Sürekli duyduğumuz bir terim olan narsisizmi kimileri hakaret kimileri övgü olarak kullanırken bu kelimenin nasıl ortaya çıktığını, narsisizmin ortaya çıkış sebebinin Antik Yunan’da Narkissos adında birine karşı yaşanan bir aşk hikayesi sayesinde olduğunu biliyor muydunuz? Gelin bu mitolojik hikayeyi birlikte inceleyelim.
Yüzlerce yıl önce yakışıklı mı yakışıklı, herkesin hayran olduğu ve tüm kızların göz bebeği olan Narkissos adında ölümlü bir genç varmış. Ona herkes hayranmış lakin Narkissos kendinden başkasını beğenmeyip hiç kimseye yüz vermiyormuş.
Günlerden bir gün Ekho isimli bir su perisi yakışıklı mı yakışıklı olan Narkissos’a abayı yakmış. Ekho’nun aşkı o kadar büyükmüş ki o zamana kadar kimse birisine bu kadar aşık olmamış.
Ekho günden güne Narkissos’a yakınlaşmaya başlamış, onu izleyip durmuş sürekli ve bir gün ona ilan-ı aşk yapmaya karar vermiş ardından hemen yola koyulmuş. Yolda giderken Tanrıça Hera ile karşılaşmış. Hera, Ekho’ya acelesi olduğunu ve Zeus’un kendisini su perileri ile aldattığını söylese de konuşmaya bayılan Ekho, Hera’yı lafa tutmuş da tutmuş… Sonrasında zamanın geçtiğini anlayan Hera yoluna devam etmiş. Zeus’u yakalamaya gittiğinde ise ortada ne Zeus varmış ne de herhangi bir su perisi. Bu fırsatı kaçırdığını anlayan Hera, lafa tutup oyalayan Ekho’ya çok öfkelenmiş ve anında cezasını vermiş.
Tanrıça Hera, Ekho’nun konuşmasını lanetlemiş. Bundan sonra Ekho sadece karşısındakinin son sözlerini kekeleyebiliyormuş. Bu durumda Narkissos’a varan Ekho, aşkını ilan etmek istemiş, istemiş ama başaramamış. Bunun üzerine Narkissos ise Ekho’ya: “Başımdan git!” ve “Hemen beni yalnız bırak!” diyerek Ekho’yu yanından kovmuş. Böyle olunca lanetlenen Ekho da aynılarını demek zorunda kalarak orayı terk etmiş.
Kara sevdaya düşüp kahrolan Ekho, kendisini dağlara sürmüş. O gün bugündür hastalıktan kıvranan Ekho; dağlarda, mağaralarda gezenlere derdini anlatmak istese de sadece onların son sözlerini tekrarlamak zorunda kalmış.
Narkissos’un Ekho’ya olan bu tavrı ve kendisini bu kadar beğenmesi tanrı ve tanrıçaların hiç hoşuna gitmemiş; kalp kıran ve hastalıklara sebebiyet veren Narkissos’a ceza vermek istemişler. Tanrı ve tanrıçalar Afrodit’in oğlu Eros’u görevlendirmişler.
Bir gün av sonrası çok susayan Narkissos, yakınlardaki bir göle gidip su içmek üzere eğilmiş. Arkasından gizlice takip eden Eros ise Narkissos’a kendi yansımasını izlerken aşk okunu atmış. Böyle bir durumda kendisine âşık olan Narkissos zamanının tamamını gölde kendi yansımasını izlerken geçiriyormuş. Günlerden bir gün kendisini daha yakından görebilmek adına suya yaklaşmış ve suya düşerek boğulmuş.
Narkissos’a hayran olan tüm ölümlüler, Narkissos’un ölümüne çok üzülüp Afrodit’e onun ölümsüz olması için yalvarmışlar. Afrodit ise bu ısrarlara dayanamayıp Narkissos’un suya düştüğü yerde bedeninden nergis çiçeği yaratmış.
Okumuş olduğunuz bu mit çok açık ve net bir şekilde Narkissos’un narsist olduğunu kanıtlar nitelikte bir mittir. Narkissos ve narsist olan insanların temel ve en büyük problemi kendine olan sevgisinin mutlak olup etrafındaki hiçbir güzelliği görüp takdir etmemesidir. Bunun da temelde iki sebebi vardır aslında: Birincisi kendini aşırı beğenme, ikincisi ise beğenilmeye sürekli olan açlıktır.
İlginçtir ki Afrodit, mitin sonunda Narkissos gibi narsist bir kişinin bedeninden sevgi, saygı ve üstüne üstlük boynu bükük olduğundan tevazuluğu temsil eden nergisi yaratmıştır. Bunu neden yaptığını kesin olarak bilinmiyor ancak bilinen bir şey var ki o da bir insanın sadece tek bir özellikten meydana gelmediğidir. Narsist olarak tanıdığımız Narkissos’un içinde tevazu olmadığını nereden biliyoruz?
İlginizi çekebilir: Z Kuşağının Vazgeçilmezi: Video Oyunları
Yorumlar