En son ne zaman yanınızdaki kişiye teşekkür ettiniz? Ne zaman herhangi bir başarıyı tebrik ettiniz? Ya da şöyle sorayım, en son ne zaman takdir gördünüz? Muhtemelen bu soru çoğumuzu derin düşüncelere itmiştir. İnsanoğlu iletişim üzerine kurulmuş bir yaşantıya sahiptir. Gerek iş hayatımızda gerekse sosyal hayatımızda iletişim kurmak, iletişimi sürdürmek çok önemlidir. Fakat son dönemlerde -özellikle pandemi sonrası- girmiş olduğumuz yeni sosyal düzende, insanlığın çok daha bencilleştiğinin hepimiz farkındayız. Peki ama bu bencilleşmenin sosyal hayatımızda başlayıp iş hayatına ve akademik hayata yansımasının son dönemlerde anlam kazanmaya başlayan “Sessiz İstifa” durumuna yol açtığının farkında mıyız? Bugün bilen, bilmeyen herkes için tekrardan bu konuyu gündeme alıyoruz. Keyifli okumalar dileriz.
Öncelikle Amerika’da başlayan ve bir anda tüm dünyayı saran “Sessiz İstifa” nedir? Sessiz istifa; genel olarak takdir görme, tebrik edilme ve var sayılma gibi sosyal ihtiyaçları karşılanmayan insanların içlerine kapanması ve bunun sonucunda “Ben başarılarımda takdir görmüyorsam başarmamın ne anlamı var?” düşüncesine kapılması durumudur. Evet, aslında baktığımızda küçük bir detay gibi görünse de minik bir gülümseme, tatlı bir selam ya da yerinde bir teşekkür insanı büyük oranda etkileyebilecek bir güce sahiptir. Derseniz ki “Başarmak kendini başkalarına kanıtlamak değildir, başarılı olduğunu hissetmek için başkalarının takdirine ihtiyaç duyulmaması gerekir.” O zaman da sizlere insanın yaradılışı gereği iletişimin öneminden bahsederim.
Takdir edilmeyen insanların işlerine, hayatlarına olan memnuniyetsiz ve isteksiz halleri adeta bir salgın misali sessiz istifayı gündeme getirdi. Pandemiden çıkan insanlar sosyal becerileri körelmiş olarak eski hayatlarına adapte olmaya çalıştılar. Fakat sosyal becerilerindeki bu gerileme ile bu kişiler, sadece kendilerinin değil ilişkilerinin de olumsuz etkilenmesine sebebiyet vermiş oldular. Sonucunda resmiyete kavuşmasa da iş dünyasında insanlar isteksizleşerek, takdir görmemelerini öne sürerek çalışmadan kaçmaya başladılar. Toplantılardan kaçtılar, işlerini aksattılar ve hatta bazı işleri kendi görev tanımlarında bulunmuyor diye yapmadılar. Kimse fark etmese de yavaşça herkes sessiz sessiz, içten içe kendi istifası vermiş oldu. Bu durumu gözlemlemek aslında çok da zor değildi fakat büyük bir topluluğun bu durumu yaşaması da sessiz istifayı normalleştirdi.
İletişimsizlik, samimiyetsizlik, içine kapanıklık gibi durumların hayatımızı bu denli etkileyeceğini bilemezdik elbette. Özellikle pandemi sonrası gelişen bu durum umarız daha kötü bir hâl almadan tebrik etmenin ve teşekkürün öneminin farkına varırız.
İlginizi çekebilir: Mitoloji ve Türk Dünyası
Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…