Röportaj

Sevilen Müzik Grubu Sufle Röportajı

İçinde Aşk Var ve Pus gibi çokça sevilen şarkıların sahibi olan Sufle grubu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İyi okumalar!

Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Sufle grubu olarak sizleri ilk “Köprüaltı” şarkısına yaptığınız cover ile tanıdığımızı ve kısa zamanda büyük bir hayran kitlesine ulaştığınızı söyleyebiliriz. Peki, müziğinizi gözler önünde yapmaya başladıktan şu ana kadar geçen süreçte yaşadığınız zorluklar nelerdi ve nasıl başa çıktınız?

Göksu: Göz önünde bir şeyler yapmaya başlayınca ister isteme kaygılar artıyor tabii. Kendi zevkin için çalıp söylemekten çıkıyor durum ve hem seni dinleyen insanların sevdiği hem de kendi sevdiğin şeyi aynı anda yakalamaya çalışıyorsun. Köprüaltı’ndan sonra bu konuda biraz bocaladık diyebilirim ama ürettikçe ve yayımladıkça rahatladık, yolumuzu daha kolay bulduk.

Pandemi sürecinden birçok sektörde gibi sanat dünyasının da olumsuz yönde etkilediğini söyleyebiliriz. Peki, Sufle grubunun müziği bu süreçten nasıl etkilendi?

Mustafa: İlk zamanlar yüzleşmekte zorlandık aslında çünkü yeni çıkmış bir albümümüz ve heyecanla beklediğimiz konserlerimiz vardı. Sonra baktık ki bu kafadan bizi ancak yeni şarkılar çıkartır, eve alışıp evde kayıt yapmaya başladık. Herhalde olayların ruhundan ötürü daha sakin şarkılar çıktı bu kez ama bu yıl, Sufle için her şeye rağmen çok verimli bir yıl oldu.

Geçtiğimiz ay Canozan ile “Hiç Kimsenin Günahı Yok” adlı düet çalışmanızı yayımladınız. Öncelikle tebrik ederiz. Bu düetin ortaya çıkış sürecini bize kısaca anlatabilir misiniz?

Mustafa: Geçen yaz Can ile tanıştığımızdan beri birlikte bir şeyler yapma konusu geçiyordu hep. “Hiç Kimsenin Günahı Yok” Temmuz ayında Ankara’da evde bir şeyler çalarken ortaya çıktı. Akustik hali hoşumuza gidince aklımıza Can geldi ve sözleri de ona göre uyarladık biraz. O da sevince stüdyo kısmına geçildi ve ardından güzel bir klip çektik.

Şarkılarınızın isimleri bizlere şarkının duygusunu, hikâyesini anlatıyor. Şarkı isimlerini nasıl seçiyorsunuz?

Göksu: İlginç bir soru. Duyulduğunda şarkının hissini hatırlatan, yaşatan isimler olmasını seviyoruz galiba evet. Genellikle stüdyo süreci bittiğinde bizim için en vurucu kısmı seçip karar veriyoruz ama bazen şarkıyı ilk yaptığımızda öylesine koyduğumuz bir isme aylarca alıştığımız için öyle kaldığı da oluyor.

2021 yılında sizleri yeni bir albüm çalışması ile görebilecek miyiz yoksa bir süre daha tekli çalışmalarla mı dinleyeceğiz?

Oğuz: Yaz aylarında yeni bir albüm için çalışmalara başlayacağız ama o zamana kadar tekli/düet planlarımız var.

Müzik tarzınızı “alternatif pop-rock” olarak tanımlayabiliriz. Bu açıdan bakıldığında aslında şarkılarınızda birden fazla duyguyu aynı anda hissedebiliyoruz. Sözleri yazarken size ilham olan şeyler nelerdir? Bu süreçteki amacınız yaptığınız müzikle her türden dinleyicinin ruhuna dokunabilmek mi oluyor?

Göksu: Aslında bu çok planladığımız bir şey değil, akışına bırakıyoruz diyebilirim. Ruh halimize ve zamanla değişen hayat görüşlerimize de bağlı oluyor. Ama genelde söz yazarken melankoliden ve bunun kimi zaman verdiği zevkten besleniyoruz. Biriyle sohbet ederken ya da dans ederken, kırgınlıklarımı, aşk acımı ya da ne kadar güçlü olduğumu, çok eğlendiğimi falan ona anlatıyormuşum gibi geliyor bana ve dinleyen de öyle hissetsin istiyorum.

Sahneye çıkmadan önce kendinizi fiziksel veya ruhsal olarak daha iyi hissetmek için yaptığınız rutinleriniz var mı? Varsa nelerdir?

Göksu: Ben sesimi pek yormamak için çok konuşmamaya çalışıyorum konser günü, aslında grupça son birkaç saate kadar enerjimizi saklıyoruz gibi. Onun dışında sahneye çıkmadan hemen önce sadece grupça kuliste kalıp birbirimize ufak bir gaz verme rutinimiz var.

Henüz fırsat bulamayıp çalışmayı istediğiniz bir sanatçı var mı?

Oğuz: O konuda bir hayalimiz gerçek oluyor yakında öğreneceksiniz ama şimdilik sürpriz olsun.

Sizin için yeri çok ayrı ve özel olan, unutamadığınız bir konser anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?

Mustafa: Albüm çıkalı daha birkaç ay olmuşken Isparta’da bir üniversite festivalinde kırk bin kişiye çalmıştık. Herhalde o akşamki şoku ve heyecanı hiç birimiz unutamayız.

Sufle grubu olarak dinlemekten keyif aldığınız gruplar, sanatçılar kimler?

Oğuz: Kişiye ve zamana göre çok değişiyor tabii ama grubu kurduğumuz ilk yıllarda üçümüz de Coldplay hayranıydık, brit-pop rock severiz, son zamanlarda da The Weeknd ve Daft Punk’a sardık.

Son olarak çoğunluğu üniversite öğrencisi olan KalemlİK blogu okuyucularına nasıl tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Göksu: Tutkulu olun, yapmaktan keyif aldığınız şeyi mutlaka bulun ve onu en iyi şekilde yapmaya çalışın çünkü o tatmin duygusu bambaşka oluyor.

İlginizi Çekebilir: Gerda Taro: Savaşın Gerçek Yüzünü Gösteren Kadın

 

Dilan Yücel

Recent Posts

Kintsukuroi’nin Felsefesi: Kırılmanın ve Onarımın Güzelliği

Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…

3 gün ago

Murphy Kanunları: Şanssızlık mı, Bilim mi?

Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…

7 gün ago

Kapadokya’nın Tarihî Derinlikleri

Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…

1 hafta ago

Merkür Retrosu Bizi Gerçekten Etkiliyor Mu?

Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…

2 hafta ago

Kasım Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…

2 hafta ago

Lovebombing, Ghosting ve Gaslighting

Modern ilişkiler, insan duygularının ve psikolojisinin derinliklerine dokunan çeşitli karmaşıklıklarla doludur. Şimdilerde bir ilişkinin başlaması,…

3 hafta ago