Röportaj

Yetenekli Müzisyen Melis Fis Röportajı


Yetenekli şarkıcı Melis Fis’in, müzikten hayata dair hikâyelerini bizlerle paylaştığı keyifli röportajımız sizlerle! Keyifli okumalar!

  1. Merhaba, öncelikle röportaj talebimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Sizi daha yakından tanımak isteriz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

    18 Eylül 2001 yılında İstanbul’da müzisyen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Tüm çocukluğum resim, dans, şan, solfej,piyano ve tiyatro eğitimlere alarak geçti. Lisede güzel sanatlarda resim bölümünden, üniversitede de şan bölümünden mezunum. 14 yaşında sosyal meydada içerik üretmeye, 16 yaşında şarkı yazmaya başladım. 18 yaşında ilk şarkımı yayınladım ve o günden beri düzenli üretmeye ve projelerimi yayınlamaya devam ediyorum.

  2. Hayranlarınızla yaşadığınız ve sizin için unutulmaz olan bir anınız var mı?

    Daha 17 yaşındayken bir fan buluşması yapmıştım ve çok susamıştım. Bir takipçim de bana kendi suyunu vermişti ben de ondan içip teşekkür etmiştim. Aylar sonra yaptığım başka bir buluşmada kız aynı suyu geri getirmişti ve “Ben bu suyu sakladım Melis abla.” demişti. Hem çok ilginç hem de komik bir anıydı bu benim için.

  3. Çok yakın bir zamanda ilk albümünüz olan MELODRAM‘ ı yayınladınız. Albümünüzü yazarken size ilham kaynağı olan şey neydi?

    Albümde birçok farklı Melis’i göstermek istedim albümde. Hüzünlü, eğlenceli, kafa sallatan, ağlatan birçok şarkı barındırıyor albüm. Örneğin “Gülü Sevdim Dikeni Battı” şarkımda Kara Kedi şarkımdan ilham alıp dans ettirmeye yöneltirken “Paranoya” şarkım bir insanın duygusal ilişkisindeki travmalarını ve paranoyalarını anlattığım daha psikolojik bir şarkı. Tam olarak duygusal ve müzikal bir yolculuğa çıkarmaktı hedefim bu albümü yaparken.

  4. Albümünüzden bahsetmişken, MELODRAM’ı yazarken zorlandığınız bir anınız oldu mu?

    “Özür Dilerim Aşkım” şarkısını sevgilisi vefat etmiş bir insanın gözünden yazdım. Şarkıyı
    yazarken ve dinletirken çok ağladım bu yüzden benim için yazması ve kaydetmesi zor bir şarkıyı.

  5. Müziğe küçüklüğünüzden beri ilginizin olduğu herkes tarafından biliniyor. 10 yaşındaki hâliniz karşınızda olsa ona ne söylemek isterdiniz?

    “Merak etme, başarıyoruz Melis.” derdim.

  6. Müziğin tabii ki de sizde ayrı bir yeri var. Bu şekilde ayrı bir yeri olan ve yapmaktan çok hoşlandığınız başka ilgi alanlarınız var mı?

    Oyunculuk, dans ve resim. Çocukluğumda yıllarca tiyatro eğitimi aldım ve bunu hem içeriklerimde, kliplerimde barındıyorum hem de bir gün profesyonel şekilde hayatımda var olmasından mutluluk duyarım. Resim de aynı şekilde benim 4 yılımı geçirdiğim bir alan ve hala benim için çok özel bir yeri var. Kaçış yerimdir resim benim. Dans etmeyi de çok seviyorum. Sahne showlarıma hazırlanmamın yanı sıra dans beni dünyadan koparıyor, sadece müzik ve vücudumun uyumuna odaklandığım fiziksel bir terapi niteliğinde.

  7. Sizin için en anlamlı olan şarkınız hangisi?

    Uyku Yok.

  8. Kariyerinizle ilgili ileriye dönük planlarınız neler? Gelecekte kendinizi nerede görmeyi hedefliyorsunuz?

    Yurt dışında da müzik yapmak benim en büyük hayallerimden biri. Çocukluğumdan beri İngilizce müzikle büyüdüm ve bir gün Amerika’da şarkılarımı kaydedip dünya için müzik yapmak çok istiyorum. Türkiye’nin her yerinde konser yapmak istiyorum. Benden oyunculuk konusunda da güzel projeler duyacağınızdan eminim.

  9. Peki, pandemiyle birlikte değişen bir alışkanlığınız var mı?

    Eskisi kadar çok kalabalık ortamlara giremiyorum ben de bir çok insan gibi. İster istemez tedirgin oluyor insan. Bunun dışında evde olmayı ne kadar sevdiğimi de hatırlıyorum ara ara. O dönem şarkı yazmamı da çok etkilemişti. Hiçbir işim ve uyaran olmadan evde oturup günlerce şarkı yazdığımı hatırlıyorum.

  10. Sizi derinden etkileyen açıp tekrar tekrar okuduğunuz bir kitap var mı?

    Dört Anlaşma.

  11. Üniversiteyi yeni bitirmiş biri olarak çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu KalemlİK okuyucularına tavsiyeleriniz nelerdir?

    Her şey gerçekten kalpten inanmakla ve çalışmakla oluyor bu hayatta. Hedefiniz hayalleriniz neyse “Olmaz zaten, ben başaramam, şu nasıl olucak, bu nasıl olucak” diye düşünmeyin. Kaygılarınızdan arının. Hayallerinize giden yolda en büyük engel kendinizsiniz. O engeli kaldırın ve önce inanmaya başlayın. Sonra da hedefiniz ne gerektiriyorsa sırasıyla düşünüp çalışmaya başlayın. Hayal kurun. Manifeste ve güzel düşünceye inanın. O zaman istediğiniz şeyler bir şekilde sizin yolculuğunuzda karşınıza çıkıyor.

    İlginizi çekebilir: Özdemir Asaf’ın Hayatı

Röportaj
Siynem Gültekin Röportajı
Röportaj
Fit Yemek ile Tanıdığımız Emre Gökgöz Röportajı
Röportaj
Tarzıyla Öne Çıkan İçerik Üreticisi Mine Mücahid Röportajı
Henüz bir yorum yok.