Günleriniz nasıl geçiyor? Neler yapıyorsunuz? Muhtemelen her gününüz birbirinin tekrarı olarak devam ettiği için “aynı şekilde” dediğinizi duyar gibiyiz. Birkaç yıl önce olsa eminiz ki tempolu ve daha farklı bir rutinden bahsedebilirdiniz. Mesela günlük rutinlerinizin ardından işe, okula veya herhangi bir yere gitmek için neler yaptığınızı ayrı bir rutin içerisinde anlatabilirdiniz. Hatta kimi zaman bu rutinleri kırmak için neler yaptığınızı da anlatabilirdiniz. Ne var ki; günümüzde, pandemi süreciyle birlikte sınırlandırdığımız yaşam alanlarımızda bu rutin döngüsünü kırmak çok da kolay olmuyor.
Özellikle son yıllarda hayatımızın her alanında yöneldiğimiz dijital dünya içinde günlerimiz daha da bir kısır döngüye girdi. Aynı yer, aynı masa, aynı sandalye, aynı oda, değişiklik olsun diye bilgisayarla geçtiğimiz koltuk bile aynı aslında… Hal böyle olunca da dört duvar arasında kendimizi sıkışmış, sınırlandırılmış hissedebiliyoruz. Eğer sizde motivasyonunuzu kaybettiyseniz, kendinizi aynı şarkıda takılı kalmış bir radyo gibi hissediyorsanız yalnız olmadığınızı ve rutinleri kırmanın pek çok yolu olduğunu bilin! Hadi gelin bu rutin döngüsünden kurtulmanın yollarından ilki olan Martin Seligman’ın ortaya attığı pozitif psikolojiye bir göz atalım!
Martin Seligman Pozitif Psikoloji
Bireylerin zayıflıkları yerine güçlü yanlarına odaklanmayı ve bunları geliştirmeyi ön plana alarak, insanların yeteneklerini ve potansiyellerini fark ettiren bir anlayışı benimsiyor. Bireylerin kendilerini oldukları gibi kabul etmelerini, kişisel gelişimleri için çaba göstermelerini, bir amaçlarının olmasını ve en önemlisi de kendi kendilerine yetebilmelerini merkeze alıyor. Yani olumlu düşünerek, hayatımıza farklı bir perspektiften bakarak rutinlerimizin dışına daha kolay çıkabiliriz. Böylelikle motivasyonumuzu, enerjimizi kendimize odaklamış olur ve gerçekleştirmek istediğimiz değişim için ortam yaratabiliriz.
Yaşam döngüsünün çoğunlukla ev ortamında gerçekleştiği, esnek ve hibrit çalışma modelleriyle birlikte pek çok şeyi uzaktan yürüttüğümüz şu günlerde size önerebileceğimiz bir diğer çözüm yolu ise bu döngüdeki bir sıralamayı değiştirmek! Örneğin o güne farklı bir şekilde başlayabilirsiniz. Mesela daha erken uyanıp gün içinde yaptığınız bir alışkanlığınızı sabah yaparak güne başlama şeklinizi değiştirebilirsiniz. Ya da gün içinde kullanacağınız ulaşımda bir farklılık yapabilirsiniz. Evet, çalışma saatlerinizi veya ders saatlerinizi değiştiremezsiniz ama yolunuzu değiştirebilir ve daha önce hiç uğramadığınız bir yerden kahve alarak, kahvaltı yaparak gidebilirsiniz. Bu şekilde küçük de olsa rutinlerinize bir yenilik getirmiş olursunuz. Kısacası tüm bu değişimler seçimlerimize bağlı!
Yazımızın sonuna gelirken şunu da eklemek isteriz; her ne kadar rutin döngüsünden çıkmak istesek de bunu bir yere kadar yapabiliriz. Çünkü her şeyi tamamen değiştirmek çok kolay değil ve emin olun bunun düşündüğünüz kadar artısı olmayacak. Çünkü rutinler bir noktada hayatımızı kolaylaştıran ve hayatımıza düzen katan önemli motivasyon kaynaklarıdır. Bizlere bir konfor alanı yaratırlar ve kendi ritmimizi bulmamızı sağlarlar. O yüzden size iyi hissettirmeyen rutinleri saptayıp onları değiştirmeye çalışmanız daha doğru bir adım olacaktır. Yeniliklerin sizinle olmasını diliyor ve bir sonraki yazımızda sizleri yeniden görmeyi istiyoruz!
İlginizi Çekebilir: Estetik ve Sanatsal Instagram Fotoğrafçılığı
Yorumlar