Categories: Genel

Atlantis: Kayıp Kıta ve Sırları

Merhaba sevgili KalemlİK okuyucuları! Bu yazımda sizlere kayıp kıta olarak bilinen ve sular altında kaldığı iddia edilen; efsanevi hikayelere, filmlere, şarkılara konu olan ve hatta hakkında birçok kitap yazılan Atlantis’ten bahsedeceğim. Bir hayli gizemli olan bu kıta hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız sizleri bu yazımın devamını okumaya davet ediyorum. İyi okumalar!

Platon’un Timaeus ve Critias isimli kitaplarında bahsettiği Atlantis, batık bir kıta olarak biliniyor. Bu kıta, Platon’a göre antik çağdaki ismi Herkül Sütunları olan Cebelitarık’ın ötesinde Atlantik Okyanusu’nda yer alıyor. Fakat bu kıtanın varlığının doğruluğu, eğer var ise de şu anki konumu kimse tarafından net bir şekilde bilinmiyor. Atlantis aynı zamanda uzun yıllar önce Atina’yı fethetmeye çalışan fakat amacına ulaşamayıp okyanusa batan efsanevi bir uygarlık olarak da anılıyor. Platon’un kitaplarında bahsettiği Atlantis, birbiri içine geçmiş adalardan oluşuyor. Ortada bulunan ve su kanalıyla çevrilmiş olan adanın, iç içe geçecek şekilde bulunan dokuz kara ve dokuz su çemberi ile etrafı çevreleniyor. 

Gelelim bu gizemli kıtanın hükümdarına… Deniz ve depremler tanrısı olarak bilinen, Roma mitolojisinde Neptün, Yunan mitolojisinde ise Poseidon olarak anılan bu tanrı aynı zamanda Atlantis’in hükümdarıdır. Hırs ve gücü temsil eden Poseidon’un liderliğinde olan Atlantisliler tüm Güney Avrupa ve Batı Akeniz’i fethetmiş ve her birini köle yapmıştır. Bu durum sonucunda ise Atinalılar, Atlantislilere karşı bir direniş başlatır ve işgal edilen yerleri geri alarak o bölgelerin özgürlüklerini yeniden kazanmalarını sağlarlar. Hükümdar Poseidon’un hırsının sebep olduğu bu yenilgi sonrasında Atlantis adasının bir gece vakti deprem sonucu battığı ve ortadan kaybolduğu anlatılır. Hükümdar Poseidon, Dünya’nın en iyi şehrini inşa etme isteği nedeniyle hırsına yenik düşerek Atlantis’in yok olmasına sebep olmuştur. Critias’ta geçen bu hikayede, Atina demokratik toplumu temsil ederken Atlantis ise zalim bir imparatorluk olarak anılmaktadır. Bu hikayenin Planton’un bu iki zıtlığı göstermek adına kullandığı bir metafor olduğuna dair söylemler bulunmaktadır.

İlginizi çekebilir: Pareto İlkesi Nedir?

Seray Kazandı

Recent Posts

Doğal Yaşam Alanına İnsan Müdahalesi

Dünya, insanlık için büyük bir hazine; içinde barındırdığı doğal yaşam alanları ise bu hazinenin en…

18 saat ago

Amazon Kadınları: Cesaret ve Özgürlüğün Sembolü

Tarih boyunca güçlü kadın figürleri sayısız efsaneye ilham kaynağı olmuştur. Ancak bunlar arasında en bilinenlerinden…

5 gün ago

Da Vinci Şifresi Kitap İncelemesi

Merhaba sevgili Kalemlik okuyucuları! Bugün sizlerle, gerilim ve macera denince akla ilk gelen yazarlardan Dan…

1 hafta ago

Flow Film İncelemesi: Cesur Bir Kedinin Hikayesi

Suların her saniye biraz daha yükseldiği dünyayı yok oluşa sürükleyen bir selin ortasında yapayalnız küçük…

4 hafta ago

Yetenekli Şarkıcı Anıl Emre Daldal Röportajı

Yetenekli şarkıcı Anıl Emre Daldal'ın, müzikten hayata dair hikâyelerini bizlerle paylaştığı keyifli röportajımız sizlerle! Keyifli…

1 ay ago

Stoacılık Nedir? Hayatı Anlamanın Felsefesi

"Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet, değiştirebileceğim şeyler için cesaret ve bu ikisini birbirinden…

1 ay ago