Genel

Titanik’in Sırlar Dolu Hikâyesi


Asla batmayacağı iddia edilen döneminin en büyük yolcu gemisi olan Titanik, mevcut olan en ileri teknolojileri kullanılarak inşa edilmiştir. Peki ya bu denli titizlikle inşa edilen geminin henüz ilk seferinde bir buz dağına çarparak en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçmesinin hikâyesi nedir? Gelin birlikte inceleyelim.

Titanik, White Star Line şirketine ait Olympic sınıfı bir yolcu gemisidir. İngiltere’nin Belfast şehrindeki  Harland and Wolff tersanesinde inşa edilen geminin yapımına 31 Mart 1909’da başlanmış iki seneyi aşkın bir süre boyunca çalışması sonucu tamamlanmış olan geminin gövdesi, 31 Mayıs 1911’de suya indirilmiştir. Geminin inşası 2 Nisan 1912’de tamamlandığında dünyanın en büyük buharlı yolcu gemisi konumundaydı.

Titanik, ilk seferinde İngiltere Southampton’dan New York’a doğru 10 Nisan 1912’de hareket edecekti. O gün mürettebat ve ardından yolcular 09.30’da gemiye alınmaya başlandı. Yolculuk Kaptan Smith’in konuşmasıyla başladı ve ilk olarak Avrupa kıtasındaki yolcuları almak için önce Cherbourg’a ardından Queenstown’a uğrayacaktı, sonrasında ise asıl istikamet olan New York’a. Gün boyunca buz dağı uyarıları alındı ama bu uyarılar yılın bu dönemlerinde normal karşılanıyordu. Telsiz odasındakilerin görevi, kaptana ve mürettebata güzergahla ilgili güncellemeleri ve haberleri vermesi gerekirken iddialara göre birinci sınıf yolcuların yakınlarına haber göndermek için para vererek bütün telsizleri meşgul etmişler, dolayısıyla kıyıdan gelen bilgiler Kaptan Smith ve ekibine iletilememiştir. Hatta Titanik’e en yakın olan Colombian gemisinden yol üstünde büyük bir buz dağı olduğunun haberi gelmiş ama kaba bir şekilde cevaplandığı için Titanik hattını engellemişlerdir. Bu yüzden facia anında en yakında ve yardıma en hızlı gelebilecek olan gemiye de ulaşılamamıştır.

Buzdağının fark edildiği ana gelecek olursak, 14 Nisan 1912 gemideki saat 23.39’u gösterirken o sırada gözcü olan Fleet geminin ön tarafında tam olarak net gözükmeyen bir buzdağı olduğunu fark etti, geminin çanını üç kez çaldı ve köprüye telefon edip o sırada hatta olan Altıncı subay Moody’ye “Tam önümüzde buzdağı var!” şeklinde bağırdı. Moody teşekkür ederek telefonu kapattı ve o sırada köprüde sorumlu birinci subay Murdoch’u uyardı. Murdoch’un verdiği emirlerle ilgili çok fazla iddia oraya çıksa da genel olarak kabul görülen, geminin dümenini bir yöne çevirmek için kullanılan “Tam sancak tarafı!” olmuştur. Devasa geminin durması için en az 800m gerekiyordu ama o noktada buz dağı sadece 274 metre ilerideydi.

Buzdağı görüldükten sonra çarpışma yaklaşık 37 saniye sürmüştür. Titanik su yüzünde dört kompartımanın dolması ile ayakta durabilirdi ancak geminin sağ tarafı buzdağı tarafından yırtılmış ve beş kompartıman suya doğru açılmıştır. Kaptan Smith köprüye varır varmaz ekibine her şeyin durdurulmasını emretmişti. Saat gece yarısı olmasan önce üçüncü sınıf kısmı su dolmaya başlamıştı ve çarpışmadan yaklaşık 25 dakika sonra saat 00.05’te Smith bütün filikaların örtülerinin açılmasını emretti, bundan beş dakika sonra yerlerinden çıkartılmasını ve saat 00.25’te filikaların doldurularak aşağıya indirilmesini emretti. Saat 00.50’de ise Boxhall ilk beyaz yardım fişeğini ateşledi. Filikalar hakkında ise normal şartlarda yolcu sayısı kadar olması gerekirken geminin estetik görünüşünü bozması sebebiyle filikaların sayısı olması gerekenin yarısı kadardı, bunun yanı sıra 65 kişi kapasiteli filikalar 20-25 kişi aralığında yolcu alarak indi. Kaptan Smith’in “Kadınlara ve çocuklara öncelik verin!” emrinin kargaşa anında sadece kadınlar ve çocuklar alınacak şeklinde anlaşılmasından dolayı birçok aile ayrılmıştır. Titanik Orkestrası ise filmde yansıtıldığı gibi gemi tamamen batarken bile çalmaya devam etmiş, gemi battıktan sonra ise bütün orkestra hayatını kaybetmiştir.

Titanik faciasında çocukların %51’i, kadınların %74’ü, erkeklerin ise sadece %20’si kurtarılmıştır. Ölümlerin büyük bir kısmı hipotermi yüzünden 15 dakikadan az bir sürede gerçekleştiği kabul edilmektedir. Günün sonunda mürettebat ve yolcularla birlikte 2,224 kişi başlanan bu yolculuktan geriye sadece 710 kişi kalmıştır.

Titanik, gözünüzde hala bir aşk hikayesi mi, yoksa tam 1,514 kişinin hayatına mal olmuş bir mühendislik faciası mı? Yorum sizin. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

İlginizi çekebilir: Dünya’daki En Korunaklı Yerler

 

Genel
Kintsukuroi’nin Felsefesi: Kırılmanın ve Onarımın Güzelliği
Genel
Art Journal: İçinde Sanat Var
Genel
Ocak Ayı Etkinlik Takvimi #Ajanda
Henüz bir yorum yok.