Blogumuzun bu yazısında herkesin dizi ve film jeneriklerinden gördüğü, görenlerin hayranlık duyduğu, gidenlerin tekrar tekrar gitmek istedikleri, yüzyıllardır İstanbul’un göz bebeği olan Galata Kulesi’nden bahsedeceğim.
Dünyanın en eski kulelerinden biri olarak kabul edilen Galata Kulesi 528 yılında o dönemin Bizans İmparatoru Anastasius tarafından inşa edilmiştir. Günümüzde bu kule yerli ve yabancı turistlerin en uğrak yerlerinden biridir. Yapılış amacı önce gemiciler için fener kulesi olsa da yıllar içinde farklı görevleri de olmuştur. 16. yüzyılda esirlerin zindanı olarak kullanmıştır, 18. yüzyılda ise yangın kulesi olarak kullanılan İstanbul’un bu efsanesi, yangın habercisiyken iki kere yanmıştır. Daha sonra rasathane olarak kullanılan kule, bu sırada iki kere de deprem atlatmıştır ama yıkılmamıştır.
Tarihinde birçok savaşa da tanıklık etmiş, çok yara almıştır fakat günümüze kadar yerinde kalmayı başarmıştır. Başına gelmeyen kalmayan bu kulenin 1875 yılında çok şiddetli bir fırtına sebebiyle çatısı devrilmiştir. 1965 yılında yapılan restorasyonla birlikte kulenin katları farklı amaçlar için kullanılmaya başlanmıştır ve bugünkü son halini almıştır. Kulenin tarihi yanı sıra sahip olduğu efsaneleri de bir hayli dikkat çekmektedir. Haydi gelin biraz da bu efsanelerden bahsedelim.
İlk efsaneye göre Galata Kulesi ve Kız Kulesi’nin birbirlerine karşı dillere destan bir aşkları vardır fakat aralarında bulunan İstanbul Boğazı yüzünden kavuşamazlar. Galata kulesi yüzyıllarca bu aşkını mektuplara döker. Bir gün uçma hayali kuran Hezarfen Ahmet Çelebi kuleye çıkar. Galata Kulesi bunu bir fırsat olarak görüp Ahmet Çelebi’ye aşkını itiraf eder ve kendisinden Kız Kulesi’ne yazdığı mektupları ona iletmesini ister. Ahmet Çelebi mektupları yanına, rüzgârı ise arkasına alıp süzülerek yola çıkar. Kız Kulesi bu mektupları alır ve aşkının karşılıksız olmadığını anlar. Artık o andan sonra ikisi İstanbul’un en güzel manzarasını oluşturmaya başlar.
Diğer bir efsaneye göre ise Galata Kulesi’ne beraber çıkan aşıklar birbirleriyle evlenirmiş. Bu efsane Roma döneminden günümüze kadar gelmektedir. Ancak bu efsanenin bir de kuralı vardır. Kuleye çıkan iki kişinin de daha önceden çıkmamamış olması gerekir yoksa efsane onlar için geçerli olmaz. Galata Kulesi’nin manzarasını muhakkak görmenizi fakat bu tek seferlik hakkınızı kullanmak için aceleci olmamanızı öneririm.
İlginizi Çekebilir: Stres ile İyi İlişki Kurmak
Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…