Genel

Sosyal Medyanın Reklamcılık Sektörüne Etkisi


Merhaba Sevgili KalemlİK okurları! Sizlere günümüzde sosyal medyanın reklamcılık sektörüne direkt ya da dolaylı yoldan etkisinden bahsetmek istiyorum:

Öncelikle  “Reklam nedir?” biraz ondan bahsetmiş olalım. Reklam, insanları gönüllü olarak belli bir davranışta bulunmaya ikna etmek, belirli bir düşünceye yöneltmek; dikkatlerini bir ürüne, hizmete, fikir ve kuruluşa çekmeye çalışmak için yapılan duyurular bütünüdür. Reklamcılık sektörü kendi piyasası arasında güçlü bir rekabet ortamına sahiptir ve üretim arttıkça firmalar rakiplerinin önüne geçebilmek için her zaman daha etkili ve güçlü bir reklam stratejisi kurabilmeyi hedeflerler. İşte tam bu kısımda da sosyal medyanın gücü ve ulaşılabilirliği devreye girer.

Hemen hemen hepimiz sosyal medya mecralarından en az birini kullanıyoruzdur ve görüyoruz ki sosyal medyayı aktif olarak kullanmayı devamlı hale getirerek bunu bir kazanç haline getiren sayfalar da bulunmaktadır. Dolayısıyla bu sayfaların belli bir kitleye hitap ederek o kitleyi bir etki altında bırakması da kaçınılmaz oluyor. Takip edilen bir kullanıcının tavsiye ettiği veya kullandığı bir şey doğal olarak merak uyandırıyor ve o şeyi satın alma isteği doğuyor. Elbette işletmeler de bu gücün farkına varıyor ve markasının reklamının maksimum seviyede duyulabilir ve erişilebilir olması için çeşitli iş birlikleri anlaşmaları yapıyor.

Sosyal medyanın reklamcılık sektörüne etkisi üzerine bir örneği de geçtiğimiz günlerde yaşanan ve oldukça konuşulan bir olayın üzerinden bahsederek inceleyelim;
Bir kadının arabasının talihsizce patlamasıyla başlayan olayda bir termos markası inanılmaz bir satış ve markanın araştırılması oranında çok iyi bir artış yaşadı. “Bu nasıl oldu?” diye soracak olursanız bahsettiğim patlayan arabanın içinde aynı zamanda içilmek üzere oraya önceden koyulan buzlu bir içecek termosu vardır fakat o patlamaya rağmen bırakın dışında bir çatlak veya kırık, termosun içinde bile buzlar olduğu gibi duruyordu. Arabanın sahibi de bu anın ilginç olduğunu fark ederek bunu videoya alıp sosyal medyada paylaştı. Kısa sürede yayılıp beğeni sayısı da katlanarak artınca da hepimizin “keşfet” sayfalarına düştü. O kadar ses getirmesi ve o videonun reklama katkısı görülünce de o termos markasının başkanından da bir video geldi: “Video için teşekkür ederiz, markamız olarak seninleyiz ve daha önce hiç yapmadığımız muhtemelen de bir daha yapmayacağımız bir şey olarak arabanı yenilemek istiyoruz, yanındayız.”  Belki bu markanın bir reklam stratejisiydi belki de gerçekten tesadüfi  şekilde gerçekleşen bir durumdu fakat her açıdan baktığımızda marka açısından inanılmaz bir sempatiye yol açtı. Bilinçaltımızda o termos markasının bu işte en iyisi olduğuna ikna olduk ve ürünü satın almaya, araştırmaya veya kalitesini takdir etmeye başladık. Sosyal medyanın gücü sayesinde reklamcılık sektöründe sağlam bir yankı uyandırarak kendinden söz ettirip alkışları toplayarak da tüm rakiplerinin konuşurluğunun önüne geçmeyi başardı.

Demem o ki sosyal medyanın gücü reklamcılık sektöründe sayısız örnekle birlikte gün geçtikçe artmaktadır. Reklamcılık şirketleri de müşterilerinin daha çok ilgisini çekebilmek için ihtiyaçları olan bu gücün gerekliliğinin farkında olarak çeşitli ortaklıklar ve çalışmalar yürütmektedir. Bu nedenle sosyal medyada ilgi alanlarımıza, yaşam tarzımıza, takip ettiğimiz sayfalara ve çevresel faktörlere göre şekillenen reklamlar, öneriler veya ürün linkleri görmek pek de şaşırtıcı olmamakla birlikte sosyal medyanın reklamcılıkla  olan güçlü ilişkisinin sonuçlarının da birer göstergesidir.

İlginizi çekebilir: Aralık Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda

 

Genel
Sıra Dışı Yasaklar: Ülkelerin Tuhaf Kuralları
Genel
İstanbul’da Yılbaşı Ruhu
Genel
Dil Edinimi, Dil Öğrenimi; Hatalar ve Öneriler
Henüz bir yorum yok.