Genç Oyuncu Taha Baran Özbek ile eğitim hayatı, yer aldığı projeler, üniversite anıları, Akrep dizisi ve favorilerini konuştuğumuz keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Aslında oyunculuk serüvenim uzun zaman önce başladı. Liseye geçmeden önce drama eğitimi almıştım ve lisede tiyatro ile uğraştım. Üniversiteyi ise oyunculuk sektöründe sunduğu imkânlar nedeniyle, İstanbul’da okumak istedim ve İstanbul Kültür Üniversitesi’ni tercih ettim. Genelde vize ve finallerimiz için kısa filmler çekiyorduk, bu filmlerde oynama fırsatım oluyordu. Hocalarım sinema eleştirmenleriydi ve tiyatro kulübünde tanıdığım birçok insan vardı. Kendimi geliştirebilmem için çok yardımcı oldular. Ayrıca buradaki arkadaşlarım sinema lisesi mezunuydu ve bu sayede kamera arkasını da çok iyi öğrenme fırsatı buldum.
You dizisindeki Joe Goldberg’i canlandırmak isterdim ve yakın zamanda The Queen’s Gambit’i izledim, Benny Wats karakterini çok başarılı buldum.
Azize dizisinde canlandırdığım “Yiğit” karakteri çok farklıydı. Olay akışının tam ortasındaydı ve Melek’in yaşadığı tüm duygusal örgü Yiğit üzerinden ilerliyordu. Oynarken çok keyif aldım.
Menajerim İlker Bey aradı ve böyle bir projeden bahsetti. Senaryo ve karakter üzerine değerlendirmemizi yaptık. Senaryoyu ilk okuduğumda ise gerçekte yaşanmış olduğunu bilmek beni çok etkiledi ve aynı şekilde Necdet’in gerçekte yaşamış biri olması asıl vurucu kısımdı. Daha öncesinde hiç canlandırmadığım, hikâyesi uzun bir sürece yayılmış olan ve duygusal yoğunluğa sahip bir karakterdi. Büyük bir zevkle oynadım.
Tepki almadım çünkü dışarı çıkamadım. Necdet’in son sahnesi yayınlandığında yeni dizinin setine başlamıştım. Covid-19 ve sette de alınan önlemler nedeniyle dışarıda vakit geçirdiğim pek bir zaman dilimim olmadı. Muhtemelen son sahnesinden sonra tepki alırdım. Bu yüzden dışarı çıkamadığım için mutluyum.
Lisem farklı bir şehirdeydi ve ailemden ayrılmak durumunda kaldım. Lisenin ilk zamanlarında yalnız yaşamaya başladım ve doğal olarak ilk zamanlarda adapte olmakta zorlandım ama başkalarının eli üzerimde olmadan her şeyin doğrusunu yanlışını kendim öğrendim. Karakterimi tamamen kendim oturttum ve bence bu çok kıymetli bir şey. Benim hayat görüşüme göre, bu şekilde ayakların yere daha sağlam basıyor ve her darbede yıkılmıyorsun. Bu yüzden çocukluğum güzel geçti diyebilirim. Çocukluğuma dair en çok özlediğim şey ise 11. sınıftayken üç farklı okul takımında oynuyordum ve sürekli turnuvalara gidiyorduk; tiyatroyla da ilgileniyordum. Üç buçuk ay faaliyet devamsızlığım vardı. Unutamadığım bir dönemdir benim için.
En yakın arkadaşım Kadıköy Moda’da Marmara Denizi’ne düştü. Sonrasında telefonunu ve cüzdanını çıkarıp bana verdi. Denizden çıkıp “Ne yapacağız şimdi?” diye sordu. Hayatımda en çok güldüğüm anlardan biri olmuştur.
Üniversiteyi bitirdim ve bitirme projesi olarak Bosna Hersek’de bir belgesel çekme fırsatım oldu. Menajerim İlker Bey ile güzel işler yaptık. 2020’de başıma gelen en güzel şey kısmına gelirsek, işim gücüm yolunda, daha ne olsun. Hayatımdan memnunum.
“Beast Mode” spor yaparken sıklıkla dinlediğim bir çalma listesidir. İçindeki müzikleri zevkle dinliyorum. Size de tavsiye ederim.
Güzel gidiyor. Yoğun bir tempoyla cumadan cumaya sizlere yeni bölümleri yetiştirmeye çalışıyoruz. Sette güzel bir ortam var, çok eğleniyoruz. Altı bölüm yayınladık, artık bir aile gibi olduk. Her şey çok güzel gidiyor, bölümlerimiz bize keyif veriyor. İlerleyen bölümlerde daha çok aksiyon ve entrika bizi bekliyor. Tabii, Şahin’i de daha çok şey bekliyor. Daha da güzel şeyler olacak, umarım siz de şu zamana kadar beğenmişsinizdir. Daha çok beğeneceğinizi temenni ediyorum.
Birtakım planlarımız var, şimdilik sürpriz olarak kalsın.
En sevdiğiniz İstanbul semti? Beşiktaş
En sevdiğiniz Avrupa Yakası sahnesi? “Ben aslında yoğum.”
An mı, anı mı? An
Geleceği görebilmek mi, geçmişi değiştirebilmek mi? Geleceği görebilmek
Zaman geçer tecrübe kalır.
Bungee Jumping denemek istiyorum.
İltifat almak beni çok heyecanlandırır.
Birkaç günlüğüne Angelina Jolie yerine geçmek isterdim.
Rahat kelimeleriyle kendimi tanımlarım.
Şu an aklıma gelen ilk nakarat “Hayat benim, her anımı yaşadıkça sevesim var.”
Röportajdan kesitlere yer verdiğimiz YouTube videomuza buradan ulaşabilirsiniz.
İlginizi Çekebilir: Müzisyen Batu Akdeniz Röportajı
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…
Modern ilişkiler, insan duygularının ve psikolojisinin derinliklerine dokunan çeşitli karmaşıklıklarla doludur. Şimdilerde bir ilişkinin başlaması,…
View Comments
Çok iyi bir röportaj olmuş tebrik ediyorum 🥳🥳👏👏
Elinize sağlık. Devam...
Çok iyi olmuuş😌