Hiç bir kişi bulunduğunuz ortama giriş yaptığında ortamın havasının birden değiştiğini düşündünüz mü? Veya çok fazla vakit geçirdiğiniz bir insanla bariz davranışsal, düşünsel benzerlikler gösterdiğinizi gözlemlediniz mi? Bu anlık farkındalıklar aslında birer tesadüf değil, aura-enerji alanının üzerimizde bıraktığı etkilerden yalnızca birkaçı…
Öncelikle aura nedir bunu bir tanımlayalım. Aura, tüm canlı varlıkların çevresini saran enerji katmanıdır. Bu enerji katmanının kaynağı ise çakralarımızdır. Çakra, vücuttaki enerjiyi dışarıya, kainatta bulunan enerjiyi ise içeriye almayı sağlayan enerji noktalarıdır ve insanlarda yedi ana çakra bölgesi vardır. Aurayı bu çakraların yaydığı enerjilerin birleşiminden oluşan vücudumuzun etrafındaki bir örtü gibi düşünebiliriz. Aura, sabit değildir aksine duygularımıza düşüncelerimize ve fiziksel sağlığımıza göre değişkenlik gösterir. Auranın dört ana katmanı vardır ve kişinin andaki durumuna göre renk farklılıkları gösterirler. Bu katmanlar eterik (eteric), duygusal (astral), zihinsel (mental) ve ruhsal (spiritüel) olmak üzere dörde ayrılır. Gelin bu katmanları kısaca tanıyalım.
Eterik Katman:
Bu katmanda çakralar bulunur ve üst katmanlardan gelen enerjiyi bedene iletirler. İnsanlar bir hastalık geçirmeden önce bu katmanda rahatsızlıklar meydana gelir dolayısıyla beden savunmasız kaldığı için bedende de rahatsızlıklar görülmeye başlanır.
Duygusal Katman:
Düşünce ve niyete göre değişkenlik gösteren katmandır. Bu katmanda önemli olan unsurlar zihnimiz ve duygusal farkındalığımızdır. Öfkelendiğimizde, korktuğumuzda veya mutlu olduğumuzda farklı boyutta enerjiler yayarız.
Zihinsel Katman:
Düşünme ve iradenin hakim olduğu katmandır. Olayları mantık çerçevesinde değerlendirme yetisini sağlar. Her türlü olumsuz düşünce ve kısıtlayıcı inanç mental beden titreşimlerini zayıflatır.
Ruhsal Katman:
Kişinin kişisel gelişimiyle ilgilidir ve olgun insanlarda bu katman daha güçlüdür. En dıştaki katmandır dolayısıyla ne kadar güçlü olursa kozmik katmandaki enerji iç katmanlara o kadar iyi iletilir. Ruhsal katmanın yayılma alanı oldukça geniştir.
Peki aura dediğimiz bu enerji katmanını görmemiz mümkün müdür? Tesadüf eseri bulunmuş olan Kirlian fotoğrafçılığı bunun mümkün olduğunu söylüyor. Hatta yapılan deneyler sonucu bu fotoğrafçılığın muhtemel hastalıkları önceden tanımlayabildiği iddia ediliyor. Fakat bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir yöntem değil.
Auramız etrafındaki olaylarla, kişilerle ve başka auralarla bağlantılır, etkileşim içindedir. Onu korumak ise çok önemlidir çünkü ona gelecek zarar bizi çeşitli sağlık problemlerine sürükleyebilir. Bu yüzden güçlü bir aura sahibi olabilmek adına bulunduğumuz ortamlara, etkileşim içinde olduğumuz insanlara, yediğimiz içtiğimiz şeylere ve tabii düşüncelerimize önem vermenizi tavsiye ederim.
İlginizi Çekebilir: Modunuzu Yükseltecek Stand-Up Önerileri
Yorumlar