Bilim / Teknoloji

Metaverse: Evrenin Ötesi


DC, Marvel ve Star Wars evrenlerini hepimiz biliyoruz. Hepsi kendi evrenini ve kendi süper kahramanlarını anlatıyor. Biz bu evrenlerin karakterlerini sinema salonlarında izliyor, onları kendi dünyamıza getirmek için posterleri ve oyuncakları aracı ediyoruz. Peki, onları bizim dünyamıza getirmek yerine biz onların dünyasına gitsek nasıl olurdu? Onların dünyasına nasıl gideceğiz derseniz. Tabii ki Metaverse sayesinde. Bu yazımda sizlere bunun nasıl olacağından ve bunun için neler yapıldığından bahsettim. Gelin birlikte bu evreni inceleyelim.

Metaverse, insanların çaba harcamaksızın artırılmış sanal gerçeklik cihazları ile tamamen zihinsel olarak kendilerini hissettikleri evrendir. Bu kavramı, ilk kez  Neal Stephenson’ın 1992 yılında  yayımladığı Snow Crash adlı romanında kullanılmıştır. İlk kez 1992 yılında hayatımıza giren Metaverse kelimesine son zamanlarda büyük ilgi duyulmaya başlandı.

metaverse

Metaverse evreni için büyük yatırımlar yapılmaya başlandı. Başta Facebook olmak üzere birçok yatırımcının ilgisi bu yönde. Peki nedir bu yatırımlar? Facebook’un bu alandaki en büyük girişimi aslında adını değiştirmek oldu. Artık Facebook değil “Meta”. Bunun yanı sıra Metaverse için sanal gerçeklik cihazları üzerine çalışan Oculus şirketini, 2 milyon dolara satın aldı. Ayrıca bu alanda Microsoft gibi yazılım şirketleriyle iş birliği yapmaya başladı. Bir diğer yatırım ise şöyle; iki arkadaş NFT olarak satılan bir resmi açık arttırmada 69 milyon dolara satın aldılar. Yani bu iki arkadaşın tam 69 milyon dolar vererek aldığı resim bir jpeg dosyası. Bu resmi elimize alamıyoruz, evimizin duvarına asamıyoruz. Peki, bu iki arkadaş bu resmi neden aldı? Şöyle ki bu iki arkadaş aldıkları resmi Metaverse evreninde “The Souk-Çarşı” adını verdikleri bir anıtta sergileyeceklerini söylediler. Bunların yanı sıra zaman geçtikçe Metaverse evrenine yapılan yatırımlar gittikçe artıyor.

Peki, üzerine bu kadar çalışılan evrene nasıl gireceğiz? Tabii ki “MetaHuman”larımızla. Nedir bu MetaHuman? MetaHuman bizim dijital bir kopyamız. Kaşlarımıza, gözlerimize hatta kirpiklerimize  kadar. Yani aynanın karşısında kendinizi nasıl görüyorsanız o. Metaverse evreninde, dokunduğumuz her şeyi gerçek dünyada hissettiğimiz gibi hissedeceğiz. Dijital kopyalarımızla yan “Meta Human” larımızla gerçekliği yaşayabileceğiz.

metaverse

Bu evreninin iş hayatına da etkileri büyük olacak. Sabah kalktınız, toplantıya yetişmeniz gerek, trafik var ve geç kalacaksınız ya da toplantınız Zoom üzerinden olacak ve ekran karşısına geçmek için hazırlanmanız gerekiyor. Metaverse’de bunların hiçbirine  gerek  kalmayacak çünkü sizin bir MetaHuman’ınız var. Sizin yerinize toplantıya o girecek, bütün jest ve mimiklerinizi gerçek zamanlı olarak aktaracak. Bunun daha da iyi tarafı siz kendi dilinizi konuşurken MetaHumanlarınız istediğiniz dili konuşacak; İngilizce, Fransızca, Almanca…  Aslında her şey çok güzel gibi görünüyor ama her teknolojide olduğu gibi Metaverse teknolojisinin de zararları olacaktır. Mesela Metaverse evreninde gerçekliği o kadar hissedeceğiz ki zamanla gerçekle sanalı ayıramaz hale geleceğiz. Ve kim bilir daha ne gibi sorunlar ile karşılaşacağız.  

Yeni teknoloji, yeni evren, yeni hayatlar… Bunları doğru kullandığımız sürece Metaverse evreninin insanlığı bir üst seviyeye çıkaracağına inanıyorum.

İlginizi Çekebilir: Sevilen Şarkıcı Kalben Röportajı

Bilim / Teknoloji
Gerçek Hayata Dönüş: Dijital Minimalizm
Bilim / Teknoloji
İnanmanın Gücü: Plasebo
Bilim / Teknoloji
Genom Düzenleme Teknolojisi: CRISPR-Cas9
Henüz bir yorum yok.