Şeker Düşündüğümüz Kadar Tatlı Mı?

Gün içerisinde enerjimizi yükseltmek veya karnımızı doyurmak için ya da sadece canımız çektiğinden şekerli pek çok şey yer içeriz. Peki, bu şekerli yiyecekleri tüketirken mutsuz olan biri var mıdır? Hayır, hepimiz oldukça mutlu ve tatmin hissediyoruz.

Peki, neden yoğurt ya da sebze gibi sağlıklı besinler tükettiğimizde bu kadar mutlu olmuyoruz da üzerinde bulut varmış gibi olan kahvelerden içtiğimizde, tadı damağımızda kalan bol çikolatalı pastalardan yediğimizde koca bir “Oh!” çekiyoruz? 

İşte size cevap niteliği taşıyan bir soru: Şeker düşündüğümüz kadar tatlı mı?

Vücuda alınır alınmaz doğrudan beynin ödül mekanizmasını uyaran bu madde, bugünün en büyük bağımlılıkları arasında. Sizi ilk etapta mutlu eden, enerji veren şeker daha sonrasında psikolojik ve fizyolojik olarak çökmenize neden oluyor. Koca bir dilim cheesecaketen sonra uykunuzun geldiğini fark ettiniz mi ya da bir şeylere odaklanmakta zorlandığınızı, bu yüzden gerildiğinizi…

Siz bütün bu karmaşayı yaşarken bedeninize girmesine izin verdiğiniz bu ajan her defasında daha fazla dostunu yanına almak için size birçok açıdan rahatsızlık verir. Yorgunluk, halsizlik ve sürekli uyuma isteği hissetmeye başladığınızda bedeniniz bir tür savunma sistemi oluşturur. Bu savunma sistemi sizi daha sinirli daha üzgün yapabilir. Bunun sonucunda kendinizi iyi hissetmek için hemen bir çikolata paketine sarılırsınız.

İşte, haberinizin bile olmadığı bu savaşı kaybettiniz.

Bu döngünün dışında şeker birçok hastalığın ana kaynağı ya da yardımcısı. En bilinenleri kilo artışından kaynaklı obezite ve yayılmasına yardımcı olduğu kanser hastalıkları. 

Sizin daha şeker bir geleceğiniz olsun diye şekerin gerçek yüzünü açığa çıkardığım yazım umarım hayatınıza tatlı dokunuşlarda bulunmuştur.