Pareto İlkesi, az çalışmayla oldukça başarılı sonuçların elde edilmesini sağlayan kolay ve pratik bir kuraldır. 80-20 kuralı olarak da bilinir ve ilk kez Vilfredo Pareto tarafından kimilerine göre İtalya ekonomisi gözlemlenerek kimilerine göre de bahçesindeki sağlıklı sağlıksız bezelye tohumları gözlemlenerek ortaya atılmıştır. İtalya ve daha sonrasında birçok ülkenin gözlemlenmesi sonucu bu bölgelerin gelirinin %80’inin, nüfusun %20’sine ait olduğu bulunmuştur. Bu oran, her zaman 80-20 olmak zorunda değildir. Bazen 75-25 veya 85-15 de olabilir. Önemli olan nedenlerin küçük bir kısmının, sonuçların büyük bir kısmını etkilemesidir.
Pareto İlkesi, sebep sonuç içeren çoğu durum için geçerli olduğundan dolayı oldukça geniş bir skalaya sahiptir. Ekonomiden iş yaşamına, eğitimden gündelik hayata kadar birçok alanda bu ilke kullanılabilir. Günlük hayatta işlerimizi kolaylaştıran, kolaylaştırırken de verimimizi arttırmak için asıl odaklanmamız gereken noktaları gösteren Pareto İlkesi’nin temel prensibi, sonuçların %80’inin nedenlerin %20’sine dayanmasıdır. Yani %80 oranda pozitif sonuçlar doğuran olayların %20’lik kısmını geliştirmek ve iyileştirmek için çabalarsanız daha da verim alırsınız. Örneğin; bir markanın gelirlerinin %80’i %20’lik bir müşteri profilinden sağlanır. Bu marka, bu %20’lik dilimdeki müşteriler doğrultusunda kendisini geliştirmeye devam eder ise gelirini kat kat artıracaktır. Bunun tam aksine Pareto İlkesi, olumsuz sonuçlar doğuran durumlarda krizi fırsata çevirmek için de kullanılabilir. Olumsuz sonuçlara sebep olan durumların %20’sinin düzelmesi için çabalandığı taktirde olumsuz sonuçlar gün gittikçe azalacaktır.
Pareto Prensibi’nin yüzdeliklerinin doğru olabilmesi için öncelikli olarak efektif sonuçlar doğuracak nedenlere odaklanılmalıdır. Bunu gündelik yaşamdan bir örnekle açıklamak gerekirse yapılacaklar listesi hazırlamayı inceleyebiliriz. Yapılacaklar listesinde kesinlikle çok önemli olan görevler bir de yapılmasa da olur olan görevler vardır. Pareto İlkesi’nin aşılamaya çalıştığı düşünce, bu gibi durumlarda öncelikli olarak önemli olan ve sonucunda daha büyük getirileri olacak görevlerin yerine getirilmesidir. Bu önemli görevlerden %20’si bile yapıldığı taktirde listenin %80’i yapılmış gibi bir verim alınabilir. Ama öncelikli olarak önemsiz görevlerden başlandığında görevlerin önemi yavaş yavaş artacağından sonuçların da etkisi yavaş yavaş artacaktır.
Hayatımızın küçük ama önemli bir kısmını oluşturan %20’ler için çabaladığımızda %80’i başarılı dolu bir geleceğe adım atmaya başlarız. Bu hem bizi motive eder hem de zamanı daha etkin kullandığımızdan dolayı daha yararlı sonuçlara vesile olur.
İlginizi çekebilir: T World: Türkiye’nin Süper Kahraman Evreni
Yorumlar