Categories: Genel

Otuz Yıl Gençleştirilen Deri Hücresi Çalışması

Merhaba Sevgili KalemlİK okurları, blogumuzun bu yazısında sizlere yaşlanmaya çözüm ya da en azından şimdilik bir umut olan otuz yıl gençleştirilen hücreden bahsedeceğim.

İngiltere’nin Cambridge şehrinde çalışma yapan bilim insanları, bir ilke imza atarak 53 yaşındaki bir kadının deri hücresini tam otuz yıl gençleştirdi. Bu çalışma bilim dünyasında oldukça ses getirdi. Çalışmayla birlikte yaşlılıkta ortaya çıkan bazı hastalıkların önüne geçilmesi planlanıyor. Bu; özellikle diyabet, nörolojik hastalıklar ve kalp ve deri hastalıkları gibi rahatsızlıklar için oldukça umut verici bir çalışma. Çalışmanın detayları ise herkes tarafından merak konusu.

Araştırmanın temeli, 1990’lı yıllarda klonlanmış koyun Dolly’e dayanıyor. O zamanlarda bir koyundan alınan deri hücreleri, kök embriyo hücrelerine dönüştürülmüştü ve sonucunda koyun Dolly oluşmuştu. Bu yöntemde, ilk baştaki hücreler kendi kimliklerini kaybetmişti. Burada kullanılan IPS teknikleri, 53 yaşındaki kadının deri hücrelerinde de kullanıldı. Normalde bu teknikle kök hücreye dönüşüm gözlemlemek için hücreler 50 gün kimyasal banyoya maruz kalmalıdır. Ama şu an bu süre 12 güne indirilmiş durumda. Deney sonucunda gözlemlediğimiz hücreler, embriyoya dönüşmeseler de 23 yaşındaki bir kadının deri hücreleriyle aynı göründüklerini ve aynı özelliklere sahip oldukları ortaya çıktı. Bu yöntemler ile yaşlı hücreler hiçbir kimlik ve işlev kaybı yaşamadan gençleşiyor. Aynı zamanda gençleşmeyle birlikte, eski hücrenin kaybettiği bazı işlevler geri kazanılıyor. Bu durum, “Gençleşmenin formülü mü bulundu?” sorusunu akıllara getiriyor.

Öncelikli olarak yaşlıların vücutlarındaki kesik, yanık gibi yaraların daha hızlı iyileşip iyileşmediği gözlemlenecek. Daha sonra da bu yöntemler, özellikle karaciğer ve kan gibi organlarımızın hücrelerinin üzerinde de denenecek. İnsanların yaşlandıkça sağlıklarının kötüye gitmesinin tam aksini hedefleyen bilim insanları, bu çalışmalar ile yaşlılıkta da sağlıklı bir yaşam sürdürmemizi sağlamak istiyor.

Bu gelişmeler ile geleceğimiz için fazlasıyla ümitlensek de şu anlık bu yöntemler ve otuz yıl gençleştirilen hücre tıpta kullanılamayacak. Nedeni ise oluşan yeni genç hücrelerin normalinden daha yüksek kanser riski taşımasının tartışılmasıdır. En azından kanser riski ortadan kalkmadan, daha çok çalışma yapılmadan ve yöntemin kesinlikle işe yarar olduğu kanıtlanmadan kullanılması olası görünmüyor.

İlginizi Çekebilir: Anda Kalmak Meditasyon ile Mümkün mü?

Selin Çalışkan

Recent Posts

Astral Seyahatin Bilimsel ve Spiritüel Boyutları

Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…

2 saat ago

Kintsukuroi’nin Felsefesi: Kırılmanın ve Onarımın Güzelliği

Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…

3 gün ago

Murphy Kanunları: Şanssızlık mı, Bilim mi?

Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…

1 hafta ago

Kapadokya’nın Tarihî Derinlikleri

Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…

1 hafta ago

Merkür Retrosu Bizi Gerçekten Etkiliyor Mu?

Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…

2 hafta ago

Kasım Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…

2 hafta ago