Geçmişte insanlar yaşadıkları olaylardan etkilenir ve bunları ya sözlü bir şekilde aktarır ya da yazıya geçirirlerdi. Destanlar da bu doğrultuda toplumun yaşadığı savaş, göç gibi tarihsel olaylardan veya hastalık, doğal afet gibi doğa olaylarından etkilenmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu yazımızda sizlerle destan kavramını ayrıntılı bir şekilde inceleyip toplum üzerindeki etkilerinden bahsedeceğiz.
Destanların ortaya çıkması için geçirilen 3 ana evre vardır. Çekirdeklenme, destanda bahsedilecek olayın ortaya çıkma evresidir. Oluşum; olayların kulaktan kulağa, nesilden nesile farklılaştırılarak sözlü bir şekilde aktarılmasıdır. Tespit ve yazıya geçirilme, araştırmacı kişinin farklılaştırılan tüm varyantlardan en ortak tarafları ele alarak olayları yazılı kültüre geçirmesidir.
Destanlar, çağdan çağa aktarılırken bir nevi tarihi aydınlatmış, toplumun kendi geçmişi hakkında bilgi edinmesini sağlamıştır. Tabii bu aktarma sırasında, oluşum olarak bahsettiğimiz evrede, destanların içeriğine birçok hayali unsur ve abartma sanatı da dahil olmuştur. Çünkü bu evrede olaylar kulaktan kulağa sözlü bir şekilde aktarılırken yazıya geçirilmemiş bu nedenle herkesin kendi fikri ve beklentileri doğrultusunda yorumlar katılmıştır.
Hem aktarım sırasında toplumun kendi yorumunu katmasından hem de yazıya geç geçirilmelerinden dolayı destanların tamamına erişimimiz sınırlıdır. Eski Türk destanlarının bugün elimizde bulunan parçalarından bazıları Türk araştırmacılarının halk dilinde hâla varlığını sürdüren destanların derlenip yazıya geçirilmesiyle bazıları da Çin, Bizans, Batı gibi farklı kültürlerin kaynaklarında bulunmuştur.
Tarihsel olayların konu olduğu destanları incelediğimizde Türk yaşamının fetihlerle başladığını ve Türk milletinin ilk yurdu olan Orta Asya’yı hiç terk etmediğini aksine yeni topraklar katarak onu daha da büyüttüğüne şahit oluyoruz. Bu coğrafi yayılma tabii ki Türk Kültürü’nün zenginleşmesine neden olmuş, bu da destanlarımıza yansımıştır.
Destanlar bugünkü toplumu ve sosyolojiyi etkilemeye devam etmektedir. İnsanlar; atalarının bu millet için yaptığı fedakarlıkları, kahramanlıkları ve cesaret dolu savaşları duydukça insanın milletine güveni ve bağlılığı artmaktadır. Aynı zamanda insanların, geçmiştekilerin davranışlarından ve düşüncelerinden de ders çıkararak kendi hayatlarına yön vermelerini de sağlayabilmektedir.
Destanlar, Türk edebiyatının ilk örneklerinden bazıları olup geçmişten günümüze değişerek de olsa aktarılmıştır. Bizlerin tarihimize ışık tutan bu eserler bizlere birer yol gösterici niteliğindedir.
İlginizi çekebilir: Holotropik Nefes Çalışması Nedir?
Yorumlar