Atomik: Bir şeyden çok çok az miktarda olan, daha büyük bir sistemin en küçük birimi.
Alışkanlık: Düzenli tekrarlanan bir rutin veya bir duruma otomatik bir tepki.
Hayatımızın belirli dönemlerde çoğumuz yeni alışkanlıklar oluşturmak veya bize göre kötü olan alışkanlıklarımızdan kurtulmak istemişizdir ancak bu isteklerin sonu bazen hüsranla sonuçlanmış olabilir. Artık yeni bir alışkanlık oluşturmak veya kötü alışkanlıklarımızdan kurtulmak çok daha kolay olacak!
Büyük başarıları olan insanların da yirmi dört saati var bizim de. Bu kişiler günlük hayatta neyi farklı yaparak başarıya ulaşıyor? Bu sorunun cevabı çok net: mikro alışkanlıklar. Ekrana az bakmak, kitap okumak, her gün yeni bir bilgi öğrenmek… Bunları yapmak için çok bir efor sarf etmenize gerek yok ancak gününüzü bu aktivitelerle geçirdiğinizde başarıya çok daha yakın olmuş oluyorsunuz. Kelebek etkisine benzetebilirsiniz: Günümüzün mikro alışkanlıkları, yarınımızın büyük başarılarıdır.
İnsan doğası en az çaba gerektiren seçenekleri seçmeye yatkındır. Bu sebepten edinmek istediğimiz alışkanlığın önündeki engelleri kaldırmak, bu hedefe çok daha rahat ulaşmamızı sağlar.
Örneğin her gün yoga yapmak gibi bir hedefiniz var. Yapmanız gereken ilk şey yoga matınızı ve yoga kıyafetlerinizi kolay ulaşabilir bir yere koymak. Araçlarınız ulaşılabilir olduğunda alışkanlık kazanma süreniz kısalacak. Kötü bir alışkanlıkta ise bunun tersi bir durum söz konusu. Her şeyi zorlaştırın!
Yapacağımız her harekette, her seçimde olmak istediğiniz insana yakışacak nitelikte kararlar vermek. Hayalimizdeki insan çok fazla okuma yapıyorsa biz de kitap okumaya motive oluruz ve alışkanlık edinmemiz çok daha kolay hâle gelir. Kendimize soru sorarak “farkındalık” kazanmamıza yol açtığından alışkanlık edinme sürecindeki en önemli maddelerden biri budur.
Diderot etkisi, sadece avize almaya gittiğiniz bir alışveriş merkezinden tüm evinizi yenileyerek dönmenizdir. Aldığınız avize, başka eşyalar da almanızı tetikler ve bu süreç evinizi yenilemenizi sağlar. Yeni bir şeyler yapmak, başka olumlu aksiyonlar almanız için bir altyapı oluşturur.
Bu metot alışkanlıklarımızda istifleme olarak karşımıza çıkacaktır. Örneğin ajanda tutmak gibi bir alışkanlık kazanmak istiyorsanız bunu halihazırda sahip olduğunuz bir alışkanlığın tetikleyicisi olarak uygulamanız işinizi kolaylaştıracaktır.
Alışkanlıkların oluşumunda arkadaşların önemini hemen hemen herkes bilir. Borsayla ilgilen arkadaşlarınız varsa yatırımdan anlamasanız dahi gelecekte yatırım üzerine doktora yapacak kıvama gelebilirsiniz.
Başarı pat diye önünüze gelmez. Başarı için öncelikle iyi bir sistem kurmanız ve her gün bu sistem lehine davranışlar sergilemeniz gerekir. Ufak tefek zorluklarda pes etmemeli, kendinize fırsat tanıyıp molalar vermeyi bilmelisiniz.
En mühim noktalardan birisi de neyi başardığımızdan ziyade nasıl başardığımızdır. Eğer gelecekteki seni değiştirmek istiyorsan bugünkü sistemini değiştir ve asla sonuca değil, sisteme odaklan! Burası çok önemlidir ki, başarılarımız aslında benliğimizin damıtılmasıyla oluşmaktadır. İbn-i Haldun’un da dediği gibi “İnsan, alışkanlıklarının çocuğudur.”
Çoğumuz üniversite sınavına hazırlık döneminde günlük planlar oluşturmuşuzdur. Belki bazılarımız soru sayısı hedefini konuları kavramaktan daha önemli görerek o günkü hedeflerini tamamlamış olabilir. Ancak bu alışkanlık edindiğimiz zaman başvurmamamız gereken bir yöntem.
Ölçüyü hedef haline getirdiğimizde hedefsiz kalırız. Bu noktada dikkat etmemiz gereken asıl şey niteliktir.
İnsanoğlu, yeteneğine en yakın görevleri yaparken en yüksek motivasyonda olur. Buna optimum yasası denmektedir. Bilmediğimiz sularda konfor alanınızı terk ederseniz öngörülemeyen bir fırtınada kaptanı olduğunuz gemiyi batırabilirsiniz.
Konfor alanımızı yeteneklerimiz veya yatkınlıklarımıza göre terk etmeliyiz. Yoksa edinmek istediğimiz alışkanlık, sadece hayallerde kalır.
İlginizi çekebilir: Müzisyen ve Oyuncu Emre Aslan Röportajı
Sevgili KalemlİK Okurları, Keşfetmeye Değer ekibi olarak bu yazımızda sizlere Ihlamur Kasrı’dan bahsedeceğiz. İstanbul’un en…
1- Sosyal medyada içerik üretme fikri nasıl ortaya çıktı ve ne zaman başladınız? Sosyal medyada…
“Dünya harabeye dönerken biz aşık olmakla uğraşıyoruz.” Merhaba sevgili KalemlİK okuyucuları! Bugün birlikte inceleyeceğimiz film,…
Rezonans kelimesi, fiziksel olarak titreşimlerin birbirini etkilemesi anlamına gelir. Rezonans kanunu ise benzer frekansta titreşen…
1) Röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz, biraz kendinizden bahseder misiniz? Ben Tutya Yılmaz, 25…
Merhaba Sevgili KalemlİK Okurları! Baharın gelişiyle İstanbul, kültür-sanatla dopdolu bir Mayıs ayına merhaba diyor! Tiyatrodan…