Küçükken çoğumuz yüzmeyi öğreniriz. Bir zaman sonra yüzerken dibe batmamak için dengemizi nasıl sağlayacağımızı düşünmeyiz bile. Zihnimiz ve kaslarımız, otomatik olarak yüzmemizi sağlayan bilgileri depolamıştır. Bu yazımızda tüm bunların odak noktası “kolektif bilinçaltı”na değineceğiz.
Kolektif bilinçaltının derinliklerine dalışımızdan önce “kolektif” ne demektir ondan bahsetmek istiyorum. Kolektif kısaca birçok insanın bir araya gelmesi sayesinde oluşan bir kavram anlamına gelmektedir.
Kolektif bilinçaltı terimini ortaya ilk atan kişi psikiyatrist Carl Gustav Jung‘dır. Kolektif bilinçaltı terimi Sigmund Freud’un bilinçaltı kavramının Carl Gustav Jung tarafından ayrıntılı hâli olarak bilinir. Carl Gustav Jung’a göre kolektif bilinçaltı, atalarımızdan bize kalan zihin miraslarıdır, evrensel bir kütüphanedir. Bilincin hemen altında unutulmuş olan anıların bulunduğu bireysel bilinçaltı bulunur. Bireysel bilinçaltından daha da derine indiğimiz zaman kolektif bilinçaltı karşımıza çıkmaktadır. Bunu okyanusun en dip noktaları olarak düşünebiliriz. (İnsan Ruhuna Yöneliş- Carl Gustav Jung) Carl Gustav Jung’a göre kolektif bilinçaltına ulaşmanın, onu çözmenin yolu rüyalardan geçmektedir.
Arketip Fransızca “archétype” kelime anlamı olarak kalıp, şablon anlamına gelmektedir. Arketiplere kolektif bilinçaltının özü olan davranış ve duygulardır diyebiliriz. Doğuştan gelen, sonradan öğrenilmeyen korunma, beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçlarımız ve herhangi bir deneyim olmaksızın bunları nasıl karşılayacağımızı bilmemiz kolektif bilinçaltının eseridir. Bütün bunlar genetik kökeninden miras almış olduğumuz temel hatıralarla dünyaya gelmiş olduğumuza işaret etmektedir. Bunlar nesiller boyu geliştirmiş olduğumuz ve biz farkında olmadan hafızamızda yer etmişlerdir. Ayrıca kolektif bilinçaltını bilgisayarda toplanan verilere benzetebiliriz. Terminalde ne üretiliyorsa bilgisayara da o gider ve orada kayıtları tutulur. Bu bilgisayarda insanlık başladığından itibaren her veri kayıtlıdır.
Günlük hayatta karşılaşmış olabileceğiniz ve nedeni kolektif bilinçaltı olan bir örnek verecek olursam; uykumuzun ortasında düşüyor gibi hissedip korkarak uyanmamızın nedeni, atalarımızın ağaçlarda uyuması ve uykularında ağaçlardan düşmekten korkmalarıdır. Ayrıca gece avlanan canlılara karşı savunmasız yakalanmamak için durmadan tetikte durarak uyanıp uyanmalarıdır.
Kolektif bilinçaltı kavramını daha iyi kavramak gibi bir isteğiniz var ise bu kavramın yanında sosyal yapı ve sosyal rol kavramlarını da araştırmanızı tavsiye ederim çünkü kolektif bilinçaltı sosyal yapı ve sosyal rol kavramları üzerinde en çok dolaylı etki bırakan kavramdır.
Attack on Titan animesini izleyenler Eren’in eski kurucu titanlarla olan bağını bilim kurguyla harmanlanmış kolektif bilinçaltı olarak düşünerek gözlerinde daha somut bir tanım oluşturabilirler.
Kısa bir özetleme yaparak KalemlİK yazımın sonuna gelmek istiyorum. Bazı haraketlerimiz, düşüncelerimiz hatta “Dejavu yaşadım.” dediğimiz anlarımız aslında atalarımızın bize bıraktığı miraslar olduğunu söyleyebiliriz. Unutmayın biz de ileride birer ata olacağız ve biz de a gelecek nesillere miraslar bırakacağız. Herkesin güzel miraslar bırakması dileklerimle…
İlginizi çekebilir: Psikolog Sinem Durusal Röportajı
Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…