Selena dizisinden tanıdığımız güzel ve yetenekli oyuncu Hazal Şenel ile hayatına dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Keyifli okumalar!
Oynadığım karakterlere nazaran daha sakin ve kendi halinde bir insanim aslında. Günüme, moduma göre hareket ederim. Ve genelde günlerim gerçekten farklı ruh hallerinde geçebiliyor. Genel mizacım hep pozitif ve bir şekilde eğlenilecek bir şeyler yaratma durumunda. Onun dışında işkolik diyecek kadar çalışmayı çok ama çok seviyorum. Aileme arkadaşlarıma, alışkanlıklarıma düşkünüm. Mutlu ve uyumlu olmak mottom.
Çok evcimen bir insan olduğum için pandemi dönemindeki kapanmalar başlarda beni zorlamadı. Yani belirsizlik ve korku vardı tabii ama yine de bir yandan kendim için verimli şeyler yaparak, kafamı dağıtıp, kendime vakit ayırmaya çalıştım. İzlemek istediğim dizileri, filmleri izledim. Mutfakta vakit geçirdim, kitap okudum. Şimdi ise yavaş yavaş görüşmelere başladım. Yeni normallere uyarak hala adapte olmaya çalışıyorum.
İlk dizim Selena projesiydi. Aslında çok fazla izlediğimi hatırlamıyorum. Büyük ihtimal evde annem ve babamla izlemişimdir.
Komedi ağırlıklı işlerde yer aldığım için ağır karakterler ilgimi çekiyor şu anda. Ağır, güçlü kadın karakterler.
Ben de bir yansıması olmayacak kadar küçüktüm aslında. Kıvılcım karakteri bana sanki oyun arkadaşı gibi geliyordu. Çektiğimiz sahneler, kız arkadaşlarımla olan diyaloglarım hepsi birer oyun gibiydi. Dışarıdan bazen negatif tepkiler alırdım. Bu beni biraz üzerdi ama onun dışında her yandan unutamayacağım bir projeydi.
Çalışkan, sabırlı ve kararsız.
Bazen aşırı kararsız kalabiliyorum. Çabuk karar verilmesi gereken durumlarda beni aşiri zorlayan bir durum. Huzur bağımlısı bir insanim. Biraz adrenalin merakım falan olsun isterdim. Fiziksel kusurlarımla barışığım. Kusur bence göreceli bir kavram ama ben kendimi çok seviyorum ve bu sağlıklı beden için şükrediyorum.
Sosyal medya günlük bir rutin. Çoğu insan gibi benim içinde pek tabii. Geçirdiğim zamana dikkat ediyorum. Gündeme bakıyorum genelde. Arada mesajlarıma da bakıyorum.
Yetinmeyi bilir misin?
Bu aralar hassas bir yapıdayım. Günüme göre duygusal ya da gergin olabiliyorum. Yüksek ve keskin ruh modları yaşayabiliyorum. Sebebi de geçtiğimiz bu değişik dönemden kaynaklanıyor olabilir. 0 yüzden hiç etkilenmeyeceğim bir şey bana dokunabiliyor.
Müziğin kulağıma güzel gelen her türünü dinlerim. Müzik günlük ihtiyacımız bence.
Gelecek ile ilgili ilk hayalimi ilk 7 yaşında bir tiyatro oyununda oyuncu olmak istemekle kurmuştum. Hayalimi yaşayabildiğim için şanslıyım.
Ne kadar çılgın olduğun çok önemli bence. Hayatta risk tanıyan bir aktiviteye girmem söz konusu değil mesela. Ama bazı arkadaşlarım var adrenalini seviyorlar çok enteresan geliyor bana.
Moda biraz bilgim olan ama çok da ilgim olmayan bir dünya. Yakışanı ve iyi hissettireni giymek. Her zaman kazanacak benim için.
İlginizi Çekebilir: Ara Güler: Kadrajıyla Tarih Yazan Sanatçı
Sevgili KalemlİK Okurları, Keşfetmeye Değer ekibi olarak bu yazımızda sizlere Ihlamur Kasrı’dan bahsedeceğiz. İstanbul’un en…
1- Sosyal medyada içerik üretme fikri nasıl ortaya çıktı ve ne zaman başladınız? Sosyal medyada…
“Dünya harabeye dönerken biz aşık olmakla uğraşıyoruz.” Merhaba sevgili KalemlİK okuyucuları! Bugün birlikte inceleyeceğimiz film,…
Rezonans kelimesi, fiziksel olarak titreşimlerin birbirini etkilemesi anlamına gelir. Rezonans kanunu ise benzer frekansta titreşen…
1) Röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz, biraz kendinizden bahseder misiniz? Ben Tutya Yılmaz, 25…
Merhaba Sevgili KalemlİK Okurları! Baharın gelişiyle İstanbul, kültür-sanatla dopdolu bir Mayıs ayına merhaba diyor! Tiyatrodan…