Başarı Hikâyesi

Hollywood’un Mucit Güzeli Hedy Lamarr


“Her kız göz alıcı olabilir. Tek yapmanız gereken öylece durup aptal gözükmektir.”

Bugün Hollywood’un göz bebeği, girdiği her ortamda dikkatleri üzerine çekip güzelliğiyle dillere destan olmuş, aynı zamanda da zekasıyla insanları şaşkına çevirmiş olan Hedy Lamarr’ı ele alacağız.

Kimdir bu Hedy Lamarr? Viyana’da doğmuş, kültürlü ve varlıklı bir ailenin çocuğu olan Hedy Lamarr’ın Yahudi asıllı olması; Yahudilerin Almanya ekonomik buhranının sorumlusu olarak görüldüğü ve çeşitli eziyetlere maruz bırakıldığı dönemde hayatının büyük bir kısmını etkileyen önemli bir ayrıntı olmuştur.

İnsanları güzelliği kadar zekasıyla da kendine hayran bırakan Heddy Lamarr henüz on iki yaşındayken Viyana’daki güzellik yarışmasını kazanır. On yedi yaşına geldiğinde küçük bir rolle oyunculuk kariyerine adım atar ve hemen üne kavuşur. Lamarr, 1933’te Adolf Hitler’in dostu olan Friedrich Mandl ile evlenir. Fakat bu birliktelikle beraber kocası, Lamarr’ın filmlerde oynamasını yasaklayıp onu kendi işin alanında çalıştırır. Mandle o dönemde aynı zamanda silah tüccarlığı yaptığı için katıldığı yemeklere Hedy’i de sürüklemeye başlar. Bu süreçte Lamarr, çalıştığı insanlardan silah teknolojisinin ayrıntılarını öğrenir. Öğrendiği bu bilgiler ışığında aklına gelen fikirleri uygulayabilmek, zamanla en büyü arzularından biri hâline gelir. Artık kocasının baskısına da boyun eğemeyen Lamarr, malikanesinden kaçmaya karar verir.

İlk önce Londra’ya kaçar ve eşinden boşanır. Sonra ise rotasını her zaman gitmek istediği yere, Hollywood’a, çevirir. Burada film sektörüne kaldığı yerden devam eden Lamarr, bir süre sonra sinemadaki başarısı ve güzelliğiyle Hollywood’un gözdelerinden biri olur ve “dünyanın en hoş kadını” olarak nitelendirilmeye başlar.

ll. Dünya Savaşı’nın başlangıcına gelindiğinde Lamarr, komşusu olan müzisyen George Antheil’e hedeflerinden bahseder. Uzaktan kontrol sağlanabilen torpidoların, düşmanın sinyal karıştırıcıları sebebiyle denetiminin kaybedilmesini engellemek istemektedir. George Atheil ile bu hedefi hayata geçirmek için çalışmaya başlarlar. Araştırmaları sonucunda da yayılma spektrumunun radyo güdümlü torpidolarda kullanılabilecek şeklini, frekans atlamalı yayılma spektrumunu icat ederler ve ABD’de patentini alırlar. Fakat ABD, bu teknolojik üstünlüğü 1962 Küba Füze Krizi patlak verene değin kullanmaz.

Lamarr ve Antheil’ın elinden çıkan bu icat, günümüzde milyarlarca insanın kullanmakta olduğu GSM, Wi-Fi ve GPS teknolojileri için altyapı oluşturmuş oldu. Şu anda bile hayatımıza büyük etki eden bu zeki ve güzel kadının bir filmini izlemeye ne dersiniz?

İlginizi çekebilir: ChatGPT: Viral Sohbet Bot’u

Başarı Hikâyesi
Chris Gardner: Umut Dolu Bir Başarı Hikâyesi
Başarı Hikâyesi
Uzaya Çıkan İlk Türk: Alper Gezeravcı
Başarı Hikâyesi
Spotify: Mucizevi Bir Girişimcilik Hikâyesi
Henüz bir yorum yok.