İnsanoğlu var olduğundan beri hep farklı olan noktalara gitme eğilimi göstermiştir. Dünya dışında da yaşamın var olup olmadığını merak etmiş ve bunlar için sürekli kafa yormuştur. Bu bitmez tükenmez soru silsilesinde ara sıra da varsayımda bulunmuştur. Bu varsayımlardan birisi de Ay’da yaşamak. Bu, kulağa çok ütopik gelse de 1969 yılında Ay’da yaşamak amacıyla çok büyük bir adım atıldı. Bu adım o kadar büyüktü ki tüm dünyanın kaderi Neil Armstrong‘un Ay’a ilk adımı atmasıyla değişti. Artık insanların hayal güçlerindeki sınırlar kalkmış, daha büyük işler başarmak istiyorlardı. “Ya Ay’da yaşaydık?” düşüncesi de bunlardan birisiydi.

 

Ay’da yaşamak mantıken insanlar için doğru değil ancak yaşasaydık bambaşka bir hayatımızın olacağı kesin. Ay’daki bir günümüz, Dünya’daki bir ayımız kadar sürüyor olurdu. Bu da dehşet verici uzunlukta günler demek oluyor. Bunun yanı sıra Ay’da da mevsim yaşayabilirdik; 2 gün yaz, 5 gün kış, 4 gün sonbahar… Oradan Dünya’ya bakıyor olsaydık Dünya’nın hep aynı yerini görüyor olurduk ancak Ay’ın karanlık yüzünde Dünya’yı aramaya çalışsaydık Dünya diye bir yer olmadığını dahi düşünebilirdik çünkü Ay’ın karanlık yüzünden Dünya asla ve asla gözükmemektedir. Bunlar bir yana Ay’da nasıl canlıların yaşayıp yaşayamayacağını tam olarak kestiremiyoruz çünkü ne bir atmosfer var ne de dünyadaki gibi bir yer çekimi. Ancak yer çekimi Dünya’dakinden çok daha az olduğu için Ay’da ağaç olursa boylarının Dünya’dakinden büyük olacağını tahmin edebiliyoruz.

İnsanoğlunun Ay’da yaşadığını varsayarsak öncelikle mücadele edeceği şey atmosferin yokluğu olurdu. Bunun neticesinde hem ihtiyacımız olan gazların yeterince olmaması sebebiyle sürekli oksijen maskesi ile dolaşırdık hem de güneş ışınlarına direkt maruz kaldığımızdan ötürü cilt hastalıkları fazlasıyla yaygın olurdu. Kısacası sağlıklı bir şekilde orada yaşamamız pek mümkün olmaz ama şunu biliyoruz ki Ay’a ilk adım atılmadan önce de ihtimallerin çok düşük olduğu söylenmiyor muydu? Ve bu söylentiler bilim insanlarının başarısını olumsuz kıldı mı? O yüzden günümüzde Ay’da yaşamak pek mümkün gözükmese bile teknolojinin durağan bir yapıda olmadığını göz önüne alırsak teknolojik gelişmeler ile kısa bir tarihte kolonilerimiz Ay’da bizleri bekliyor olabilir!

 İlginizi çekebilir: Kasım Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda 

Rıza Karahan

Recent Posts

Ihlamur Kasrı #KeşfetmeyeDeğer

Sevgili KalemlİK Okurları, Keşfetmeye Değer ekibi olarak bu yazımızda sizlere Ihlamur Kasrı’dan bahsedeceğiz. İstanbul’un en…

2 hafta ago

Başak Çakmak Röportajı

1-  Sosyal medyada içerik üretme fikri nasıl ortaya çıktı ve ne zaman başladınız? Sosyal medyada…

3 hafta ago

Casablanca Film İncelemesi

“Dünya harabeye dönerken biz aşık olmakla uğraşıyoruz.” Merhaba sevgili KalemlİK okuyucuları! Bugün birlikte inceleyeceğimiz film,…

3 hafta ago

Rezonans Kanunu

Rezonans kelimesi, fiziksel olarak titreşimlerin birbirini etkilemesi anlamına gelir. Rezonans kanunu ise benzer frekansta titreşen…

4 hafta ago

Başarılı Sporcu Tutya Yılmaz Röportajı

1) Röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz, biraz kendinizden bahseder misiniz? Ben Tutya Yılmaz, 25…

4 hafta ago

Mayıs Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba Sevgili KalemlİK Okurları! Baharın gelişiyle İstanbul, kültür-sanatla dopdolu bir Mayıs ayına merhaba diyor! Tiyatrodan…

1 ay ago