‘’Zaman’’ kelimesinin asıl anlamı nedir? Geleceğe doğru mu akar yoksa zaten aynı anda gerçekleşen birçok olayın kafamızda kendi kendine aldığı bir konumdan mı ibarettir? Doğarız, ölürüz ve arada kalan bütün süreci “zaman” olarak mı adlandırırız? Yoksa herkesin kendince farklı kavramlara koyduğu bir isim midir?
Zaman, insanlığın varoluşundan beri fizikçilerin ve felsefecilerin birbiriyle çatıştığı, tartıştığı ve merak ettiği bir kavram olmuştur. Zaman, kendisini açıkça inceleyen tek bilim dalı olan fiziğe göre bu evren sınırları dahilinde; canlı, cansız tüm varlıkların içinde bulunduğu bir boyut veya geçmişten bugüne geleceğin ilerleyişi olarak basitçe tanımlanabilir. Diğer yandan felsefecilere göre tüm var olanların birbirleri ile yer değiştirerek oluşturdukları sonsuz zincir olarak tanımlanır. Buna göre objektif değildir, herkes için farklı olabilir.
Bu tanım farklılıklarına rağmen iki tarafında ortak olduğu nokta; zamanı anlamak, gerçekliği hissetmektir. Zaman, evrende kaçınılmaz bir gerçek gibi görünse de bazı filozoflar ve bilim insanları zamanın bir illüzyon olabileceğini düşünmüşlerdir. Peki, zamanın gerçek olmadığını söyleyerek tam olarak ne demek istiyor olabilirler?
Zaman, insan zihninin bir algılamasıdır. Her anın geçmiş, şimdi ve gelecek şeklinde düzenlenmesi insanların zamanı kavraması için gerekli bir yapıdır ancak bu düzenleme zamanın gerçek doğasını yansıtmayabilir. Salt bir akışkanlık halinde değil, tüm anların birlikte var olduğu bir olgu olabilir.
Zamanın illüzyon olduğu fikri Einstein‘ın görelilik teorisiyle de desteklenmiştir. Zaman ve uzayın birbiriyle etkileşim halinde olduğu bu teori, zamanın gözlemciye göre değişebileceğini öne sürer. Buna göre zamanın geçişi, gözlemcinin hızına ve yerçekimine bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Zamanın sürekliliği de sorgulanmıştır. Zamanı anlamlandırmak için kullandığımız birimler ve saatler insan yapısıdır ve doğal olarak var olan şeyler değillerdir. Dolayısıyla, zamanın varlığı gerçekten var mıdır, yoksa sadece zihnimizde var olan soyut bir kavram mıdır?
Günlerimiz, haftalarımız, aylarımız ve yıllarımız yani ömrümüz geçtikçe zaman geçmişten şimdiye ve geleceğe doğru akıyor, başka hiçbir tarafa yönelmiyor. Fakat yaşadığımız evreni yöneten fiziğe göre aynı durumlar zamanın gittiği yönden bağımsız olarak gerçekleşiyor.
Sonuç olarak, zamanın bir illüzyon olup olmadığı kesin olarak bilinmese de zamanın doğası hakkındaki düşünceler insanın düşünce ve varoluş dünyasını derinlemesine etkilemektedir. Belki de en önemlisi, zamanı anlamak için çaba sarf etmek yerine anın değerini bilmek ve yaşamın akışına kendini bırakmaktır. Zamanın gerçekliği belki de tam o andadır…
İlginizi çekebilir: Neden Verimli Çalışamıyoruz?
Yorumlar