“Resmimi hayal ediyorum ve sonra hayalimi boyuyorum.” — Vincent Van Gogh
Selam KalemlİK okurları! Keşfetmeye Değer ekibi olarak bu hafta rotamızı, sanatı teknolojiyle buluşturan ve İstanbul’un yeni gözde mekânlarından biri olan Dijital Deneyim Müzesi’ne çeviriyoruz. Sergi pazartesi günleri kapalı olmakla birlikte haftanın diğer günleri 10.00–18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Müze, Beyoğlu Sütlüce’de yer alıyor ve özellikle biz öğrenciler için ulaşımı oldukça kolay. Okulumuzun adeta “öğrenci otobüsü” diyebileceğimiz 41AT ile Bademlik durağında indikten sonra yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüşle müzeye ulaşabilirsiniz. Tam bilet 250 TL, öğrenci bileti ise 90 TL.
Sergi alanında Van Gogh’un hayatını ve sanat yolculuğunu anlatan bilgilendirici ekranlar, eserlerinin ortaya çıkış süreçlerini açıklayan içerikler, interaktif mini oyunlar ve tabloların müzik eşliğinde görsel bir şölene dönüştüğü deneyim alanları bulunuyor. Klasik müze gezilerinden sıkıldıysanız ya da tablolara sadece uzaktan bakmak yerine onların içine girmek istiyorsanız, bu sergi tam size göre.

Kapıdan içeri adım attığınız anda dış dünyayla bağlantınız kopuyor. Alışık olduğumuz sessiz müze atmosferinin aksine, burada ışıklar ve müzik adeta bir uyum içinde dans ediyor. Sergi, birkaç farklı deneyim alanından oluşuyor. Ana salonda yer alan 360 derece projeksiyon sistemi sayesinde duvarlar ve zemin, Van Gogh’un Yıldızlı Gece’sinden Ayçiçekleri’ne uzanan eserlerine dönüşüyor ve kendinizi bir anda tablonun içinde buluyorsunuz. Ayrıca ekstra ücretli olan VR deneyimiyle sanal gerçeklik gözlüklerini takarak Van Gogh’un yaşadığı Arles kasabasında kısa bir yolculuğa çıkmanız mümkün.
Bu alanın ardından, mavi ışıklarla donatılmış bir koridor sizi karşılıyor. Koridorun sonunda, müzik eşliğinde tüm tabloların görsel efektlerle bütün odayı kapladığı etkileyici bir alan yer alıyor. Işıklandırmalar, seslendirmeler ve görsel geçişler izleyiciyi adeta başka bir dünyaya taşıyor. Sergide bu deneyime benzer bir oda daha bulunuyor ancak bu alan daha parlak ışıklandırmalara sahip olduğu için ışığa duyarlılığı olan ziyaretçiler girişte uyarılıyor.

Bizce müzenin en keyifli ve büyüleyici kısmı, ana salonda oturup projeksiyonlarla yansıtılan eserleri uzun uzun izlemekti. Sanat tarihine ilgi duyuyor ve teknolojik deneyimleri seviyorsanız, Dijital Deneyim Müzesi’ni mutlaka keşif listenize ekleyin. Bir sonraki keşif durağımızda görüşmek üzere, sanatla kalın.
İlginizi çekebilir: Etik ve Alt Dalları

Yorumlar