Röportaj

Dijital İçerik Üreticisi Ceyda Kasabalı Röportajı

Sevecen, neşeli ve başarılı Oyuncu Ceyda Kasabalı ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Kariyeri, içerik üreticisi olduğu Noluya Ya¿ YouTube kanalı ve günlük hayatı üzerine konuştuğumuz röportajı umarız siz de bizim kadar keyifle okursunuz.

Oyunculuk serüveniniz ne zaman ve nasıl başladı?

Kocaeli Şehir Tiyatrosu’nda başladı. Yaklaşık olarak 13-14 yaşındaydım sanırım. Sonra Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü’ne girdim, mezun oldum. Tiyatro, dizi, film birçok projede yer alarak oyunculuk hayatıma devam ettim. Hâlâ da devam ediyorum, yolum uzun.

YouTube kanalınız için şu ana kadar birçok içerik ürettiniz ve bu içeriklerin takipçileriniz tarafından çok ilgi gördüğünü söyleyebilirim. Bize bu içeriklerin ortaya çıkış sürecinden, nerelerden ilham aldığınızdan bahsedebilir misiniz?

Kanalın video fikirleri genelde Fırat’tan çıkıyor aslında. Çünkü çok iyi bir YouTube izleyicisi. Ne izlenir, ne tarz içerikler eğlendirir o daha iyi analiz ediyor. Değişik, özgün içeriklerimiz var ama birçok videomuz diğer YouTuber’lardan esinlenme. İlk bizim yaptığımız bir içeriği de isteyen istediği zaman çekebilir. Her içerik üreticisinin kendi yorumunu izlemek keyifli. Sonuçta dünyayı yeniden keşfetmiyoruz YouTube’un bir dili, izlemesi sevilen konular var. Başlıklar aynı olabilir. Asıl konu içeri girince neler olduğu bence.

“Noluyo Ya¿” kanalınızın isminin ortaya çıkış hikâyesini anlatabilir misiniz?

Aslında bu sesli anlatılması gereken bir konu. Bir gün otururken bir arkadaşımın 2 yaşındaki kızı, dışarıdan gelen yüksek bir sese “Nölüyo ya?” diye tepki verdi. Daha konuşmayı çözememiş bir bebeğin tepkisi böyle olunca bizim de dilimize yapıştı tabii. Her şeye “Noluyo ya?” demeye başladık. Yıllar sonra bizim kanalın adını ararken de “Noluyo ya?” olsun dedik. Sonra fark ettik ki çok sık kullanılan bir tepki sözcüğü aslında. Bizim kanala giren de “Noluyo ya?” demeden çıkmıyor.

YouTube kanalınız için çektiğiniz videoların arasında sizin için yeri ayrı olan, çektiğiniz anları unutamadığınız videonuz hangisi?

Genelde yaz tatili içeriklerinde aşırı gülüyorum. Açıp açıp izliyorum arada. Bir de kurgu videolarını seviyorum. Oyuncu olduğumuz için küçük senaryolar, kurgulu işler seviyoruz. “Konyalı robot” aşırı komik bir video mesela. “Bir günlüğüne birbirimizin hayatını yaşadık.” da favorilerimden biri.

Paylaşımlarınızda kitap önerileri de yapıyorsunuz. Peki, okurlarımıza; hayatınıza ve fikirlerinize yön verdiğini, mutlaka herkesin okuması gerektiğini düşündüğünüz bir kitap önerisi verebilir misiniz?

Dr. Joe Dispenza’nın “Kendin Olma Alışkanlığını Kırma” çok çok sevdiğim bir kitap. Sabitlediğimiz bakış açımızı, “Ben böyleyim!” diye kendi kendimizi sınırlayan yanlarımızı değiştirmeye bir adım olarak başlamak için harika bir kitap. Sonra Shunryu Suzuki “Zen Zihni Başlangıç Zihnidir” kitabını da önerebilirim.

YouTube kanalınız gün geçtikçe insanlar tarafında daha çok ilgi görüyor ve izlenmesi artıyor. YouTube dünyasına ilk adımı attığınızda şu anki konumda olabileceğinizi düşünüyor muydunuz?

Tabii daima belirli hedeflerle yola çıkılıyor. Belirli niyetlerde oluyor işin içinde. YouTube hatta birçok işte de en değerli mevzu istikrar aslında. Ne olursa olsun daima düzenli ve disiplinli çalışınca bir de severek, eğlenerek iş yapınca sonucu güzel oluyor. Tabii bizim daha yolumuz çok çok uzun. En temel niyetimiz; biri kanala girip bir video açınca yarım saatliğine de olsa kafalar boşalsın, yüzler gülümsesin, enerjiler güzelleşsin.

Sosyal medya hesaplarında sizi her zaman yüksek enerjili ve neşeli görüyoruz. Peki, moraliniz bozulduğunda kendi motivasyonunuzu nasıl yükseltirsiniz?

Öncelikle moral bozukluğumu yaşarım, yükseltmeye çalışmam. Yaşanmamış duygular birikim yapar, ileriye tatsız sonuçlar getirir. Negatif anı kabul eder, içinde kalır, çok anlamlar yüklemeden içinden geçer giderim. Zaten kaçmaya çalıştıkça daha da zorlaşır. Kabul edince çıkması daha kolay. Düzenli olarak meditasyon yapmanın da çok etkilerini görüyorum.

