Başarı Hikâyesi

“His Airness”- Michael Jordan


Çoğu basketbol severin aklında bir soru vardır o soru da: Michael Jordan mı daha iyi yoksa Lebron James mi bu yazımızda bu soruyu sizin taktirinize bırakacağız ve Majestelerinin yani Michael Jordan’ının hayatını konu alacağız.

Jordan Brooklyn’de zengin olmayan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gözlerini açtı. Jordan liseye başladığında beyzbol, Amerikan futbolu ve basketbol gibi çeşitli sporları denedi. Beyzbol alanında da oldukça başarılı olan Jordan, ileride babasının ölümünden sonra basketbola ara verdiği yıllarda spor sahalarına basketbol ile değil beyzbol ile dönecektir. Fakat bu beyzbol yılları uzun sürmeyecek 1994-1995 sezonunda ara verdiği efsanevi basketbol kariyerine devam edecek ve hiç kimsenin daha önce başaramadığı ikinci “Three Peat”ini tamamlayacaktı.

Bireysel başarılarına bakacak olursak: 5 kez MVP ödülü, 14 Kez All Star, 6 yüzük, 6 finallerin MVP’si ödülü ve 1 kere de yılın savunma oyuncusu ödülünü aldı. Kariyerinde yalnızca 2 takımda oynamıştır bunlardan biri Chicago Bulls diğeri ise 2. kez basketbola döndükten sonra Washington Wizards. Kariyerinde kazandığı en özel şampiyonluklardan birisi belki de kazandığı ilk şampiyonluktur. 3 senedir üst üste Detroit Pistons’a konferans finallerinde elenen Chicago ve MJ 1991 yılında Detroit’i konferans finallerinde 4-0 ile süpürerek NBA Finallerine çıktılar. Finallerde de Magic Johnson’lı Lakers’ı 4-1 yenerek NBA şampiyonluğuna ulaştılar. MJ finallerde 31,4 sayı 6,4 ribaunt 8,4 asist ortalamaları ile ne kadar tehlikeli bir oyuncu olduğunu ispat etmişti. 1992 senesinde ise Barcelona Olimpiyatlarına “Dream Team” ile katılan ABD rakiplerine şans tanımayıp altın madalyayı kazanmıştı.

Her şey MJ için harika giderken 1992 senesinde idolü olarak gördüğü babası silahlı bir soygunda öldürülmüştü. Bunun üzerine MJ basketbol kariyerine ilk defa ara verecekti. İkinci Bulls dönemi ise şampiyonlukla başlamayacaktı genç Shaq’lı Orlando’ya 4-2 kaybeden Bulls ve MJ Florida dan boynu bükük ayrılmıştı. 1995-1996 sezonu ise ikinci “Three Peat”’in başlangıç yılıydı. Kadrosuna Dennis Rodman’ı katan Chicago Jordan-Pippen-Rodman üçlüsünü bir araya getirmiş ve sonraki 3 sezona ambargo koymaya hazırlanmıştı. İlk senelerini 72 galibiyet 10 mağlubiyet ile kapatan Chicago 2015-2016 ya kadar kırılamayacak bir rekoru da eline almıştı. Bu rekor GSW tarafından 73-9 ile kırılacaktı.

NBA finallerinde Seattle SuperSonics (günümüzdeki adı ile OKC) ve 2 kere Utah Jazz’ı yenerek ikinci “Three Peat” i tamamlayan Jordan basketbola 2. kez ara verecekti. Ara vermesinin başlıca sebepleri arasında efsane koç Phill Jackson ‘nın ve Dennis Rodman’nın sözleşmesinin bitmesinin yanı sıra  MJ’in en büyük yardımcısı Scottie Pippen’ın takımdan ayrılmak istemesiydi.  Bir de o sene NBA de lokavt olunca 2.emeklilik içten bile değildi. Ardından manasız bir şekilde basketbola Wizards ile geri dönen MJ istediğini elde edemeyip 2003 yılında aktif sporculuk hayatını sonlandırdı. Günümüzde ise Charlotte Hornets takımının sahibidir. Bu yazımızda kimine göre tarihin en iyi basketbolcusu olan Michael Jordan’ı konu edindik elbette kendisi hakkında yazılacak daha çok şey var ama biz burada bırakalım. Mesela herkesin “Flu Game” e bakmasını öneririm.

İlginizi Çekebilir: Eski Bir Savunma Sporu: Tekvando

 

 

Spor
Futbolda Rekabet
Başarı Hikâyesi
Walt Disney: Bir Başlangıç Hikâyesi
Spor
Motor Sporlarının Tarihi ve Günümüzdeki Yeri
Henüz bir yorum yok.