekebilir: Yetenekli Şarkıcı Anıl Emre Daldal Röportajı
1- Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Öncelikle…
Dünya, insanlık için büyük bir hazine; içinde barındırdığı doğal yaşam alanları ise bu hazinenin en…
Tarih boyunca güçlü kadın figürleri sayısız efsaneye ilham kaynağı olmuştur. Ancak bunlar arasında en bilinenlerinden…
Merhaba sevgili Kalemlik okuyucuları! Bugün sizlerle, gerilim ve macera denince akla ilk gelen yazarlardan Dan…
Suların her saniye biraz daha yükseldiği dünyayı yok oluşa sürükleyen bir selin ortasında yapayalnız küçük…
Yetenekli şarkıcı Anıl Emre Daldal'ın, müzikten hayata dair hikâyelerini bizlerle paylaştığı keyifli röportajımız sizlerle! Keyifli…