Dinlediğimiz müziklerin frekansı bizi ne kadar etkiler? 32 Hertz nedir ve evrenle nasıl bir bağlantısı vardır? Gelin “Frekans hayatımızı nasıl etkiler?” sorusunu cevaplamaya çalışalım.
Evrendeki canlı ve cansız olan her şey titreşir ve bu titreşimler maddeye özgü bir frekans oluşturur, bu frekans da enerjinin sinyalidir. Şimdi beraber her şeyi kapsayan ve önemi bu denli büyük olan enerji için dünyaca ünlü bilim insanlarının sözlerini inceleyelim.
“Eğer evrenin sırrını bulmak istiyorsan; enerji, frekans ve titreşim açısından düşünmelisin.” (Nikola Tesla) “Titreşimleri duyularımızla algılayabileceğimiz şekilde indirgenen enerjiye madde deriz. Madde diye bir şey yoktur.” (Albert Einstein) Enerji ve dolayısıyla frekans, evrene bu kadar hakimken bizleri -biraz daha açacak olursak- vücudumuzu, bilincimizi, sağlığımızı, duygularımızı etkilemesi kaçınılmaz değil midir?
Frekanslar birbiri ile uyum sağladığı taktirde iletişim meydana gelir. Sizin frekansınıza uyan bir parfümü tekrar koklamak istemeniz veya akustiği size hitap eden bir müziği tekrar dinlemek istemeniz gibi. Günlük hayatta da “frekansımız uyuşmadı” gibi sözlere maruz kalmışsınızdır.
Bir frekans diğer bir frekansa uyum sağladığı gibi bozulmaya da yol açabilir. Cam bir bardağa belli bir seviyenin üstünde frekans verdiğimizde kırılması veya frekansı bilinen bakteriye, doğru frekansı gönderince yok edilmesi gibi.
Frekansın bu denli önemini bilen insanlar bunu dinlediğimiz müziğe de uyarlamışlardır. Örneğin belli bir zamana kadar çevrede duyulan tüm müzikler la notası olan A=440 Hz’e akortlanmış idi. Bu sayı 1939’da İng. Standart Ens.nün aldığı bir karardır. Günümüze yakın bir tarihte alınan karara göre ise 440 Hz müziğin kişide gerilme ve sıkılaşma, sol beyni aktifleştirip sağ beyni köreltme dolayısıyla sorgulama ve yaratıcılığı baskılama, insanda daha çok gerilim üzerine olan hormonları aktive etme gibi sonuçları vardır. İzlediğimiz korku filmlerinde bizi korkutan asıl şeyin sahneden ziyade arkadaki müziğin frekansı olması gibi. Hatta bir söylentiye göre Nazi rejimi sırasında insanları baskılama ve belli düşünceleri dikte etme üzerine frekans çalışması yapılmış ve 440 Hz kullanılmıştır. Peki neden kişide bu etkileri gösterdiği halde 440 Hz kullanıldı ve bu durum bilinçli miydi orası tartışmaya açık.
Peki gelelim günümüzde kullanılan 432 Hz’in sebepleri ve sonuçlarına. 432 Hz, 440 Hz’nin tam aksine dinleyen kişiyi sakinleştirdiği ve hatta ünlü birkaç müzikseverin kalbinde ve omurgasında bir duygu yarattığı belirtilmiştir. 432 sayısı ayrıca Güneş’in, Dünya’nın ve Ay’ın deviniminin oranlarına eşittir. Ve doğayla en uyum içinde olan frekanstır. Bazı yogiler de meditasyon müziklerinde kasıtlı olarak kullanmışlardır bunun nedeni ise inanç olarak evrenin 432 Hz’de yaratıldığını düşünmeleridir.
Buraya kadar bahsettiklerimizden anlayacağımız gibi frekans hayatımızın her alanında bize hiç fark ettirmeden yaşamaya devam ediyor. Bu yazıdan sonra Spotify listenizi gözden geçirseniz hiç de fena olmaz aslında. Sağlıkla kalın.
İlginizi Çekebilir: Harland Sanders: Bir Başarı Hikâyesi
Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…
View Comments
Çok ilgi çekici bir yazı, devamını bekliyoruuum.