İçinde Aşk Var ve Pus gibi çokça sevilen şarkıların sahibi olan Sufle grubu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İyi okumalar!
Göksu: Göz önünde bir şeyler yapmaya başlayınca ister isteme kaygılar artıyor tabii. Kendi zevkin için çalıp söylemekten çıkıyor durum ve hem seni dinleyen insanların sevdiği hem de kendi sevdiğin şeyi aynı anda yakalamaya çalışıyorsun. Köprüaltı’ndan sonra bu konuda biraz bocaladık diyebilirim ama ürettikçe ve yayımladıkça rahatladık, yolumuzu daha kolay bulduk.
Mustafa: İlk zamanlar yüzleşmekte zorlandık aslında çünkü yeni çıkmış bir albümümüz ve heyecanla beklediğimiz konserlerimiz vardı. Sonra baktık ki bu kafadan bizi ancak yeni şarkılar çıkartır, eve alışıp evde kayıt yapmaya başladık. Herhalde olayların ruhundan ötürü daha sakin şarkılar çıktı bu kez ama bu yıl, Sufle için her şeye rağmen çok verimli bir yıl oldu.
Mustafa: Geçen yaz Can ile tanıştığımızdan beri birlikte bir şeyler yapma konusu geçiyordu hep. “Hiç Kimsenin Günahı Yok” Temmuz ayında Ankara’da evde bir şeyler çalarken ortaya çıktı. Akustik hali hoşumuza gidince aklımıza Can geldi ve sözleri de ona göre uyarladık biraz. O da sevince stüdyo kısmına geçildi ve ardından güzel bir klip çektik.
Göksu: İlginç bir soru. Duyulduğunda şarkının hissini hatırlatan, yaşatan isimler olmasını seviyoruz galiba evet. Genellikle stüdyo süreci bittiğinde bizim için en vurucu kısmı seçip karar veriyoruz ama bazen şarkıyı ilk yaptığımızda öylesine koyduğumuz bir isme aylarca alıştığımız için öyle kaldığı da oluyor.
Oğuz: Yaz aylarında yeni bir albüm için çalışmalara başlayacağız ama o zamana kadar tekli/düet planlarımız var.
Göksu: Aslında bu çok planladığımız bir şey değil, akışına bırakıyoruz diyebilirim. Ruh halimize ve zamanla değişen hayat görüşlerimize de bağlı oluyor. Ama genelde söz yazarken melankoliden ve bunun kimi zaman verdiği zevkten besleniyoruz. Biriyle sohbet ederken ya da dans ederken, kırgınlıklarımı, aşk acımı ya da ne kadar güçlü olduğumu, çok eğlendiğimi falan ona anlatıyormuşum gibi geliyor bana ve dinleyen de öyle hissetsin istiyorum.
Göksu: Ben sesimi pek yormamak için çok konuşmamaya çalışıyorum konser günü, aslında grupça son birkaç saate kadar enerjimizi saklıyoruz gibi. Onun dışında sahneye çıkmadan hemen önce sadece grupça kuliste kalıp birbirimize ufak bir gaz verme rutinimiz var.
Oğuz: O konuda bir hayalimiz gerçek oluyor yakında öğreneceksiniz ama şimdilik sürpriz olsun.
Mustafa: Albüm çıkalı daha birkaç ay olmuşken Isparta’da bir üniversite festivalinde kırk bin kişiye çalmıştık. Herhalde o akşamki şoku ve heyecanı hiç birimiz unutamayız.
Oğuz: Kişiye ve zamana göre çok değişiyor tabii ama grubu kurduğumuz ilk yıllarda üçümüz de Coldplay hayranıydık, brit-pop rock severiz, son zamanlarda da The Weeknd ve Daft Punk’a sardık.
Göksu: Tutkulu olun, yapmaktan keyif aldığınız şeyi mutlaka bulun ve onu en iyi şekilde yapmaya çalışın çünkü o tatmin duygusu bambaşka oluyor.
İlginizi Çekebilir: Gerda Taro: Savaşın Gerçek Yüzünü Gösteren Kadın
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…
Modern ilişkiler, insan duygularının ve psikolojisinin derinliklerine dokunan çeşitli karmaşıklıklarla doludur. Şimdilerde bir ilişkinin başlaması,…