Satranç! Satrançla aranız nasıl? Birçoğumuzun satrançla yolları mutlaka kesişmiştir. Çocukluğunuzda oynadığınız o satrancın heyecanını hatırlıyor musunuz? Çocukluk yıllarında birçok insan satranç oynamış ama zamanla satranca olan bağı azalmış ve bugün geldiğimiz noktada taşların dizilimini bile unutmuş olabilirsiniz. Ama satrançla altı yaşında tanışmış ve satranca olan aşkını yaşam biçimi haline getirmiş olan Bobby Fischer’ın hayatını gelin birlikte inceleyelim.
Bobby Fischer 9 Mart 1943 tarihinde dünyaya gelmiştir. Satrancı 6 yaşında öğrenmiş ve kısa zamanda satranç tutkunu haline gelmiştir. Fischer, bir röportajında satrancı 6 yaşında öğrendiğini söylerken “Kaç yaşında iddialı oldun?” sorusuna yedi cevabını vermiştir. Satrançla olan bağını günden güne kuvvetlendiren Fischer, yemek yerken dahi yeni hamlelere çalışır olmuştur. Daha sonraki süreçte kendi kendine satranç oynamaya başlamıştır. Fischer, 13 yaşında Amerika gençler şampiyonu olmuştur. Fischer isminin yaygın çapta duyulması da 13 yaşında katıldığı bir turnuvada uluslararası bir usta olan Donald Burn’a karşı oynadığı mükemmel bir oyun sayesinde olmuştur. Bu oyun, yaratıcılık ödülü alarak yüzyılın oyunu olarak adlandırılmıştır. Bu oyunda Fischer vezirini feda ederek küçük taşlarla büyük hamleler yaparak rakibini yenmiştir. Fischer 14 yaşına geldiğinde Amerika’nın gelmiş geçmiş en genç şampiyonu olmuştur.
Bu başarısının ardından Fischer’a 50 kişiyle aynı anda oynayabileceği satranç organizasyonları düzenlenmeye başlamıştır. 15 yaşına geldiğinde ise satrançta alınabilecek en yüksek unvan olan “büyük usta” unvanını alarak başarısını göstermiştir. Fischer 1957 yılından 1966 yılına kadar Amerika satranç şampiyonasında ardı ardına 8 kez şampiyon oldu. Bunun üzerine ilerleyen yıllarda dünya satranç şampiyonluğu maçı yapmaya hak kazandı. Bu durum Amerika’da büyük heyecan uyandırdı. Çünkü o dönemde dünyanın iki büyük gücü vardı: Rusya ve Amerika! O dönemlerde satranç gücü Sovyet Rusya’daydı. Tüm ülkeleri yenen Ruslar satrancı bir güç gösterisi olarak görüyorlardı. Sonunda Fischer, satranç dünya şampiyonu olan Boris Spasky’ye karşı oynayacaktı. Ve bu şampiyonluk maçı 2 ay boyunca her gün 5’er saatlik bir zaman diliminde sürecekti. Fischer, Spasky’e karşı 2-0 gerideyken onu 12,5-8,5 yenerek dünya şampiyonu olmuştur. Böylece Fischer dünyanın ilk Amerikalı şampiyonu olmuştur.
1975 yılında Anatoly Karpov ile unvan maçı yapması gereken Fischer, FIDE’den 179 istekte bulunmuştur. Aksi halde maça çıkmayacağını belirtmiştir. FIDE, Fischer’ın isteklerinin 178 tanesini gerçekleştirmiştir fakat bir tanesi gerçekleşmediği için Fischer maça çıkmamıştır ve hükmen mağlup olmuştur. Bu olay sonrası Fischer, 20 yıl ortalardan kaybolmuştur. Bu durum ona satranç tarihinin en gizemli şampiyonu havası katmıştır. Hayatını satranca bağlayan, satrançla yaşayan Fischer, bir satranç tahtası karesinde bulunan 64 kareyi, her bir yılı gibi yaşamış ve 64 yaşında vefat etmiştir.
İlginizi Çekebilir: Ülkeler ve İlginç Yasakları
Yorumlar