1600’lerin başında Amsterdam, Asya’dan getirilen baharat ticareti sayesinde inanılmaz bir zenginliğe ulaştı. Bu dönemde varlıklı tüccarlar, ihtişamlı malikanelerini egzotik çiçeklerle süsleyerek bunu bir yarış haline getirmişlerdi. Öyle ki kendine güvenen orta sınıf bile bu yarışa dahil olma gayreti içindeydi. Ancak hiçbir çiçek, doğu kökenli lale kadar kıymetli görülmezdi. Lale egzotik güzelliği ve sıra dışı renkleriyle geniş çaplı bir popülariteye sahip oldu. Artık lale sadece bir süs ve dekordan öte bir statü sembolü haline gelmiş durumdaydı. İnsanlar birbirini sahip oldukları lalelere göre derecelendirmeye başlamıştı. Bu talep dolayısıyla lale fiyatları da epey zamlanmıştı.
Lalenin en değerlisi, kırmızı-beyaz çizgili “ Semper Augustus” isimli türüydü. 1636 yılında bir Semper Augustus soğanı bugünün parasıyla yaklaşık 25.000 Dolar değerindeydi. Yani o dönemin bir zanaatkarının 10 yıllık maaşı demekti bu! Bazı insanlar sadece birkaç lale karşılığında evlerini satıyor, hatta tüm servetini bu çılgınlığa yatırıyordu. Bunu gören lale satıcıları da tabi ki bu krizi fırsata dönüştürüyorlardı. Bu fiyat artışının sebebi ise lalerin farklı renk ve desenlerle kırılmasını sağlayan bir virüstü. Bilim insanlarının “Lale Kırılması Virüsü” adını verdikleri bu durum, çiçeklere kusurlu ancak eşsiz bir değer atfediyordu.
1637 yılına gelindiğinde, lale fiyatları bir anda düşmeye başladı. Insanlar lalenin o kadar da değerli olmadığını fark etti. Bir gün önce servet değeri taşıyan lale, ertesi gün neredeyse hiçbir şeye değmez hale düştü. Bu ekonomik balonun patlaması neredeyse tüm mal varlığını laleye yatıran aileler için büyük kaoslar oluşturdu. Bazı tarihçiler, o dönemde Avrupa’da yaşanan veba salgınının, insanları daha riskli yatırımlar yapmaya itiiğini düşünüyor. Ancak salgın kötüleştikçe insanlar lale açık artırmalarına gitmeye de korktu ve bu da fiyatları ani bir dibe vuruşa sürükledi. Osmanlı imparatorluğu’ndan Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avrupa’ya yayılan bu çiçek ve yarattığı ekonomik balon sonunda patladı. Başı her ne kadar güzel başlamış ve masum görünmüş olsa da bir çöküş hikayesi olarak tarihte yerini almaktan kurtulamadı.
Lale çılgınlığı, tarihte ilk ekonomik balon olarak kabul edilir. Bugün “Lale Çılgınlığı”, bir malın gerçek değerinin çok üstünde fiyatlandırıldığı ekonomik balonları tanımlamak için bir metafor olarak kullanılıyor.
İlginizi çekebilir: Zorlu Bir Aşk: Persephone&Hades
Yorumlar