Aynı çatı altında yaşadığın, en yakının olan kişilerin aynı zamanda kendine en uzak hissettiğin kişiler olması mümkün mü? Anne ve babamızla olan tartışmalarımızın büyük çoğunluğu bizi yeterince anlamamalarından kaynaklanıyor. Herkes olaya kendi yaşadığı dönemden ve çevresinden baktığı zaman “Kuşak Çatışması” kaçınılmaz oluyor.
Yeniliklere ve gelişmelere açık olan biz gençlerin, geçmişteki doğrularıyla yaşayan ailelerimiz ile yaşadığı bu çatışma hayatımızın her noktasında karşımıza çıkıyor. Bu kavramı yeni yeni duymuş olsak da her kuşağın öncekiyle çatıştığı noktaların olması gayet doğaldır. Büyüklerin kendisinden sonraki kuşağı sorumsuzlukla ve saygısızlıkla; gençlerinse büyükleri geri kalmışlıkla suçladığını herkes biliyordur. Bu yazımdaysa bizden öncekilerin de yaşadığı kuşak çatışması ve karmaşasını X,Y,Z kuşağı üzerinden anlatacağım.
1965-1980 yılları arasında doğanlar X nesli olarak adlandırılıyor. Her ne kadar teknolojinin hızla ilerlediği bir dönemde dünyaya gelseler de imkanları kısıtlı olduğu için teknolojiye ayak uydurmakta zorlandılar. Genel olarak kültür ve geleneklere bağlılığı ile bilinen bu nesil otoriteye önem verir, ailesini her şeyden önde tutar.
1980-1995 yılları arasında doğanları kapsıyor. 90’lı yıllarda çocukluğunu yaşayan bu nesil sokakta oynayan, mahalle kültürünü tadan son çocuklardan oluşuyor. Gelişen teknolojiye daha rahat ayak uydurmalarının yanı sıra X kuşağına kıyasla daha anlayışlı yapıya sahiptirler.
Son olarak bizim de içinde bulunduğumuz Z kuşağından bahsedeceğim. Bu nesilde teknoloji ve internet, yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Yeniliklere kapalı olan X kuşağının çoğunlukla karşıt özelliklerini taşıyorlar. Hırslı, istediği her şeyin peşinden koşan ve keşfetmeyi seven kişiler çoğunlukta yer alıyor.
Bu kadar farklı özelliklere sahip olan bireylerin aynı ortamda bulunması ve sürekli iletişim halinde olması ister istemez kuşak çatışmasına yol açıyor. Z kuşağının özgürlüğüne düşkünlüğü, büyükleri tarafından “aklı bir karış havada” deyimiyle tanımlanıyor. Çok şey görüp geçirdiği için her şeyin en doğrusunu bildiğini düşünen X kuşağı, genç fikirleri bazen önemsemiyor. Aslında bütün bunların çok basit bir çözümü bulunmakta, karşılıklı anlayış ve saygı. Büyüklerin deneyimlerini paylaşmasıyla gençlerin yenilikçi fikirlerinin buluşması oldukça güzel sonuçlar doğurabilir. Şunu bilmeliyiz ki farklı görüşlere saygı duymayı öğrendiğimizde hepimiz için yaşam daha kolay olacak. Bulunduğunuz kuşağın dışına çıkabilmeniz dileğiyle!
İlginizi Çekebilir: Öz Saygı Nedir? Nasıl Geliştirilir?
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…
Modern ilişkiler, insan duygularının ve psikolojisinin derinliklerine dokunan çeşitli karmaşıklıklarla doludur. Şimdilerde bir ilişkinin başlaması,…
View Comments