Genel

Ekolojik Krizin Tarihi

Sevgili KalemlİK Okurları, bu yazımızda ekolojik krizin tarihine değineceğiz. Öncelikle ekoloji kavramının ne olduğunu bilmemiz gerekiyor. Doğa bilimi olarak da adlandırılan ekoloji, aslında bütün canlıların hem kendi aralarında hem bulundukları çevreyle olan ilişkisini inceler. Yani ekoloji bir bilim dalıdır. Biyocoğrafya, etoloji, fizyoloji, genetik, pedoloji, jeoloji, doğa tarihi, evrimsel biyoloji gibi dallarla da yakın temas halinde olan ekoloji kavramı, 1869 yılında ilk defa Ernst Haekel tarafından kullanılmıştır. Eko ve loji kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşan bu kelime şu anda bir bilim dalı olarak varlığını sürdürmektedir. Yıllardır varlığını sürdüren ekoloji kavramı son yıllarda tehdit altına girmiş bulunmakta ayrıca son zamanlarda dillerden de düşmeyen bir ekolojik kriz konusu ağızdan ağıza dolaşmakta. Peki ne oldu da yıllar boyu süren bu durum şu anda bir krize ya da bir tehdide dönüştü? Hadi gelin bu krizin detaylarına inmeye çalışalım.

 

Hiyerarşi ve kapitalizm kökenli olan bu krizin merkezinde aslında insanoğlu yatıyor. İnsanoğlunun hakimiyet kurma isteğinin geçerli olduğu bu alan tabi ki doğadır. Rönesans ve reform sonrası genel bilgisi hızla artan insan, üzerine aşırı derecede düştüğü bilim ve teknolojinin etkisi ile toplumsal hiyerarşinin ivmelenmesine sebebiyet vermiştir. Bu da akabinde ekonomik baskınlıkları ortaya çıkarmıştır. Buna paralel olarak ticari kapitalizmin ve sömürgecilik sisteminin çok hızlı bir şekilde artarak merkezileşmesi aslında birçok krize de zemin hazırlamıştı. Artan üretim ve bunun çok daha üstünde olan tüketim doğayı tahrip ediyor, ekolojik dengenin sarsılmasına neden oluyordu. Bir çok canlının hayatı tehlikeye giriyor, biyoçeşitliliğin de azalması durumları oluşuyordu. Bu durumlar anında bizleri etkilemese de bir birikim sonucu çok ağır bedelleri olabilen durumlara dönüşüyor çünkü insanoğlu doğaya ne kadar hakim olmak isterse doğa bunun karşılığında bizleri kat ve kat üstünde ceza yüklüyor. Bu birikimlerin patlak verebilecek seviyeye getirmeden önce biz insanoğlunun bakış açısını değiştirmesi gerekiyor. Ekolojinin sadece teorik bir şey değil devinim halinde, dinamik bir biyolojik kavram olduğunu unutmamamız gerekiyor.

İlginizi çekebilir: Gerçek Hayata Dönüş: Dijital Minimalizm

Fırat Savrun

Recent Posts

Kintsukuroi’nin Felsefesi: Kırılmanın ve Onarımın Güzelliği

Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…

3 gün ago

Murphy Kanunları: Şanssızlık mı, Bilim mi?

Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…

7 gün ago

Kapadokya’nın Tarihî Derinlikleri

Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…

1 hafta ago

Merkür Retrosu Bizi Gerçekten Etkiliyor Mu?

Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…

2 hafta ago

Kasım Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…

2 hafta ago

Lovebombing, Ghosting ve Gaslighting

Modern ilişkiler, insan duygularının ve psikolojisinin derinliklerine dokunan çeşitli karmaşıklıklarla doludur. Şimdilerde bir ilişkinin başlaması,…

3 hafta ago