Kültür/Sanat

Stoacılık Nedir? Hayatı Anlamanın Felsefesi


“Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet, değiştirebileceğim şeyler için cesaret ve bu ikisini birbirinden ayırmak için akıl ver.”

Aslında Stoacılık budur. Değiştirebileceğin şeylere odaklan, değiştiremeyeceğin şeylere odaklanma. Değiştiremeyeceğin şeyler için endişelenme, zaten onlara etki edemezsin. Değiştirebileceğin şeyler için endişelenme, onlar zaten senin kontrolün altındadır. Değiştiremeyeceğin şeylere ne kadar çok değer vermeye başlarsa insan o kadar kontrolünü kaybeder.

Bir salda olduğunu düşün. Salı, arkadaşlarını, küreğini sen seçebilirsin. Bunlar için yakınmazsın. Ama hava durumuna veya yolun sonundaki şelaleye etki edemezsin. Hava durumunu Tanrı yaptı dersin; aslında sen de Tanrı ile beraber yolculuk ediyorsundur. Tanrı her yerdedir. Sal, hava, hepsi Tanrı’yı oluşturur. Senin yolculuğun da aslında içinde gerçekleşir. Bu sebeple stoacılık panteizm savunur.

Stoacılık için en önemli şey erdemdir. Doğaya uygun yaşamak erdemli olmaktır. Bilgi, cesaret, adalet ve ölçülülük; erdemi sağlar. Diğer şeyler önemsizdir. Fakirlik veya zenginlik sana erdem de getirebilir erdemsizlik de getirebilir. Bu yüzden bunlara kayıtsız kalınır.

Hiçbir duygunun aşırısı iyi değildir. Aşırı korkamazsın veya aşırı sevinemezsin. Bu, insanın doğaya uygun yaşamasına aykırı olur ve erdemini kaybettirir. Tabii ki bir insan aslandan kaçarken korkabilir veya bir hediye aldığında sevinebilir. Ama duygular ölçülü olmak zorundadır.

Bir diğer Stoacı ilke, insanın her zaman başına gelebilecek en kötü senaryoyu düşünmesi gerektiğidir. Bunu düşünmemek, insana erdemini kaybettirebilir. Beklenmedik olaylar, ani duygu değişimlerine sebep olur ve insanı yoldan çıkarabilir. İnsanın zihninde iyi veya kötü her olay aynı anda yaşanır. Nasıl tepki vereceği ise insanın elindedir.

İnsan ne kadar zengin, fakir, kral ne olursa olsun stoacılık felsefesini benimserse erdemli bir hayat yaşayabilir. Filozof kral imparator Marcus Aurelius bunun en büyük örneğidir. Dünyanın en güçlü adamı dürüst ve mütevazı bir şekilde yaşamıştır. Stoacılıgı en iyi şekilde yaşayan adamdan birkaç hikaye yazmak isterim:

Roma İmparatorları, zaferlerinden sonra büyük törenler düzenlerdi. Marcus Aurelius da bir zafer alayında Roma’ya dönerken, yanında bir köle yürüyordu.

Ancak bu kölenin görevi çok özeldi: Sürekli olarak Marcus Aurelius’un kulağına “Unutma, sen de ölümlüsün” diye fısıldıyordu.

Bir gün Marcus Aurelius, halk arasına karışıp insanları izlerken, bir adam ona kaba bir şekilde bağırmaya başladı. Çevresindekiler adamı susturmaya çalıştı, ancak Marcus Aurelius elini kaldırarak onları durdurdu ve şöyle dedi:

“Eğer bu adam beni eleştiriyorsa, belki de haklıdır. Eğer haklıysa, ondan öğreneceklerim var. Eğer haksızsa, o zaman boş sözlere kulak asmamalıyım.”

Son olarak;

Dünya üzerinde sonsuz bir şey yoktur. Her şey zıddıyla var olmuştur. Umutsuzluğu umut, öfkeyi sevinç, mutluluğu keder takip eder. İyi veya kötü, her ne yaşıyorsan yaşa, insan sabretmeli ve asla unutmamalıdır. Her şey geçer.

İlginizi çekebilir: Günümüzün Pandemisi: Dikey Formatlı İçerikler

Kültür/Sanat
Sanat Tarihi: Gizemli Tablolar
Kültür/Sanat
Analog Kolaj: Gelenekseli Dijitalle Buluşturan Sanat
Genel
Salvador Dali- Belleğin Azmi Tablo İncelemesi
Henüz bir yorum yok.