Genel

Bilişsel Çarpıtmalar: İnsan ve Düşünce Sistemi


Zaman zaman içinde bulunduğumuz duygu durumuna göre düşüncelerimiz şekillenir. Üzgünsek ve bir sorun yaşıyorsak olumsuz açılardan bakar, belki de hiç düzelmeyecek gibi hissederiz. Normalde çok iyi yaptığımız bir işi moralimiz bozukken yaptığımızda “Ben bu işte çok kötüyüm!” diye düşünebiliriz. Yani karşılaştığımız sorunları bütün olarak değerlendirmek yerine olumsuz yönlerine yoğunlaşabilir; içinde bulunduğumuz durumu daha abartılı, genel veya fazla kişisel değerlendirebiliriz. Peki bu nasıl gerçekleşiyor? İşte bu gibi hatalar bilişsel çarpıtmalardır. Bilişsel çarpıtmalar, insanların gerçeği doğru olmayan biçimde algılamasına neden olan düşünceleridir. Bu düşünce kalıpları günlük hayatımıza o kadar işlemiştir ki düzeltilmesi oldukça zordur. Aynı zamanda anksiyete, depresyon ve öfke gibi psikolojik rahatsızlıklara sebep olmaktadır.

Yapılan çalışmalara göre bilişsel çarpıtmaların kültür ya da eğitim düzeyi fark etmeksizin bütün insanlarda var olabildiği, ancak bu çarpıtmaların yoğunluğunu düşünme biçimine bağlı olarak farklılaşabildiği ortaya çıkmaktadır. Sık sık düştüğümüz bu hataların türleri nelerdir? Biraz da bunlardan bahsedelim.

Ya Hep Ya Hiç Tarzı Düşünme: Bu düşünce tarzı bireylerin durumlara siyah beyaz gibi uç noktalardan baktıkları, gri düşünme yetisini kaybettikleri durumlardır. Başka bir deyişle bir şey ya olmuştur ya olmamıştır düşüncesidir. Yorumlarken orta nokta yoktur. Tamamen keskin çizgilerle ayrılmıştır. Bir öğrenci “Sınavdan 85 üstü not alamazsam hayatımda hep başarısız olurum.” şeklinde düşünmesi buna bir örnektir.

Zihin Okuma: Karşıdaki kişinin zihninden geçenleri kendi varsaydığı gibi kabul etmektir. “Kesin sorunlu biri olduğumu düşünüyor.” düşüncesi örnek olarak verilebilir.

Seçici Soyutlama: Yaşanılan durumu bütünüyle değerlendirmek yerine içinden negatif kısımlarını alıp değerlendirmektir. Misafirlerine sunduğu sofraya her şeyin çok güzel olduğu ama tatlının biraz ağır geldiği yorumu yapılması kişide “Kesin hiçbir şeyi beğenmediler.” düşüncesinin doğması da bir örnektir.

-meli / -malı Düşünce Şekli: Kişinin katı kurallar çerçevesinde değerlendirme yapması ve beklentiler içine girmesi, uyulmadığında ise her şeyin kötüye gideceğini düşünmesidir. “Çok çalışmalıyım, en iyisi olmalıyım, benim dediklerim kabul edilmeli.” gibi düşünceler bunlara örnektir.

Felaketleştirme: Kişinin olayları abartıp olabilecek en kötü senaryoya odaklanmasıdır. Örneğin bir öğrencinin “Sunumumda başarısız olursam kesin dersten kalacağım.” düşüncesi örnek olarak verilebilir.

Aşırı Büyütme Küçültme: Kişinin olumlu bir durumu küçültürken olumsuz olanları abartmasıdır. “Bunu başardım fakat herkesin yapabileceği bir şeydi.”, “Beceriksizin tekiyim, küçücük çocuk bile yapardı ben yapamadım.” gibi örnekler verilebilir. Düşüncesinin gelişmesi buna örnektir.
Bunların dışında; etiketleme, duygulara göre mantık yürütme gibi türleri de vardır. Görüldüğü üzere hepsi birbiriyle ilişkilidir.

Peki bilişsel çarpıtmalar ile nasıl baş ederiz?

Öncelikle bu negatif düşüncelerin temeline inmeliyiz. Sakin bir şekilde bir kere daha düşünmek, ani kararlar vermemek çok önemli. Bulunduğunuz duruma dışarıdan bakmayı da deneyebilirsiniz. Başka bir deyişle sanki başkası yaşıyormuş da siz tavsiye veriyormuşsunuz gibi kendinize tavsiye verebilirsiniz. Aslında günlük hayatta arkadaşlarımızın dertlerini dinleyip çözüm ararken kendimizin de bazı şeyleri boşa dert ettiğini fark ediyoruz, bu yüzden yararlı bir yöntem olacaktır.
Bilişsel çarpıtmaları tamamen kendimiz yaparız. Bu durumda da bunu çözecek en iyi kişi yine biziz. Fakat bunu yapamadığımız takdirde bir uzmandan yardım alabiliriz. Bu konunun sonuna gelirken söylemek isterim ki; düşündüğümüz her şeye inanmayalım ve karar verirken kendimizi duyularımıza kaptırmayalım.

İlginizi çekebilir: Dünya’nın Manyetik Alanı

Genel
Dropshipping: Yeni Nesil Ticaret Nasıl Yapılıyor?
Genel
Hafta Sonu Evde Keyifle Kal #1
Genel
Reklamcılık ve Pazarlama Stratejileri
Henüz bir yorum yok.