Categories: Genel

Friedrich Nietzsche ve Düşünce Dünyası

Friedrich Nietzsche, “Amor Fati’’, “Ebedi Dönüş’’, “Güç İstenci’’ ve “Üst-insan “kavramlarını felsefe dünyasına kazandıran Alman filozof ve yazardır. Ona Friedrich Wilhelm adını veren babası ve annesinin hayatındaki din faktörü ve katı gelenekler, Nietzsche’nin de hayatını derinden etkilemiştir. Babasını henüz beş yaşındayken kaybedişi, etrafındaki katı kurallar ve ağır dini eğitim ekseninde geçen çocukluğu onu içine kapanık biri yapar. Aile geleneklerini devam ettirip papaz olmak için ilahiyat ve filoloji okumak üzere eğitim alırken bir yandan da inancını sorgulamaya devam eden Nietzsche, bulunduğu yaşama dair çelişkileri de göz ardı edemediğinden huzursuzdur. Nietzsche, bir zaman sonra tatil için eve geri döndüğü bir dönemde dini ayinlere katılmayı reddeder ve bir daha asla kiliseye gitmeyeceğini ailesine açıklar. Aynı sebepten dolayı ilahiyat eğitimine de son veren Nietzsche’nin düşünce dünyası Arthur Schopenhauer’dan etkilenmesiyle tamamen değişir. Onun felsefesini derinden incelemeye başlayan yazar çevresine artık “Schopenhauer’cu’’ olduğunu açıklar. İnanacak hiçbir şeyi kalmayan Nietzsche için Schopenhauer’un fikirleri tutunabileceği bir dal olur ve ileriye doğru giden bu yol, ona göre artık Schopenhauer’un dünyasından geçmektedir. 

Latince olan “Amor Fati’’ kavramı çevrildiğinde “kader sevgisi’’ anlamına gelir. Filozof “Amor Fati’’, “Kaderini sev’’ diyerek insanı boyun eğmeye değil; maruz kaldığı her türlü acıyı ve olumsuzluğu kabullenme özgürlüğüne davet eder. “Amor Fati’’ aslında varoluşçu felsefeye uyan bir düşünceyi temsil eder ve insana kendi yazgısını değiştiremese bile onu sahiplenme özgürlüğünü verir. Nietzsche bunu teslimiyetçilik anlamında değil, evrensel döngüsellik kuramını açıklamada kullanır. İnsanın yeniden hayata gelseydi tüm acı ve sıkıntılarına rağmen yine aynı hayatı seçmek istemesi tam da üst-insana yaraşır bir eylem olacak ve Amor Fati kavramını benimseyen birey, olumsuz bir yaşamı tamamen olumlayacak ve Nietzsche’nin deyimiyle yaşamı evetleyecektir. Bu aslında kendi hayatlarımızı anlamlandırmayla da yakından ilişkilidir.

Bengi dönüş “sonsuz dönüş veya ebedi dönüş’’ düşüncesi ise zamanın döngüsel bir formda olduğunu söyler. Bu düşünceye göre olaylar döngüsellikte sonsuza kadar tekrarlanır. Bengi dönüş etik düzeyde, insanların yaşamlarını en yüksek noktaya “onu bir daha yaşamayı isteyerek” ulaştıracaklarını anlatır. Varlığın en keskin gerçeği olan yok oluş, bengi dönüş ile olumlanabildiğinde korkutuculuğunu yitirir. Nietzsche’ye göre, insan yaşamını tamamladığında ölüm korkusu ortadan kalkacaktır. Bu “yaşamı tamamlama” olgusu, bütün acılarıyla da olsa yaşamı yeniden yaşamaya “evet” diyebilme gücüne sahip olmaktır.

Güç İstenci, Nietzsche’ye göre evrenin dönüşümündeki en temel istençtir. Buna göre insanlık da dahil olmak üzere her canlı, güç için yaşar ve yok olur. Tüm değişim ve dönüşümler, bu istencin farklı hallere bürünmüş halidir. Ona göre her detayda güç istencinin izlerini yakalamak mümkündür ve Nietzsche, insanlığın içinde müthiş bir güç olduğunu savunur. Hayatta amacı mutluluk ve haz olarak tanımlayanları ise küçümser ve “ayaktakımı” olarak adlandırır.

Friedrich Nietzsche, örnek insanın kendini gerçekleştirme yoluyla kendi kimliğini yaratması gerektiğini ve bunu, hayatı aşan hiçbir şeye güvenmeden yapması gerektiğini iddia eder. Nietzsche’ye göre, din temelli ahlak yok edilmelidir. Ancak kabul edilen değer sisteminin çöküşü, modern insanın kaldırabileceği bir durum değildir; dolayısıyla ahlaki çöküş ile insan, kendini kurtaramayacaktır. Burada insanın gelişmesi, kendini tamamlaması, daha üst bir versiyona, yani “üstinsana” ulaşması gerekecektir. Nietzsche’ ye göre üst-insan, toplumda kabul görmüş temeli sağlam olmayan değerleri yok etmeli, iyiyi ve kötüyü kendi düşünce yapısına göre şekillendirmelidir; geleneksel ahlak anlayışına boyun eğmemeli, acı çekmeyi benimsemeli ve acının iyinin bir gereği olduğunu bilmelidir.

İlginizi çekebilir: Avatar: the Last Airbender Dizi İncelemesi

Şule Demirer

Recent Posts

Kintsukuroi’nin Felsefesi: Kırılmanın ve Onarımın Güzelliği

Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…

3 gün ago

Murphy Kanunları: Şanssızlık mı, Bilim mi?

Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…

7 gün ago

Kapadokya’nın Tarihî Derinlikleri

Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…

1 hafta ago

Merkür Retrosu Bizi Gerçekten Etkiliyor Mu?

Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…

2 hafta ago

Kasım Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…

2 hafta ago

Lovebombing, Ghosting ve Gaslighting

Modern ilişkiler, insan duygularının ve psikolojisinin derinliklerine dokunan çeşitli karmaşıklıklarla doludur. Şimdilerde bir ilişkinin başlaması,…

3 hafta ago