Genel

Konfor Alanı: Sınırların Dışına Çıkmak


Kendi çizdiğiniz sınırların içinde hapsolmak sizi mutlu ediyor mu? Bu afili mahkûmiyetten memnun musunuz?

Konfor alanı stresin minimuma indirgendiği, rahat, farklı duygu durumlarından olabildiğince uzak, kafamızın içinde belirlediğimiz bir alandır. Bu alan, her ne kadar çok güvenli gözükse de geleceğe dair büyük tehlikeler içerir. Gelecek değişimdir ve konfor alanı bu değişime direnç göstermektir aslında. Bu alanda uzun süre değişime direndiğinizde yapılan şeyler size heyecan vermemeye başlar ve depresif bir monotonluğa doğru itilirsiniz. Bu alandan kurtulup “Gerçek Hayat”a atılmaya karar vermek ise büyük cesaret ister. Sizden çok şey götürür belki bu süreç ama alacaklarınız buna değerdir.

Konfor alanının bir tık dışı, bireyler ve kurumlar için gelişme alanıdır. Gelişme alanı, bazı algılarımızın yıkıldığı ve öğrenmeye başladığımız yerdir. Bulunulması gereken nokta da budur. Her şeyin fazlasının zarar olduğu gibi eğer bu alandan fazla uzaklaşırsak duygusal olarak bir yıpranma süreci bizi bekliyor olacaktır. Bu alan da panik alanı olarak adlandırılır. Konfor alanından çıkmayı denemenin bize stresli, yalnız hissettirmesi çok normaldir ancak panik alanında bunun artık aşırı boyutta yansımalarını görmeye başlarız. Korku, saldırganlık gibi tutumlar meydana çıkabilir.

Konfor alanından çıkmaya karar verdiniz. Uygulamaya geçtiğinizde her şey yolundayken zaman zaman egonuz bu durumu baskılamaya çalışacaktır. Bunu zihninizden size seslenerek yapmaya çalışacaktır. Örneğin: Konfor alanınızdan çıkıp spor yapmaya başladığınızda zihninizden kilolu olmadığınıza, balık etli olduğunuza dair şeyler duyabilirsiniz. Bunlara kulak vermeyip yola devam etmek gerekli çünkü vazgeçilen her karar sizin kendinize olan güveninizi sarsacaktır. Kendinize verdiğiniz sözleri tutmamanız egonuzu mutlu etse de kendinizi geliştirmenizi ve ilerlemenizi durduracaktır. Aslında egonuz da kötülüğünüzü istediğinden buna engel olmaya çalışmaz. Tek amacı, sizi alışık olmadığı durumlardan koruyup kollamaktır. Bu sebepten konfor alanından ayrılmak, potansiyel olarak sizi mutsuz edebileceği için bilinçaltınız bir savunma mekanizması geliştirir. Özetle değişimin başlaması için egonuzun ölmesi gerekmektedir.

Peki ne yapmalı?

İnsanın hayatın doğru yerlerinde konfor alanlarına sahip olması karşı çıkılamaz bir gerçektir. Sadece konfor alanımızın ve egomuzun farkında olup doğru zamanlarda doğru reaksiyonu vermeye dikkat etmemiz gerekiyor. How I Met Your Mother adlı dizideki uçak sahnesinde Barney karakteri yerinden kalkmaya çalıştığında Ted, kemer ışıklarının yandığını söylüyor. Barney ise “Tüm hayatını emniyet kemerinde yaşıyorsun. Açmanın zamanı geldi.” diye cevap veriyor. Sizin için de doğru zamanda ve doğru yerde emniyet kemerlerini açmanın zamanı geldi çünkü hayat, zaman zaman alçalan ve zaman zaman yükselen temposuyla çok daha güzel. İçinde bulunduğunuz çemberi terk etmezseniz değişime ayak uyduramazsınız ve geleceğin bir parçası olamazsınız. Sadece izleyicisi olursunuz.

İlginizi çekebilir: Ege Mutfağı: Kültürlerin Beşiği

Genel
Müzisyen ve Oyuncu Emre Aslan Röportajı
Genel
Ülkeler ve İlginç Yasakları
Genel
Dünden Bugüne Moda
Henüz bir yorum yok.