Categories: Genel

Tüketim İçin Hayvanları Öldürmeden Yaşamanın Formülü: Veganlık

Son zamanlarda sosyal medyada çokça konuşulan bu kelimeyi günlük hayatta da mutlaka duymuşsunuzdur. Uzun süredir birçok sosyal medya kullanıcısı bu kavram üzerinden tartışmalar yürütüyor. Hatta ve hatta aktivistliği yapılıyor.

Peki, veganlık nedir?

Veganlık, hayvanların da bizler gibi belli başlı haklara sahip olan canlılar olduğunu kabul eder. Bu sebeple de öncelikli olarak en temel hak olan yaşama hakkını, sonrasında da onların bedenleri üzerinden yapılacak her türlü sömürüyü reddeder. Yalnızca onların bedenlerinden üretilen ürünlere değil, onların hayatlarından çalınan her türlü ürüne karşı çıkarlar. Bir örnek verecek olursak sırf “palm yağı” üretebilmek için orangutanların yuvaları tahrip edilir. Aileleri ayrılır hatta öldürülürler.

Peki, günlük hayatta birçok insanın severek tükettiği yoğurt, süt, peynir ve yumurta nasıl bir sömürüye sebebiyet verebilir?

Süt ve yumurta endüstrisi dışardan gözüktüğü kadar masum değildir. Bir civciv dünyaya geldiğinde yüzlerce civcivle aynı yerde gözlerini açıyor. Erkek olanlar genelde ölüme terk ediliyor ya da öğütülüyor. Dişi olanlar ise ufacık kafeslerde pislik içinde yaşıyor. Bir tavuk her sene 10 ila 12 yumurta veriyor ancak bu işin başındaki insanlar yumurtlama sayısını arttırmak için defalarca kez tavukların genleriyle oynuyor, onları neredeyse nefes bile alamayacakları kafeslerde tutuyorlar. Yavrular asla ve asla annelerini göremiyor.

Süt ve süt ürünleri için de süreç aslında farklı sayılmaz. Her sene yüz binlerce inek zorla, doğal olmayan yollardan hamile bırakılıyor. Bu süreçte bedenlerinde yavruları için üretilen süt verimli olması için yaklaşık 12 katına çıkartılıyor. Doğumdan hemen sonra ya da birkaç saat içinde yavru anneden ayrılıyor ve bazı çiftliklerde annelerini emmesinler diye ağızlık takılıyor.

Her iki örneğin sonunda da yetişkin olan hayvanlar tüketime sunulsun diye öldürülüyor. Yani tüm hayatlarını koca bir eziyet olarak yaşıyorlar ve en sonunda da yine aynı amaca hizmet etmek için ölüyorlar. Yalnızca bir saniyeliğine kendinizi o şartlarda düşünün. Biz insanız diye onlardan daha üstün sayılmayız. Hayatımızı idame ettirebilmek için tüketebileceğimiz çok fazla besin, çok fazla alternatif var.

Umarım bir gün herkes bu farkındalığa erişir ve dünya tüm canlılar için daha yaşanılabilir bir hale gelir.

İlayda Semina Çörüz

Recent Posts

Astral Seyahatin Bilimsel ve Spiritüel Boyutları

Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…

10 saat ago

Kintsukuroi’nin Felsefesi: Kırılmanın ve Onarımın Güzelliği

Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…

3 gün ago

Murphy Kanunları: Şanssızlık mı, Bilim mi?

Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…

1 hafta ago

Kapadokya’nın Tarihî Derinlikleri

Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…

1 hafta ago

Merkür Retrosu Bizi Gerçekten Etkiliyor Mu?

Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…

2 hafta ago

Kasım Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…

2 hafta ago