İnsan sorgulayan bir varlıktır. Başına gelen olayları ve bu olayların oluşum süreçlerini anlamaya çaba gösterir. Bu olaylar ne yazık ki karşımıza her zaman iyi deneyimler olarak çıkmaz. Hepimizin hayatta kötü olaylar yaşayıp tecrübe edinmeye ihtiyacı vardır değil mi? Yani kötü şeyler yaşayıp, bunların üstüne düşüp, bu olayın arkasındaki sebebi görüp hatalarımızdan ders çıkarmak edindiğimiz tecrübelere katkı sağlamaya devam eder. Böylece nedensellik algısının zihnimizi sürüklediği bir yanılgıya gireriz.
Başımıza bu kötü olarak adlandırdığımız olaylar gelir ama neden sorgusu her zaman devam eder ve bunlara cevap bulana kadar bu sorgu peşimizi bırakmaz. Ancak maalesef bu sorguyu yaparken yaşadığımız olaya yanlış yaklaşıp olayın nedenini kendi istediğimiz tarafa çekebiliriz. Böylelikle gerçekleri görmeye çalışırken gözümüzün önüne bir perde çekmiş oluruz.
Örneğin gideceğiniz yol kısa olduğundan dolayı kasksız bir şekilde motor yolculuğuna çıktığınızı farz edelim. Tam o esnada yol üstünde bir çevirmeye denk geliyorsunuz. Polis memuru size kask takmadığınız için ceza yazmak üzere, siz de ceza yememek adına çevirmeyi atlatmaya çalışırken kırmızı ışıkta geçip yazılan cezanın üzerine bir yenisini ekliyorsunuz. Ödeyeceğiniz para miktarı artıyor ve siz daha çok öfkeleniyorsunuz. Bu durumda sizi öfkelendiren ne oluyor? Cevap vereyim: Zaten kısa süren bir yolculuğa çıkmıştım, normalde bu yol üzerinde çevirme yapılmazken ve onlarca kişi kask takmadan geçiyorken sadece ben ceza alıyorum. Kask yüzünden çevirmeselerdi kırmızı ışıkta geçmezdim.
Bu gibi nedenleri göz önüne sererek öfkelendiğinizi söyleyeceksiniz. İşte burada ortaya koyduğunuz yansız ve öznel sebepler sizi nedensellik yanılgısına düşürüyor.
Kişi öfkelenmesinin nedeni olarak olayı görür ve bu şekilde kendini işin içinden çıkılmaz bir hale sokar. Oysaki öfkenin nedeni olay değildir. Asıl neden kişinin bu olayı değerlendirirken yaptığı yorumları kendi inanç sistemine göre şekillendiriyor olmasıdır. Bu örneğe benzer, günlük hayatta karşılaştığımız birçok olayda tecrübe edinmeyi göz ardı ettiğimiz ve sonucu değiştirmeye çalışmak yerine sebepler aramaya odaklandığımız için hatalar yapmaya devam ediyoruz.
Bu nedensellik yanılgısını kısa sürede kabul edip olaylara olan bakış açımızı değiştirirsek, olaylar karşısında yansız bir tutum sergileyerek hayatımızdaki olaylara yön verebiliriz.
İlginizi çekebilir: İstanbul’da Kahvaltı Yapılacak Mekânlar
Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…