Sevgili KalemlİK okuru, sence evden çalışmak ne kadar verimli? Gerçekten de yeni çalışma stilini benimsemeli ve böyle mi devam etmeliyiz? Pandemi ile hayatımıza giren yepyeni bir kavramdı evden çalışma. Önce hepimiz bu karara şaşırdık ve beğenilerimizi sunduk. Pandemiden sonra da bu şekilde devam etmesi gerektiğini savunan kesim oldukça fazlaydı. Halbuki unuttuğumuz bir şey vardı: Çevrim dışı kalma hakkı.
Uzaktan çalışmayı avantaj olarak görsek de uzayan mesai saatleri, olmayan hafta sonu tatilleri ve sürekli ortaya çıkan iş yükleri durumun aslında pek de öyle olmadığını gösterir nitelikte. Uzaktan çalışanlara mesai saatleri içinde ufak bir dinlenme molası veya kısa süreliğine başka bir şeyle ilgilenme imkânı bile verilmiyor. İlk etapta bu gibi durumlar görmezden gelinse de pandemi devam ettikçe içinden çıkılmaz bir hâle geldik ve çevrim dışı kalma hakkını talep etmeye başladık.
Yapılan bir araştırma uzaktan çalışan kişilerin %35’inin ruh sağlığının bu durumdan olumsuz etkilendiğini ortaya koymuş. Anksiyete, uykusuzluk, kaygı bozukluğu gibi durumlar daha da gün yüzüne çıkmış. Her ne kadar konuyu çalışanlar üzerinden ele almış olsam da aslında hepimiz bu durumdan bir şekilde etkileniyoruz. Pandeminin yarattığı buhran ve bizden aldığı sosyalliğimizle birlikte girdiğimiz dijital dünya, hem çalışanları hem de bizleri robotlaştırmaya sürüklüyor desek abartmış olmayız herhalde.
Günümüzde çevrim içi olmak, internete bağlanabilmek nasıl bir hak ise çevrim dışı kalmak da bir hak. Bu konuda İrlanda birtakım çalışmalar yapmış ve yasalarla korumaya çalışmış olsa da yürürlüğe koymakta ve kurallara uyulması konusunda sıkıntılar yaşamış. Birçok devletin bu konuda birtakım çalışmalar içinde olduğunu biliyoruz fakat iş biraz da sizde bitiyor. O telefonu açmak zorunda değilsin, mesai saatin dışında gelen o maili yanıtlamak zorunda da değilsin. O mesaja anında cevap yazmana da gerek yok. Bunları yapabilmek için kendinize sert kurallar koymanız gerekebilir ama şundan eminim ki uygulamadıktan sonra hiçbir işe yaramaz.
Sonuç olarak, hayatımıza yeni giren olgulara, durumlara, ortamlara kendimizi öyle kaptırıyoruz ki sığ bir bakış açısıyla inceleyip bu durumların bizim için en iyisi olduğu konusunda kanaat getirmemiz bazen beş dakikamızı bile almıyor. Uzaktan çalışma da bunlardan biri oldu yakın zamanda. Halbuki her şey gerçekten sadece “dozunda” güzeldir.
Bu konuda gelecek bilimci Gerd Leonhard şöyle diyor: Sürekli yemek yerseniz çok şişmanlar ve obez olursunuz, dolayısıyla hayatınız tehlikeye girer. Sürekli bilgi akışı olursa bu kez ise kafanız şişmanlar ve obez olur. Sonra da ölürsünüz.
Telefonu, interneti, teknolojiyi dozunda kullanacağımız güzel günlere…
İlginizi Çekebilir: Erasmus Programında En Çok Tercih Edilen Ülkeler
Tarih boyunca Eski Mısır, Hindistan, Çin ve Yunan gibi birçok kültürde varlığını sürdüren astral seyahat;…
Bazen çok sevmemize ve değer vermemize rağmen bizim için anlamı ve kıymeti çok büyük olan…
Elbet bu zamana kadarki hayatımızda yolunda giden gitmeyen birçok olay yaşamışızdır. Bu olaylardan bazısının olumlu…
Merhaba sevgili kalemlik okuyucuları. Bu hafta pek çok medeniyetin hikayesini içinde bulunduran Kapadokya’nın gizli tarihi…
Merkür retrosu, astroloji dünyasında ve kendi dünyalarımızda oldukça popüler bir kavramdır. Bu dönemin iletişim; seyahat,…
Merhaba sevgili KalemlİK okurları! Sonbahara veda ederken tüm güzellikleriyle kucak açan kışın yeniliklerine kendimizi yavaş…