Mıknatısların birbirini çeken zıt kutupları ve birbirini iten benzer kutupları arasında kalan bölgeye manyetik alan denir. Bu alanın kaynağı yüklerin hareketidir. Ne kadar çok yük hareket ettirilirse bu alanın büyüklüğü de bununla birlikte artar. Günlük yaşantımızda bu kavram ile birçok yerde karşılaşabiliriz. Örneğin; çeşitli ev aletleri, radar sistemler, uydu sistemleri vb. Daha da büyük düşünürsek eğer, içinde yaşadığımız dünya da kendi manyetik alanını üretmektedir. Sıvı demirin hareketi sayesinde oluşan elektrik akımı, manyetik alanlar meydana getirir. Pusulanın da temel çalışma prensibi buradan gelir.
Jeomanyetik alan, dünyanın manyetik alanının diğer adıdır. Dünya’dan uzaya doğru uzanan alana denir. Jeomanyetik alan; uzaydan ve güneşten gelen zararlı parçacıklara karşı ozon tabakasını, yıldız patlamalarından ve dünyaya zarar verecek her parçadan koruma görevini üstlenir. Yani dünyayı koruyan bir güç, dünyanın koruyucusu olarak bilinmektekedir. Paleomanyetizma, dünyanın manyetik alanı üzerine yapılan çalışmalara verilen addır. Bu alan, değişebilmektedir fakat kısa sürede olabilecek bir durum değildir. Her 1 milyon yılda bir 5 ila 26 defa arası değişmektedir. Değişimlerin hızı birkaç bin yıl sürmektedir.
Manyetik alanın azalması ya da değişmesi hatta olmaması dünya yaşamında ciddi problemlere yol açabilir hatta canlı yaşamının son bulmasına dahi sebep olabilir. Örneğin; bu alanın olmaması durumunda dünyaya radyasyon yayılır, pusulaların hiçbiri çalışmaz. Hatta insanların çok dikkatini çeken “Kuzey Işıkları” bile olmazdı çünkü Güneş’in püskürttüğü rüzgarlar manyetizma sayesinde dünyaya çarpmadan etrafından geçmektedir ve bu durum Kuzey ışıklarını oluşturur. Buradan da anlıyoruz ki manyetizmanın olmaması dünya yaşamının olmaması demektir.
İlginizi çekebilir: Startup Nedir?
Yorumlar