Genel

Çizgi Devrimi: NEOM Projesi


İnsanoğlu yaşadığı her dönemde; o dönem için ilginç karşılanan ama gelecek nesillere hitap eden olayları anlatma, geleceğe hikâye olarak aktarma ihtiyacı hissetmiştir. Muhteşem yapılarla adeta günümüze meydan okumuş, yarının dünyasına da meydan okumaya devam edeceklerdir. Geçmişe dönüp baktığımızda çizgi yoluyla durmadan zamana karşı hikâyelerin anlatıldığını görürüz. Ancak bunların arasında yıldız gibi parlayanlar vardır.

Medeniyetler oluşurken devasa bir çöle çizilen ve gizemi hala çözülmemiş olan Nazca Çizgileri, bilim insanlarınca dünyada en merak uyandıran yapılardan birisidir. Balinaların, pusulaların, trapezoidallerin, sinek kuşlarının, maymunların ve astronotların(?) binlerce kilometre boyunca ve sadece gökten gözlemlenebilecek bir çizgi halinde çöle işlenmesinin amacı neydi? Yüzlerce tropikal hayvanın ve suda yaşayan canlıların çölde ne işi var? Bunun cevabını tam olarak bilemesek de tahmin edebiliriz: O dönemde inandıkları tanrılarına mesaj iletmek. Çölde su hasreti çeken halkın kabul edilmesini en çok istediği dua muhtemelen suydu. Bunu en etkili yöntemle, yani çizgilerle hikâyeleştirerek anlatmış olabilirlerdi.

Bunun yanı sıra dünyanın süzülen ejderhası ve en büyük mezarlığı olması, bir çizgi halinde binlerce kilometre uzanan Çin Seddi’nin geçmiş yıllarda dünyanın yedi harikasından biri olması için yetmişti. Asıl amacı çizgi şeklinde bir savunma duvarı oluşturmak olan bir seddin üstüne neden tapınak ve saray yapılmıştı? Kuşkusuz geçmişte de insanoğlunun nihai amacı bu dünyada hikâye olgusu yaratarak izini bırakmaktı. Bunu da çizgi şeklindeki süzülen bir ejderha görüntüsüyle yapmışlardı.

Çağımızın en belirgin özelliği teknolojinin sürekli hareket halinde olmasından kaynaklanan devinim sürecidir. Bu hareket özelliğini ne zaman kazandığına dair kesin bir yargı yoktur ancak “Çizgi Filmler” bu dönem için çizgi orijini olmuştur. Görüyoruz ki çizgi, teknolojide de sıklıkla rastlanan bir kavram haline gelmiştir.

Çizgi, geçmişten günümüze insanlığın mihenk taşlarından birisi olmuş, insanlık tarihinde çığır açmıştır ve açmaya da devam edecektir. Ancak bu gelişmelerin hepsini gölgede bırakacak inanılmaz fütüristik bir yapı vardır: NEOM. İsminin kökeni Latince “yeni” anlamına gelen “neo” ve Arapça “gelecek” anlamına gelen “müstakbel” kelimelerindedir. NEOM, bu tanımla insanlık için kurtarıcı rolünü üstlendiğini ifade eder. Bu distopik kentin inşa edilmesinin amacı fonksiyonel olmayan, kirlenmiş kentlerden arınmaktır. Bu da 170 km uzunluktaki şehri baştan sona dolaşan tren hariç hiçbir araç olmamasına, yemyeşil alanlara ve berrak sulara dayandırılmaktadır.

Peki bu projenin geçmişteki benzerlerinden farkı ne? Kendinden öncekiler gibi NEOM da başarısız olacak mı?

Geçmişte gerek İspanya’da ve Sovyetler Birliği’nde gerekse Hitler’in Almanya’sında böyle distopik ve fonksiyonel şehirler yapılmaya çalışılmıştı. Bu projelerin hiçbiri; devasa aynalarla kaplanmış, onlarca kilometre uzunluğunda ve dış dünyadan tamamen bağımsız bir çizgi şeklinde değildi.

Peki, Veliaht Selman tüm kaynakların kullanılması halinde bile en az elli yıl sürecek olan bu inanılmaz projeyi 2030 yılına kadar bitirmek için neden ısrarcıydı? Bunu anlamak için NEOM’dan çok uzaklara gitmek gerekmez herhalde. Gelmiş geçmiş her hükümdar gibi o da bu dünyada bırakacağı bir izin peşinde. Yeni dünya için piramitlerle boy ölçüşebilecek bir harika yaratmak istiyor. Veliaht bu projeyi sadece yan yatmış 170 km uzunluğunda bir gökdelenle yapmayı planlıyor. Bu alternatif yaşam şekli, yeni dünya düzeninde şüphesiz ki başyapıtlardan biri olacak. Ancak NEOM’un çizgide bir devrim yaratması zaten bir başyapıt.

İlginizi çekebilir: Cezailer: Dizi İncelemesi

Genel
Hasta Bina Sendromu Nedir?
Genel
Müzisyen ve Oyuncu Emre Aslan Röportajı
Genel
Muğla #KeşfetmeyeDeğer
Henüz bir yorum yok.