Tiyatro

“Bütün Kadınların Kafası Karışıktır” İncelemesi

Merhaba sevgili kalemlik okurları! Yeni yazımızda Bütün Kadınların Kafası Karışıktır adlı tiyatro oyununu inceleyeceğiz.

1996 yılında Ece Temelkuran’ın yazdığı kitaptan uyarlanan oyun, ilk olarak 2016 yılında sahnelenmeye başladı. Oyunun başladığı andan itibaren büyük ilgi ve beğeniyle karşılanarak Yeni Tiyatro Dergisi Emek Başarı Ödülleri, İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri gibi birçok ödüle layık görüldü. Deniz Işın, Ayfer Tokatlı, Selen Uçer, Semih Varol ve Elit Andaç Çam’ın sahnelediği ve içerisinde birçok önemli mesaj bulunduran oyunu gelin yakından inceleyelim.

Oyun, Deniz Işın’ın canlandırdığı orta yaşlı bir kadın yazar olan Ebru Uysal’ın intihara teşebbüsüyle başlıyor. Hayatı boyunca sahip olduğu, sahip olmak zorunda kaldığı roller yüzünden kafası karışmış bir kadın kendisi. Büyüdüğü ortamla başlayan ve toplum tarafından kendisine atanan rollerle devam eden bu kafa karışıklığı, eşinin onu terk etmesi, yeni çıkmasını beklediği kitabının yasaklanması ve editörünün kaçması onun için bardağı taşıran son damlalar oluyor. Evinin balkonuna çıkıp intihar edeceği sırada onu gören diğer kadın apartman sakinlerinin işin içine girmesi ve basının gelmesiyle olaylar gelişmeye başlıyor. Apartman sakinlerimiz arasında Selen Uçer’in canlandırdığı gayrimenkul zengini güçlü bir kadın, ülkenin en ünlü şarkıcılarından biri olan Meltem Yılmaz (Elit Andaç Çam) ve Meltem’in hizmetlisi olan Aysel (Ayfer Tokatlı) karakterleri yer alıyor. Olaya müdahale eden bu kadınlar, ana karakterimizi intihardan vazgeçirmeye çalışırken aslında kendileriyle yüzleşmeye başlıyorlar. Oyundaki her bir kadın karakter aslında hepimizin toplumdan tanıdığı birilerini temsil ediyor. Her birinin sorunlara göğüs germe biçimi, kendine biçtiği rol ve var oluş şekli farklı. Tek bir ortak noktaları var, o da oyunun dediği gibi “Bütün Kadınların Kafası Karışıktır!”

Oyun, yüz yirmi dakika boyunca Ebru Uysal karakterinin anlamlı monologlarını, karakterlerin bakış açılarını, birbirleriyle olan çatışmalarını; yeri geldiğinde güldürerek yeri geldiğinde ağlatarak akıcı bir şekilde sahneliyor. Salondan ayrılırken tatlı bir tebessüm bırakıyor yüzünüzde. Tansiyonun hiç düşmediği, her karakterin bir hikâyesi olan ve anlatmaya çalıştıklarıyla hepimizin kafasını karıştıran bu oyunu hâlâ sahneleniyorken izlemenizi tavsiye ederim.

İlginizi çekebilir: Percy Fawcett ve Kayıp Şehir Z 

Azra Çakır

Share
Published by
Azra Çakır

Recent Posts

Astral Seyahatin Bilimsel ve Spiritüel Boyutları

Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…

3 saat ago

Kintsukuroi’nin Felsefesi: Kırılmanın ve Onarımın Güzelliği

Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…

3 gün ago

Murphy Kanunları: Şanssızlık mı, Bilim mi?

Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…

1 hafta ago

Kapadokya’nın Tarihî Derinlikleri

Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…

1 hafta ago

Merkür Retrosu Bizi Gerçekten Etkiliyor Mu?

Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…

2 hafta ago

Kasım Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…

2 hafta ago