Büyümeyi reddeden ve hep çocuk olarak kalmak isteyen Peter Pan’ın sürükleyici hikâyesini hepimiz hatırlıyoruz değil mi? Maceradan maceraya atlayan, kaptanlarla kapışacak kadar gözü pek bir kahraman. Aslında iç dünyasında sorunlarıyla yüzleşmekten korkan ufacık bir çocuk. Yetişkinlerin evreniyle yüzleşecek kadar cesur değil.
Günümüz toplumunun Peter Pan’ları da tahmin edebileceğiniz üzere yetişkin olmanın sadece olumsuz yönlerine odaklanan ve bir çocuk zihniyetine sahip insanlardan oluşuyor. Yetişkin yaşamına ait temel becerilerin çoğunu yerine getirmekte zorlanıyorlar. Pratik Psikoloji Uzmanı Hack Spirit’in de dediği gibi Peter Pan sendromu yaşayan bireyler, genellikle faturalarını ödemekte bile oldukça yetersiz kalıyorlar.
Peter Pan’ın o ışıltılı, peri tozlarının havada uçuştuğu, serüvenlerle dolu ülkesi: Neverland. Sonsuza kadar var olmayan büyülü dünyada keyif sürmeyi ve çocuk olarak kalmayı arzular. Günümüz Peter Pan’ları da hayatın önemli evrelerini gerçekleştirerek bu sisteme dâhil olmak istemezler. Kendi dünyalarında sorumluluk almaya yer yoktur. Hâlâ yemekleri onlar için servis eden, çamaşırlarını katlayan ve odasını toplayan anneleri vardır. Tıpkı Peter Pan’ın, işi her zaman Tinkerbell ve Wendy’ye bırakması gibi…
Önceliklerinde her zaman bir tutarsızlık vardır. Örneğin, zamanlarında büyük bir çentik açacağına inandıkları için markete kadar gitmekten şikayet ederler. Fakat mevzu sevdikleri bir film serisini tekrardan izlemek ise bunun için bir gün harcamak onlar için sorun teşkil etmez.
Peter Pan, karadan karaya uçarken bu sendromu sergileyen kişiler de eğlenceden eğlenceye koşar. Sosyal hayatlarında aktiflerdir, hiçbir aktiviteyi kaçırmazlar. Yalnız kalmaktan endişe duyarlar. Bu yüzden çevrelerini geniş tutarlar. Girişken ve neşe dolu insanlardır. Her gün uğraştığınız tüm ciddi, yetişkin streslerinden kurtulmanıza yardım ederler. Wendy’yi gerçek dünyadan çekip çıkaran Peter Pan gibi… Evet, sizi güldürüp iyi hissettirebilirler ama ilerleyen zamanlarda sizi hayal kırıklığına uğratmaları kaçınılmazdır. Ne yazık ki Peter Pan sendromu gösteren kişiler, çevresine verdiği zararın farkında değildir. Kendilerini sorunun bir parçası olarak görmezler. Bu sendrom, ne bir hastalık ne de psikolojik bir bozukluk olarak kabul edilir. Aslında temel bir davranış bozukluğudur. Çeşitli terapi yöntemleriyle tedavi edilebilir ve zihinde yetişkinlik algısı oluşturulabilir.
Suretler Band’ın “Sanki hiç değişmemişim, hep çocuk kalmışım; tam büyüyeceğimi anladığımda hayat dersinden kaçmışım.” sözleriyle betimlediği Peter Pan Sendromu’nu dinlemenizi de tavsiye ederim.
İlginizi Çekebilir: Kamp Yapmak İçin Bilmeniz Gerekenler
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…
Modern ilişkiler, insan duygularının ve psikolojisinin derinliklerine dokunan çeşitli karmaşıklıklarla doludur. Şimdilerde bir ilişkinin başlaması,…
View Comments
👏👏👏
👍🏼👏🏼