Hayatın ve başarının tanımı herkes için farklıdır. Çünkü hepimizin hayat hikâyesi, koşulları çok farklıdır. Kimimiz hayatın bize sunduklarıyla başarıya emin adımlarla ilerlerken kimimiz ilk önce durumu eşit hâle getirmek için çabalar. Ama ortak olan bir şey varsa o da şudur: Herkes hayatında bir kırılma noktası yaşamıştır.
İşlerin yolunda gitmediği, olabilecek tüm kötü şeylerin üst üste geldiği, hiç beklemediği ve istemediği durumların içinde olduğu anlar…. İşte tüm bu anlarda umudunu hiçbir zaman yitirmeyerek başarısızlıklarını başarıya taşıyan Chris Gardner da kendi hikâyesini yazanlardan biri. 9 Şubat 1954 yılında dünyaya gelen Gardner, çocukluğunun bir kısmını annesi hapishaneye girene dek öz annesi ve üvey babası ile geçirmiştir. Annesi ve üvey babası arasında yaşanan tatsız olaylar sonrasında kardeşleriyle birlikte çocuk esirgeme kurumuna yerleştirilen Gardner, zorlu çocukluk döneminin ardından 27 yaşında eşi Sherry Dyson ile evlenerek San Francisco’da hayatını kurmaya başlamıştır. Eşi ve oğluna bakabilmek için medikal malzeme mağazasında çalışıp borsa brokerliği kursuna gitse de evini geçindirebilecek bir para kazanamadığı için eşi Sherry Dyson evi terk etmiştir. İşte asıl hikâye buradan sonra!
Oğlu ile bir başına kalan Chris Gardner, kazandığı bir miktar parayla oğlunu gündüzleri kreşe gönderirken geceleri maalesef evsiz oldukları için oğluyla beraber dışarılarda, kliselerde ve parklarda uyuyarak günlerini geçirmek zorunda kalmıştır. Yine bir gün oğlunu kreşe bıraktıktan sonra işe giden Gardner, yol üzerindeki bir hastanenin otoparkında kırmızı bir otomobil görmüştür. Dikkatini çeken bu kırmızı otomobilin sahibini hemen aramaya başlamıştır. Bir süre sonra otomobilin sahibi ve aynı zamanda çok popüler borsacı olan Bob Bridges’ı bulan Gardner, bu otomobilin nasıl alındığıyla alakalı olarak konuşmaya başlamıştır. Konuşma sonrasında Gardner’in borsaya meraklı olduğunu fark eden Bridges, Gardner’a staj ayarlamak istemiştir. Bu staj sonrasında Gardner, bir ev tutabilecek ve araba sahibi olabilecek bir kazanç sağlamaya başlamıştır. Ancak ilerleyen süreçte sorunlar, sıkıntılar Gardner’ın peşini bırakmamaktadır. Park cezaları yüzünden hapise düşen Gardner, bu dönemde hayatını kaleme almıştır. Hapishaneden çıktıktan sonra stajına başarıyla devam ederek pes etmek nedir bilmediğini gözler önüne sermiştir. Nasıl mı? Kendi şirketini kurarak.
Tüm bu mücadelesi üzerine sahip olduğu özgüven ile kendisini harekete geçirecek enerjiyi harmanlayarak 1987 yılında Gardner Rich isimli yatırım şirketini kuran Chris Gardner, şimdilerde bir motivasyon konuşmacısı ve milyarderdir. Kendi hayat hikâyesini “Bir çocuğun çekmemesi gereken acılar çektim. Daha 5 yaşındayken kararımı vermiştim. Çocuklarım babalarının kim olduğunu bilecekler. Daha sonrası zaten biliniyor. Bu başarıya, doğru kararlar vererek ulaştım.” diyerek anlatan Chris Gardner gibi dileriz ki sizler de umutla dolarak kendi hikâyenizi yazarsınız. “Umudunu Kaybetme” filmiyle de beyazperdeye taşınan Chris Gardner’ın azim dolu hikâyesini izlemenizi tavsiye ederiz. Son olarak cümlelerimizi Chris Gardner’ın bir sözüyle sonlandırmak istiyoruz.
“Bir hayaliniz varsa o hayali korumak da sizin göreviniz.”
İlginizi Çekebilir: 2020 Yılının “Yıldız”ları Ödüllerini Aldı!
Yorumlar