İnsanlar artık kendilerinde rahatlıkla sosyal mecralarda tanımadığı kişiler hakkında yorum yapıp eleştiride bulunma hakkını buluyor. Peki, sizin sosyal medya linç kültürü hakkında düşünceleriniz nelerdir? Size karşı gelen olumlu olumsuz eleştirilere karşı nasıl tepkiler veriyorsunuz?

Bence eleştiri yapmakla yargılamak arasındaki farkı henüz çözebilmiş değiliz. Herkesin eleştirme hakkı vardır. Ama insanımız yargılamayı seviyor. Sanırım birçoğu da dikkat çekebilmek için tetikleyici bir dille yazıyor ve başarıyor. Çünkü görüyorum ki bir sürü güzel yorum arasında bir iki tane can sıkan yoruma takılıp cevap veren, hikâyelerinde paylaşan da çok insan var. Kötü örnekleri öne çıkarıp “Bakın böyle yazmış.” diyerek korkunç biri denilsin, hesabı fişlensin, o kişiye ders olsun isteniyor. O kişi; doğruyu, güzeli görebilecek olsa zaten linçleme duygusuyla hareket eder mi? Maalesef böyle ilerlemiyor. Boyutunu aşan durumlarda gerekli yerlere gidip şikâyetler, işlemler zaten yapılmalı ama diğer şekilde linçleyen kişiye etkileşim vermekten başka bir şey olmuyor. Bana kötü yorum yazan birini neden paylaşıp öne çıkarayım ki? Negatif şeylere odaklanıp oraları beslemeye gerek yok.

YouTube mecrasında çok sevildiğinizi ve oldukça da başarı elde ettiğinizi söyleyebiliriz. Peki, YouTube üzerinden devam mı etmeyi düşünüyorsunuz yoksa düşündüğünüz başka projeleriniz var mı?

Seviliyorsak ne güzel. Ben de tüm kalbimle söylüyorum; bizi YouTube’dan tanıyıp izleyen, yolda yanımıza gelen takipçilerimiz oluyor. İnanın arkadaşımı görmüş gibi seviniyorum. Hiç yabancı hissetmiyorum. Bir yıldır kanalda sanki hep birlikte gibiyiz. YouTube bizim birinci mecramız. Önceliğimiz kanalımıza içerik üretmek. Zaten başka bir işe pek vakit kalmıyor. Oyunculuk adına değerlendirdiğim sadece film projeleri oluyor. Kendi dizi projemizi de yakında hayata geçireceğiz.

Ceyda Kasabalı, karakter veya fiziksel kusurlarıyla barışık bir yapıya mı sahip? Yoksa değiştirmek istediğiniz bir özelliğiniz var mı?

Fiziksel olarak kusur, insanın sahip olduğu kendine has bir özelliktir aslında. Hatta ona kusur bile denemez. Fiziken kusursuz olmaya çalışmak, bu bağlamda sürekli dışarıdan müdahale almak bana yorucu geliyor. Elimde olan şeyleri yapıyorum. Düzenli olarak spor yapıyorum, iyi besleniyorum, yüz yogası yapıyorum. Cilde çok büyük katkısı var herkese tavsiye ederim. Kişilik olarak da bir karaktere tutunmuyorum. Dünya her an değişiyor. Hayat her an bize hiç tanımadığımız duygular yaşatabiliyor. O yüzden sabit kalamıyorum. Tek bildiğim ne olursa olsun bakış açımı yargısız, kalbimi temiz tutmaya çalışmak ve bu ölçüde davranabilmek.

Zor bir yılı geride bırakırken 2021 için hayalleriniz neler?

2020 tüm dünya için çok zor geçti. Böyle zamanlarda aklıma hep bu söz gelir: “Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden iyi olmayacağını?” (Şems-i Tebrizi)

Dilerim, 2021 hepimiz için iyi olan tarafıdır.

İlginizi Çekebilir: Moda&Güzellik Influencer’ı Defne Çevik Röportajı

Serra Köleoğlu

View Comments

  • yaaa bütün canlar ⚾landıkkkkk
    senı çok sevıyoruz ceyda kasabalı ve fırat albayram

    tşk

  • Gerçekten çok güzel bir röportaj olmuş emeği geçen herkesin eline sağlık🎈✨

  • hem aşırı eğlenceli bir kadınsın hem de şu ropörtajı okuyarak ne kadar olgun olduğunu gördüm. Bu ropörtajı okumayan cancıktır

Recent Posts

Astral Seyahatin Bilimsel ve Spiritüel Boyutları

Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…

5 saat ago

Kintsukuroi’nin Felsefesi: Kırılmanın ve Onarımın Güzelliği

Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…

3 gün ago

Murphy Kanunları: Şanssızlık mı, Bilim mi?

Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…

1 hafta ago

Kapadokya’nın Tarihî Derinlikleri

Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…

1 hafta ago

Merkür Retrosu Bizi Gerçekten Etkiliyor Mu?

Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…

2 hafta ago

Kasım Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…

2 hafta ago