Merhaba değerli Kalemlik okuyucuları,
Bugün sizlerle Hollywood dünyasının en sevilen filmlerinden biri olan Scarface filmini
inceleyeceğiz. Keyifli okumalar dilerim.
Scarface filmi, Miami’ye Küba’dan siyasi mahkûm olarak gelen ve uyuşturucu
ticaretinde en tepeye çıkan Tony Montana’nın hikâyesini konu alır. Zaten asi ve suça
meyilli bir genç olan Tony Montana, Küba’dan mahkûm olarak geldiğinde hapisten
çıkmak karşılığında cinayet işlemek zorunda kalır. Bu şekilde suç dünyasına ilk adımını
atmış olur.
Tony ve arkadaşı Manny, para kazanmak için bulaşıkçılık yaparlar; ancak bu işin şartları
ve gördükleri muamele onları asla tatmin etmez. Daha yüksek maaşlı bir iş arayışına
girerken ortak bir arkadaşları aracılığıyla kokain ticaretine bulaşırlar. Ancak bu iş pek
yolunda gitmez; başka bir arkadaşları gözlerinin önünde öldürülür. Bu işten zararlı çıkan
Tony ve Manny, büyük patronun evine gider. Tony’deki yetenek ve hırsı fark eden patron,
onu işe almaya karar verir. Bu fırsat, Tony’nin Amerika’daki yükselişi için kritik bir
dönüm noktası olacaktır.
Tony, buradaki yaşlı patronun genç sevgilisi Elvira Hancock’a âşık olur. Patron ise ona
iki önemli nasihat verir:
1. “Başkalarının açgözlülüğünü hafife alma.”
2. “Sattığın malla kafayı bulma.”
Bu nasihatları dikkate almayan Tony, kendi bildiği yollardan ilerlemeye devam eder.
Uyuşturucu dünyasında nam salan Tony Montana, patronu Lopez adına Bolivyalı
uyuşturucu baronu Sosa’nın yanına gittiğinde Lopez’le ters düşer ve Sosa’yla gizli bir iş
birliği yapar. Geri döndüğünde patronunu tahtından indirir ve yerine geçer. İşlerini
büyüten Tony, Elvira ile evlenerek onu yanına alır. Ancak Tony, bu hızlı yükselişin aynı
hızla bir çöküşe de yol açacağının farkında değildir.
Yeraltı dünyasında tekelleşen Tony, inanılmaz paralar kazanır. Bir “çöplükten gelen” ve
bunun farkında olan Tony, malikânelerde yaşamaya, lüks araçlara binmeye ve günlerini
zevk ve sefa içinde geçirmeye başlar. Ancak bir gün yaptığı işlerden birinde vicdanıyla
baş başa kalır ve vicdanı ağır basarak işi tamamlamaz. Bu durum, ona görevi veren
adamı kızdırır ve Tony’nin peşine adamlarını salar.
Tony’nin hayatı, bu hatasıyla altüst olur. En yakın arkadaşı Manny ve kız kardeşi Gina’yı
yakalayan Tony, öfkesine yenik düşer ve Manny’yi öldürür. Gina’yı ise malikâneye
götürür. Bu esnada, yarım bıraktığı işin intikamını almak isteyen düşmanları malikâneyi
basar. Tony, bu saldırıda arkadaşlarını ve kız kardeşini kaybeder. Hırs ve hızla inşa ettiği
imparatorluğu aynı hızla yıkılır. Filmin sonunda, son anına kadar savaşan Tony, “The
World Is Yours” yazılı havuza düşerek ironik bir şekilde ölür.
Bu film bize hırsın ve gücün insanı nasıl zehirleyebileceğini ve sonunu getirebileceğini
etkileyici bir şekilde gösteriyor.
Evet, değerli Kalemlik okuyucuları, bir yazının daha sonuna geldik. Benim için çok keyifli
bir yazıydı Scarface film incelemesi; umarım siz de okurken keyif almışsınızdır. Başka Kalemlik yazılarında görüşmek üzere!
İlginizi çekebilir: Tiyatro: Hayatın Rolünü Oynarken Kendini Keşfet
Yorumlar