‘’Düşünüyorum öyleyse varım!’’ Descartes’in ünlü sözünü herhalde aramızda bilmeyen yoktur. Düşünmek sizin için ne ifade ediyor? Düşünmenin bizler için anlamı nedir? Hiç düşünmeyi düşündünüz mü? Bugün insanlar için düşünmeyi değil de makineler için düşünmeyi tartışıp yapay zekayı işleyeceğiz.

Makineler hayatımıza sanayi devrimiyle giriş yaptı ve o gün bugündür hayatımızda önemli bir yer kaplıyorlar. Makinelerin ilk amacı iş gücünü azaltarak hayatımızı kolaylaştırmaktı. Ve öyle de oldu. Televizyonlar, bilgisayarlar, telefonlar vb. birçok alet her birimiz için büyük kolaylık sağlıyor. Sağladığı bu kolaylık tercih edilmesini de sağlıyor. Yemekte, seyahatte, yolda hatta tuvalette bile yanımızdan ayırmadığımız birçok teknolojik aletimiz bulunuyor. Bugün telefon kullanmayan yetişkin bir birey var mıdır? Varsa bile sayısının çok kısıtlı olduğunu biliyoruz. Teknolojinin hayatımıza bu kadar entegre olması beraberinde birçok soruyu getirdi. Makineler bizim gibi canlı mı? Makineler bilinç kazanabiliyor mu? Hatta daha üst düzey bir soru olarak bir makine simülasyonunda yaşadığımıza dair fikirler de ortaya atıldı. Bu fikirler bundan yaklaşık 50 yıl kadar öncesinde sunulsaydı deli saçması olmaktan öteye geçemezdi ancak bugün teknolojik aletler yavaş yavaş düşünmeye başlamışken bu fikirlere o kadar da absürt olarak bakamayabiliyoruz.

Son 10 yıl içerisinde birçok sinema filminde makinelerin bilinç kazanarak dünyayı ele geçirdiğine dair senaryolara tanık olduk. Matrix evreninde makinelerin insanlarla olan savaşı kazanarak dünyayı ele geçirdiklerini ve insanları pil olarak kullanarak dünyayı yönettiğini gördük. “Ben, Robot” ve “Ex Machina” filmleri de yapay zekaların insanlarla ilişkileri konusunda fütüristik filmler arasında yer almakta. Günümüzde en önemli sorulardan biri de bu tarz olayların sadece kurgudan ibaret olup olmadığı ve içinde gerçeklik barındırıp barındırmadığı? Makinelerin işçi gücünün yerine geçtiği bu günlerde buna cevap vermek gerçekten zor.

Apple’ın yapay zekası Siri bizler için belirgin bir örnek. Siri ile telefonunuzda birçok eylemi ses etkileşimli olarak gerçekleştirebiliyorsunuz. Arama yapma, takvim düzenleme gibi aktiviteler ile birlikte basit düzeyde bir sohbet de gerçekleştirebilirsiniz.

Yapay zeka bizler için uzak bir gelecek değil, hayatımızın birçok yerinde yapay zekaların yardımına ihtiyaç duyuyoruz. Bence felaket senaryoları yazmak yerine teknolojinin nimetlerinden yararlanmaya bakmalıyız. Makinelerin bizi yöneteceğine dair korkulara sahip olabiliriz ancak şunu da unutmamalıyız ki onları biz var ettik. Eğer kendi ürettiğimiz şeylerden zarar göreceksek bu bir komplo teorisinin suçu değil, bizim hatamız olur.

İlginizi çekebilir: Basketbol Devleri ve Hikâyeleri

Raşit Karabıyık

Recent Posts

Japon Yaşam Sanatı: Ikigai

Ikigai, Japon kültüründe yer alan önemli  bir kavramdır ve hayatınızın motivasyon kaynağını, anlamını bulma sanatını…

16 saat ago

Kitaplardan Uyarlanmış En İyi Türk Dizileri

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Bugünkü konumuz kitap uyarlaması olan yerli diziler. Her birimiz bir kitabı…

4 gün ago

Machu Picchu’nun Gizemleri: İnka Uygarlığının Kayıp Şehri

Merhaba sevgili KalemlİK okurları bugün ele aldığımız konu “Machu Pichu’nun Gizemleri: İnka Uygarlığının Kayıp Şehri”…

1 hafta ago

VR ve AR: Oyun Deneyiminde Sanal Gerçekliğin Rolü

Oyun endüstrisi, teknolojinin hızla ilerlediği bir alan olarak yıllar içinde büyük dönüşümler geçirdi. Bu dönüşümlerin…

2 hafta ago

Kıyafetlerin Psikolojik Etkileri: Renk ve Stil

Merhaba sevgili KalemlİK okurları. Bu yazımızda insan psikolojisinde önemli rol oynayan; moda psikolojisi adında bir…

2 hafta ago

Ekim Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahar rüzgarları hafif hafif üşütmeye başlamışken bu ay da  sizler için…

3 hafta ago